Başkonsolos Guliyev: 20 Ocak 1990’da Bakü’de, 15 Temmuz 2016’da ise Türkiye’de askerin masum sivil vatandaşlara silah doğrulttuğunu söyledi.

Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu, Azerbaycan halkının bağımsızlık arzularını boğmak maksadıyla, 1990 yılında 19 Ocak’ı 20 Ocak’a bağlayan gece, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB) ordu birleşmelerinin ağır silahlarla Bakü`ye girerek yüzlerce insanı katletmelerinin 27’inci yılı nedeniyle anma etkinliği düzenledi.

Kars Haydar Aliyev Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin konferans salonunda “Kara Ocak” adı verilen anma etkiliğinde, Azerbaycan halkının direnişinin kırılamadığına dikkat çekildi. Programda, ölüm ile hayatın yüz yüze geldiği 20 Ocak gününün Azerbaycan’ın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü yolunda mücadele tarihine kahramanlık sayfası olarak adını yazdırmış olduğu belirtildi.

Azerbaycan`da Kara Ocak (Qara Yanvar) olarak düzenlenen anma etkinliğine, Kars Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta, Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliyev, AK Parti İl Başkanı Adem Çalkın, Kafkas Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof.Dr.Selçuk Ural ve Prof. Dr. Mükremin Özkan Arslan, öğretim üyeleri, daire amirleri, öğrenciler ile çok sayıda davetli katıldı.

Tüm şehitler için saygı duruşunda bulunulması ile başlayan ama programında, Türkiye ile Azerbaycan Milli Marşları birlikte okundu. Ardından da Kars Ehlibeyt Işıklı Cami İmamı Seyit Ahmet Erdem tarafından Kur’an-ı Kerim tilaveti sunularak şehitler için dua edildi. Program, 27 yıl önce yaşanan katliamın sinevizyon gösterisi ile devam etti. Sinevizyon gösterisinde duygulu anlar yaşandı. Sinevizyon gösterisi ve konuşmalar sırasında bazı katılımcılar gözyaşlarını tutamadı.

Bakü Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nezaket Hüseynqızı ve Kars Kafkas Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hurşid İsayev tarafından günün anlam ve önemini belirten konuşmaların ardından, Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı Başkanı Murat Şanlı da kendisine ait şiirini okudu.

Anma etkinliğinin son bölümünde konuşma yapan Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliyev, 15 Temmuz darbe girişimi vurgusu yaptı. 27 yıl önce Bakü’de yapılan katliam ile 15 Temmuz’da Türkiye’de yaşanan darbe girişiminde masum sivil halka, ülke haklarının birlik ve beraberliğine yapılan silahlı saldırlar olduğuna vurgu yapan Guliyev, Türkiye’de 90 yıldır ve Azerbaycan’da ise 27 yıldır hala şehitler verildiğini söyledi. Önceki gün Karabağ’da bir şehit verdiklerini söyleyen Başkonsolos Guliyev: “1990, 20 Ocak şehitlerimiz bitti mi? bitmedi. Bugün de şehit veriyoruz. Önceki gün Karabağ’da 1 şehidimiz daha vardı, genç bir çocuğumuz şehit oldu. Şehitlik yüce bir zirvedir. Oraya varmak herkesin nasibi değildir. Fakat içimiz acıyor, içimiz yanıyor. Neyin kavgasındayız? Neyin davasındayız? 1923 yılında Türkiye Cumhuriyetimiz kuruldu. Kuruluş sırasında verdiğimiz şehitlerimiz var. Bitti mi davamız? 1991 yılında son defa Azerbaycan olarak bağımsızlığımızı kazandık, şehit vermemiz bitti mi? davamız bitti mi? 90 yılını geçmiş bir Türkiye’miz ve bugün 25 yılını geçmiş Azerbaycan’ımız halen bağımsızlığımızın kavgasındayız, şehitler vermekteyiz.” dedi.

“ERMENİ İLE VEYA TERÖRLE BİZE BASKI YAPIYORLAR.”

Konuşmasında “Ermeni ile veya terörle bize baskı yapıyorlar.” diyen Başkonsolos Guliyev, “Bizim bağımsızlığımızı kabul eden dünya var mı? Böyle bir coğrafya, böyle bir milletiz ki, bizim bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü kimse kabul etmeyecek, hep bunun kavgasında, davasında ve şehit vermesinde olacağız. Ermeni bir hikâyedir, Ermeni bir bahanedir. Ermeni ile veya terörle bize baskı yapıyorlar. Biz birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuz sürece kimse bizim bağımsızlığımızı elimizden alamayacak. Bir milletin iki devletiyiz ve bu tek millet iki devletin sadece bugün değil tarihimizde de bu tek milleti ve iki devleti birbirine düşürmek için ne oyunlar oynamışlar, ne paralar harcamışlar, ne iftiralar ve şerler atmışlar. 1990 20 Ocak günü Azerbaycan’ın bağımsızlığının başlangıcında atılan ilk adımlardan biri ve verdiğimiz şehitlerimizin ilk günleri idi.” şeklinde konuştu.

15 TEMMUZ’DA DA, 20 OCAK’TA DA ASKERLER SİVİL VATANDAŞLARA SİLAH DOĞRULTU

15 Temmuz’da da 20 Ocak’ta da askerin sivil vatandaşlara silah doğrulttuğunun altını çizen Başkonsolos Guliyev konuşmasını şöyle sürdürdü:

“15 Temmuz 2016 ve 1990’ın 20 Ocak’ı değil miydi? 1990 yılında da 2016 yılında da kim vardı önümüzde, yine asker, yine eli silahlı, yine tanklı, toplu ve uçaklı. Ama kime karşı savunmasız, silahsız sivil insanımıza karşı. 1990’daki karşımızdaki ırkımızdan, dinimizden olanlar değil ama 2016’da ırkımızdı aralarında bir tek fark buydu. Ama ırkımızdan da düşman çıkabilirmiş demek. 1990 yılında da 2016 yılında da 20 Ocak’ımızda da 15 Temmuz’umuzda da bizden olanlar vardı.

HEM CUMHURBAŞKANLARIMIZ, HEM BAKANLARIMIZ, HEM HALKIMIZ BİR ARADADIR, İÇLİ DIŞLIYIZ, BİZ BİR YERDEYİZ

Maalesef biz bunu yaşadık. 27 yıl geçmesine rağmen acımız hala dünkü gibi. O görüntülere baktığımız zaman hep içimiz sızlıyor. Aramızda öğrenci gençlerimiz var, o dönemde daha doğmamış gençlerimiz var ama biz o dönemi canlı yaşadık. Bizim millete dayanmak yakışır, kimseye boyun eğmedik. Kendimizden başka kimseden imdat dilemedik, beklemedik. İyi ki bu coğrafyada Türkiye’miz var, iyi ki Azerbaycan’ımız var, iyi ki bu birlik var ve en sevindirici taraf budur ki, bugün Azerbaycan ile Türkiye sadece bir Cumhurbaşkanları seviyesinde değil veya sadece bir halk seviyesinde değil. Hem Cumhurbaşkanlarımız hem Bakanlarımız hem halkımız bir aradadır, içli dışlıyız, bir yerdeyiz. Buna belki geçmiş tarihimizde bu olmamıştır ama şuanda en gurur verici noktamızda budur. Bu birlik ve beraberliğimizi Allah bozmasın. İnşallah bundan sonra gözyaşlarımız sevinç gözyaşları olsun, inşallah bundan sonra şehit haberi almayalım, şehitlik yüce zirvedir ama bence bu kadar yeter. Allah bütün şehitlerimize rahmet etsin.” diye konuştu.