Kurulduğu günden bu yana birçok ailenin barışmasına vesile olan ve 2015 yılı itibariyle toplamda 30 aileyi barıştıran Kars Barış Derneği, kentte kan davasının da azami oranlara inmesinde büyük rol oynadı. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kars Barış Derneği Kurucusu İsmet Çelik, küskünleri barıştırmak için mücadeleye devam edeceklerini ve huzurlu bir toplumun inşasında her daim ellerini taşın altına koymaya hazır olduklarını kaydetti.

Yıllar önce bu derneğin bir ihtiyaç olduğu düşüncesiyle yola çıktığını belirten Çelik, “Kuruluşumuz çok eskidir, derneği ben kurdum ve Barış Derneği olarak devam ediyoruz. Her yıl ilimizde olan yayla davarlı, arazi davaları kavgalar, kız kaçırmalar, insan öldürmeler gibi hadiselerde araya giriyoruz. Her iki tarafı ikna edip barıştırmaya zemin hazırlıyoruz. 2015 yılında 4 tane kan davası, 7-8 tane kız kaçırma, ufak tefek yaralama, kavgalar onlarda 17- 18 tane olmak üzere tüm bu huzursuzluklarda ailelerin yanında olduk ve çok şükür ki hepsini barıştırdık. Yemekli buluşmalar düzenledik, konuşturduk, Kur’an-ı Kerim okuttuk ve çok şükür neticesinde hayra vesile olduk. Köylerde ki huzursuzluğu kaldırdık. Köylü rahatça birbirleriyle konuşuyor, komşuluğunu sürdürüyor.” dedi.

Eskiden daha yaygın olan kan davalarının minimum oranlara indiğini dile getiren Çelik, bu tür davalarda izlenilmesi gereken rota hakkında da açıklamalarda bulundu. Çelik konuya ilişkin şunları söyledi: “Buralarda kan davası çok eski köylerde birbirlerinden birini vurdu mu diğeri de ondan vurmaya gayret ediyor. Onu vurmasa kendisinde bir eksiklik görüyor. Hâlbuki insan öldürmek o kadar kolay değil. Allah’ın emri diyor ki kan davalarında sabırlı olmak, adam öldürmenin suç olduğu ahrette de suçtur, yasada da suçtur. Bu hususta insanlar sabırlı olup birbirleriyle barışmalı, uzun zaman küs davranmalar bela getirir, huzursuzluk getirir. Ama bazı insanlar buna uyuyor. Bayramlara arasında barışmalar daha kolaylaşıyor. Göç duruyor barışta. Ama barış olmadığı zaman köylerde kan davalarından dolayı birçok göç olmuş. Metropol şehirlere gitmişler. Oralarda iş bulma, gece kondular da kalma gibi hareketlerde bulunmuş. Ama barış olduğunda işini gücün bozmadan, köyünde ki huzursuzluğu kaldırıp göçüde durduruyor. Köyünde de yaşamayı devam ettiriyor. Bizde bundan yana olarak köylerimizde ki bu tür huzursuzluğa devamlı gidiyoruz. İki tarafı da görüyoruz, yumuşatıyoruz. O vaziyette birbirleriyle barışmalarını sağlıyoruz.”