Ak Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın‘dan 15 Temmuz’da Tarihi Konuşma
Ak Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, 15 Temmuz Kars Demokrasi Meydanı’nda tarihi bir konuşma gerçekleştirdi.
16 Temmuz 2023 Pazar 15:34
Ak Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü programında, direniş ruhunu dipdiri tutan milletin evladı olmanın gururuyla; 15 Temmuz meydan nöbetinde hemşehrilerimizle bir araya geldi.
Türkiye Aşkına isimlerini altın harflerle tarihe yazdıran kahramanlarımıza rahmet dileyen Milletvekili Çalkın, Kars demokrasi meydanında tarihi bir konuşma yaptı.
İşte Ak Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın’ın o konuşması :
15 Temmuz 2016 günü darbe girişimiyle karşı karşıya kalan ülkemiz, milleti ve devletiyle omuz omuza verdiği direniş ve mücadelesiyle tüm dünyaya örnek teşkil etmiştir.
Türk demokrasisini hedef alan bu hain girişim, Aziz Milletimizin demokrasiyi ve seçilmiş iradeyi korumak için gösterdiği destansı direnişle geri püskürtülmüştür.
Cumhurbaşkanımız liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla meydanlara inen, kahraman milletimizin, gösterdiği cesaret ve kararlılıkla elde edilen bu zafer, dünyada örneği olmayan bir ruh halini ve demokrasi bilincini ortaya koymaktadır.
15 Temmuz kanlı darbe kalkışmasına karşı verilen mücadele, pek çok yönüyle tarihteki meşhur Türk destanlarına benzemektedir. Bu destanın da ana teması, tıpkı eski destanlarda olduğu gibi, bu necip milleti tarihten, Türk devletini coğrafyadan silmek isteyen iç ve dış hainlere karşı verilen savaştır. Bu savaşı, istiklalden ve demokrasiden yana olan Türk milleti kazanmıştır.
15 Temmuz gecesi gördük ki, güneş batınca, üzerimize çöken karanlığın hükmü, ertesi sabah yeniden güneş doğana kadardır. 15 Temmuz gecesi gördük ki, yuları hainin elinde olanın büründüğü kisve ne olursa olsun gün doğduğunda gerçek yüzü mutlaka ortaya çıkmaktadır. 15 Temmuz gecesi gördük ki, asil azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, onun da aslı ayrandır.
Bir taraftan terörle mücadele ederken, diğer taraftan bütün terör örgütlerinin ortağı durumunda olan FETÖ’nün darbe girişimini püskürttük. Bunu işte o akşam çağrımıza uyan milletimizle beraber yaptık. Bu millet alnı öpülesi bir millettir. Hani şair diyor ya, ‘Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan’ diye; elhamdülillah millet arkamızdan yürüdü ve bizi yalnız bırakmadı. Bir anda hepsi meydanlara, hava limanlarına doldu, doluştu. Ama bir farkı vardı. Neydi? Bizim milletimiz tankların altına yattı, F-16’lardan F-4’lerden kaçmadı, helikopterlerin o mermilerine karşı göğsünü siper etti. Şairin ‘Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın’ dediği gibi; bizim milletimiz göğsünü siper etti ve bu hayâsızca akını püskürttü. Çünkü onun istiklalinin de istikbalinin de sigortası imanıydı, bunu yaptı.
Halkımızın, 1950’den bu yana çok partili hayat tecrübesi, 2003’den bu yana demokratikleşme, hürriyetler, ekonomik kalkınma ve refah düzeyindeki, kamu hizmetlerindeki, olumlu ve büyük iyileşmeleri takdir edip kaybetmek istememesi, halkı ve ülkesi için canla başla çalışan liderine Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve yönetimine sahip çıkması, 15 Temmuz destanını meydana getirmiştir. Halkımız bu uğurda 250 şehit ve 2100 gazi vererek ağır bir bedel ödemiştir. Allah onlardan razı olsun, hepsinin mekânlarını cennet eylesin. Milletimiz 15 Temmuz destanını, şehitlerimizi, gazilerimizi asla unutmayacak ve unutturmayacaktır.
15 Temmuz Zaferi, liderine güvenen bir milletin, milletine güvenen bir liderin zaferidir.
O yüzden, biz de liderimize, onun bize güvendiği gibi güvendik. Liderimize, demokrasimize destek olmak için, milli irademize, vatanımıza, bayrağımıza ve ezanımıza sahip çıkmak için, meydanlara indik, etten duvar örerek, darbecilere geçit vermeyerek mücadele ettik ve kazandık. Bu sayede bu şanlı direniş geleceğimize bırakacağımız bir destan haline geldi. Kısacası 15 Temmuz, geleceğimize bıraktığımız destanımızın adıdır.
• 15 Temmuz, en karanlık günlerde büyük bir inançla söylenmiş "milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" ifadesinin yeniden vücut bulmuş ispatıdır.
• 15 Temmuz, aziz Türk milletimizin, tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet ilkesi etrafında kenetlenerek, dosta düşmana bağımsızlığını bir kere daha tescillediği gecenin adıdır.
Malazgirt’te şahlanan Çanakkale'de düşmanlara geçit vermeyen İstiklal harbi ile vatan topraklarını çiğnetmeyen aziz milletimiz, istiklali, istikbali, vatanı, bayrağı söz konusu olduğunda hiçbir bedel ödemekten kaçınmayacağını 15 Temmuz'da ortaya koyduğu destansı mücadele ile bir kez daha ispatlayarak tüm dünyaya Türkiye geçilmez diye haykırmıştır.
15 Temmuz; sırasıyla 1908’de Sultan Abdülhamit Han’a karşı yapılan darbe, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat’ın devamıydı. 15 Temmuz’un milletimizin direnişiyle akamete uğratılması, 150 yıllık darbe geleneğini bitirdi.
15 Temmuz direnişi sadece 150 yıllık darbeler tarihini ortadan kaldırmadı.
15 Temmuz direnişi o gece darbe ve işgal girişimini püskürtmekle kalmadı, açık işgal girişimini bertaraf ederek, gizli işgali bitirdi. 15 Temmuz’da Aziz Vatanımızın kurumları FETÖ işgalinden kurtarıldı. Bunun için 15 Temmuz sonuçları itibarıyla büyük bir destandır.
Aziz milletimiz, kendi özgür iradesiyle seçtiği yönetimi ve sevdiği liderini bu defa kurban vermemiştir. Oyun hep aynı olmuştur. Batılı emperyalist ülkeler, kendi hegemonik düzenlerine eleştiri getiren, boyun eğmeyen, milli ve bağımsız politikalar izleyen hükümetleri, seçim yoluyla indiremeyince, ya içerideki işbirlikçi taşeronları vasıtasıyla darbe yaptırıyorlar, ya da en sonunda direkt müdahale ile savaşa girip devirmeye çalışıyorlar.
15 Temmuz gecesi milletimizin istiklal ve istikbaline, ülkemizin birliğine vatanımızın bölünmez bütünlüğüne ve milli iradeye kastetmiş hain ve alçak girişimi de milletimizin uğradığı ihanet karşısında gösterdiği iman, azim, kararlılık, cesaret ve kahramanlık dolu mücadelesini de unutmadık unutturmayacağız.
Biz Sezai Karakoç üstadın ifade ettiğine inanır ve buna göre hareket ederiz.
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır.
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır.
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır.
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır.
Bizim, aşkımız, sevdamız, ezanımız vatandır. Şehidimiz ve gazimiz vatandır. Bu hayatımızda yaşar bu uğurda her gerekirse canımızı dahi vermekten geri durmayız.
Şunun altına çizmek itiyorum.
Yaklaşık iki asırdır ayağa kalkmak istediği her dönemde bu milleti savaşla, bozgunculukla, darbeyle, vesayetle, terörle, siyasi istikrarsızlıkla, ekonomik krizle, sosyal çatışmayla dizleri üzerine çökertenler hamdolsun bu defa yine başaramadılar. Farklı dönemlerde farklı kisveler altında sahnelenen sinsi oyun, 15 Temmuz gecesi milletimizin iman dolu göğsüne çarparak yerle yeksan oldu.
Ecdadımız Sultan Alparslan, Anadolu'nun kapılarına dayandığında 'Ya muzaffer olur, gayeme ulaşırım. Ya şehit olur, cennete giderim' demişti. Ecdadımız Fatih Sultan Mehmet, 'Ey İstanbul, ya ben seni alırım ya sen beni alırsın' demişti. Ecdadımız Yıldırım Beyazıt 'Yenileceğinden korkan daima yenilir' demişti. Ecdadımız Abdülhamit Han 'Bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir' demişti. İstiklal Harbi'mizin başkomutanı Gazi Mustafa Kemal 'Ya istiklal ya ölüm.' demişti. Biz de bugün burada büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını mutlaka tamamlayacağız diyoruz. Şehitlerimize haklarını ancak bu şekilde helal ettirebiliriz.
Anadolu toprakları üzerinde yaklaşık dokuz asrı aşkın zamandır yaşayan milletimiz, cihan tarihinin en büyük ve ihtişamlı devletini kurarken, temel harcını inanç, hoşgörü, sevgi ve adâlet ile atmış ve böylece üç kıtada hüküm sürmüş, yıkılmaz bir kültür ve medeniyet kalesini bina etmişlerdir.
Kimileri bu vatana, bu bayrağa, bu manevî değerlere ihanet etse de biz şehitlerimizin kanlarından rengini almış şanlı bayrağımızın gölgesinde hayatımızı huzur içerisinde geçirme gayretinden asla ayrılmayacağız. İşte öz kültürümüzü bilmek, birlikte yaşama duygusunu geliştirmek, geçmişten geleceğe bir takım hadiseleri öğrenmek bu vatan topraklarında yaşayan herkesin görevidir, vatanına olan vefa borcudur.
Biz bu şanlı bayrağın gölgesinde ilelebet manevî duygularla yaşamayı şiar edinmiş bir kadim geleneğin evlatları olarak
‘Allah milletimize ve devletimize zeval vermesin.
• İlahî Yâ Rabbi!
Dinimizin, devletimizin, milletimizin ve Âlem-i İslam’ın bekasını sarsacak her türlü dâhili ve harici beladan bizleri muhafaza eyle.
• İlahî Yâ Rabbi!
Fitne ateşiyle bizi yakmak isteyenlere, izzetimize, şerefimize ve kardeşliğimize göz dikenlere fırsat verme.
• Birliğimize, dirliğimize, muhabbetimize gölge düşüren nifaktan, tefrikadan ve şiddetin her türlüsünden bizleri koru Allah’ım! Amin Ya Muin…
Ülkemize, milletimize ve demokrasimize yapılan menfur darbe girişimini engelleyerek, karanlık gecemizi aydınlığa çeviren tüm şehitlerimize Allah Teala’dan rahmet diliyor, gazilerimizi saygıyla anıyorum.
Demokrasimizin, birliğimizin ve beraberliğimizin daima yanındayız. O gece bu cennet vatana sahip çıkan gözünü kırpmadan ölüme koşan aziz milletimizin her bir ferdine bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.