Abuzittin'e mektup...
Sabah yazarı Hıncal Uluç, bölgemizdeki ayılar için Abuzittin'e mektup yazdı. İşte o yazı...
12 Eylül 2011 Pazartesi 07:16
Abuzittincim,
Bu ayılara n'oldu kardeşim. Birdenbire insanlaştılar. Adam öldürüyorlar. Ben ayıları saldırgan bilmezdim. Hatta bırak insana saldırmayı, kokusundan bile kaçarlar. Ama yaralarsan veya yavrusunu vurursan iş değişir!
Ben bu mektubu sana yazarken İspir'de iki kişiyi öldüren ayı henüz bulunamamıştı. Erzurum Atıcılık Derneği Başkanı "Ayıyı öldürmek gibi bi hedefimiz yok. Uyuşturucu iğneyle ele geçirmeye çalışıyoruz. İnsanlar tarafından bi zarar verilmiş mi ona bakacağız" diyor. Sonra da ekliyor "Bu ayıya ya köylüler mermi atıp yaraladı ya da yavrularını öldürdüler. Yoksa ayı kimseye saldırmaz." Aynen.. zamanının çoğu köyde geçen biri olarak ben de öyle biliyorum.
Velakin, Kars'ın Akdere köyünden de bi haber geldi. Tarkan Kuyumcu "Köy yolunda giderken çalılar arasından fırlayan ayı benim üzerime oturdu. Ölü taklidi yapmasaydım parçalayacaktı" diyor. Adamcağızın her tarafı sargı beziyle sarılı fotoğrafları da var. Ben gene de bu vatandaşımızın bizler tarafından kızdırılmış bi ayıya rastladığını düşünüyorum. Başka bi haber daha okumuştum ama notunu kaybettim. Nerde geçtiğini bilmiyorum. Yoksa Akdere olmasın? Bi milletvekilimizin kardeşi (yoksa amcası mıydı) meyve bahçesinde ayı ile karşılaşıyor. Belinden Bolt tabancasını çıkartıp hayvanı gözünden vuruyor. Sonra da üstüne çıkmaya çalışıyor. Herhalde cep telefonunun kamerasıyla hatıra fotoğrafı çekecek. Ayı adamı birden kündeye getirmesin mi? Ortalık karışıyor, her taraf kan, fakat ayı çekip gidiyor. Dedim ya olayın nerde geçtiğini bilmiyorum eğer Tarkan kardeşimizin üzerine oturan bu yaralı ayıysa yani hayvan pek de haksız değil.
Bizim köyün civarında da eskiden çok ayı vardı. Toprak yolda izlerine rastlardık. Köylülerin bal kovanlarını yerlerdi. Köylüler ayıları vurdular. Kazançları arıcılık.. Balları ayılar yiyor. Fakat şu da var. Köylüler buralara yerleşmezden evvel buraları ayıların yeriymiş. Arılar balları ormandaki ağaçların kovuklarına yaparmış, onlar da bu kovuklardan alıp alıp yerlermiş. İnsanlar gelince düzen değişmiş. Burada da durum bi tuhaf.. Hayvanları yerinden edip bi de öldürüyorsun. Ama ekonomik çıkar da söz konusu. Yani köylülere de hak vermiyor değilim. Kendi çabalarıyla topladıkları balı ayılarla paylaşacak halleri yok herhalde. Ancak şu denebilir: Ormanlık alanın ortasında köyün işi ne?
Benim ayılara naçizane tavsiyem: insanlara saldırmayın, onları yaralayıp öldürmeyin. Siz ayılığınızı bilin. İnsanlaşmanıza gerek yok!
İnsanlaşmaya gerek yok dedim de, Bursa'daki olayı okudun mu? Fikri Kart (33) yolda yürürken birden yere yığılıyor. Etraftakiler, tansiyonu çıktı da düştü zannediyorlar. Meğer bi serseri kurşun sol kulağının arkasından kafasına saplanmış. Altı gün hastanede yaşam savaşı veren adamcağız ölüyor. Kim vurdu belli değil. Böyle memleket olur mu yahu kardeşim. Her 7 kişiden birinin cebinde ruhsatlı veya ruhsatsız tabanca var. Aklına esen ateş ediyor. Bu yetmezmiş gibi silah alımının daha da basitleşmesi için baskı yapanlar var. Sen hiç eline silah alıp sağa sola ateş eden ayı gördün mü? Ama insanımız çok.
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Kardeşin Güneş