Aktaş, parti il binasındaki konuşmasında, “Yaklaşık 9 yıla aşkın bir süredir Milliyetçi Hareket Partisinin (MHP) Kars İl Başkanlığı görevini yürütmekteyim. Merkez Yürütme Kurulunun almış olduğu kararla 31.12.20010 tarihinde, muhtemelen Haziran ayında yapılacak olan Genel Seçimlerde Aday Adayı olmak için istifa etmiş bulunuyorum.” dedi.

Türk tarihi ve Türk Milleti tarihin en kritik seçimine gitmekte olduğunu belirten Aktaş, “İl Başkanlığı dönemimde Milliyetçi Hareket Partisi’ni Kars’ta dimdik ayakta tutabilme adına bir çok adam attım. Kars’taki Karslılık bilincini yerleştirme adına çok yoğun bir gayret gösterdim. Kars, Türkiye İlleri içerisinde çok zor bir ildir. Dolayısıyla çok zor olan bu ili çok başarılı bir şekilde temsil ettiğime inanıyorum. Bununla ilgili Sayın Başkanımızın ve Sayın Genel Merkezimizin takdiriyle büyük kurultayda divana kadar seçildim. Yine parti içerisinde bir dayanışmayı sağladım. Bu dayanışmayla beraber Türk Milliyetçiliğinin tabandaki her kesime ulaştırmanın gayreti içerisinde oldum ki; bunu da başardığıma inanıyorum. Bu sürecin bir sonucu olmalı diye düşündüm. Bunun için de 31 Aralık 2001 tarihinde Milletvekili Aday Adayı olmak için istifa etmiş bulunuyorum.” diye konuştu.

İl başkanlığı görevi süresince Kars’ta birçok sorunu gündeme taşıdığını da söyleyen Aktaş, “1 Ekim günü Sayın Genel Başkanımızın Ani Harabeleri programı, bana göre Kars tarihinin en görkemli programlarından bir tanesiydi. Ani’de Cuma Namazının kılınması bir Türk Milliyetçi Hareketinin Lideri ve onunu etrafındaki orada Cuma namazının kılınması çok önemliydi ve bunu başardık. Bununla ilgili diğer bir konu da, özellikle 8 Ocak 2011 tarihinde Sayın Başbakanın Kars’a gelerek Kars’ta bütün sorunlarını öteleme adına bir siyasi şov yapmasıdır.” şeklinde konuştu.

AK Parti iktidarının 8 yılda Kars’a sefaletleri getirdiğini ileri süren Aktaş, şöyle konuştu:

“Bunu örneklerle vereceğim: 2002 yılında Kars’ta yeşil kartlı sahibi yaklaşık 21 bin idi. 3 ay önceki devletin resmi rakamı 185 bin 540. Burada görülüyor ki, yaklaşık olarak bu 20 kat Kars fakirleşmiştir. Yine geçen gün AKP İl Başkanı Sayın Ensar Erdoğdu bir açıklama yaptı ve bu açıklamasında özellikle Lojistik Köyü ile ilgili bizim açıklamalarımızı çok yetersiz bulduğunu söyledi. Belki de zoruna gitmiştir. Bizi eleştireceğine Sayın Erdoğdu’nun öncelikle Kars’ı nasıl 185 bin yeşil kartlıya getirmişler. Bu Kars’ın utancıdır. Sayın Erdoğdu’nun da ayıbıdır. Önce buna bakması lazım, bizi eleştirebilmek için. Yine AKP döneminde Kars’ta kuruluşlardan yaklaşık 13 işyeri kapatılmıştır. Bunlardan, Sümer Bank, Sarıkamış Ayakkabı Fabrikası, Yem Fabrikası satılmıştır. Toprak Mahsulleri Akyaka’da kapatılmıştır. Sarıkamış, Selim kapatılmıştır. Kars; bölgeden, ajanslıktan şubeye indirilmiştir.”

Başbakan Erdoğan’ın “bunları Kars’ta yok etme adına bir anıtın arkasına sığındığını” da belirten Aktaş şunları söyledi:

“Kendi diktirdikleri, kendi siyasal gücünü kullandırdıkları devletin ve fakir Türk milletinin parasıyla burada bizim “dikilemez” dediğimiz bir yere anıtı diktirerek şov yapmıştır. Kars şimdi 10 kat fakirleştiren AKP döneminden, burada Sayın Başbakan “Bir ucube anıt” dedi. Peki Kars nerede? Kars’ta her 3 gençten 2’si işsizdir. Kars esnafı, taciri, tüccarı bir adım sonrasını görememe noktasındadır, çünkü göremiyor, fakirleşmiştir. Bugün işyerleri, Kazımpaşa Caddemizde, Faik Bey Caddemizde diğer caddelerde işyerleri kapanmıştır. Kars fabrikası olmayan bir il konumuna büründürülmüştür. Şimdi Sayın Erdoğdu buna cevap vermelidir. Sayın başbakan özellikle buraya geldiği zaman “55 tane tesisi açtım” dedi. Ben kişisel olarak, İl Başkanı olarak çeşitli dallardan arkadaşlarımı Valilik Özel Kalemine gönderdim, “Bu 55 tesis nedir?” diye sordum. Ama listesini alamadım. Sizde varsa bunu görelim. Araştırdım; AKP’li üyeler bir tüp dükkanı açmış, bakkal dükkanı açmış onu da tesisi saymış. Kars’ın geldiği duruma bakın.”

Kars’ın sahipsiz bir köy olduğunu bu sahipsiz köyün sahibinin de AK Parti olduğunu ileri süren Aktaş, “Kars’ta bütün kurum ve kuruluşlar AKP’nin kontrolünde. Hiçbir kişi ve kurum müdürü karşı çıkamıyor. Bu kadar siyasi sahiplenmenin ötesinde “Kars’ın siyasi sahibi olmalıdır” diye de kendi kendimize düşündük adaylığımıza böyle karar verdik. Yine 1 Ekimde Sayın genel Başkanımızın Ani programıyla ilgili geldim. Ani’de su yoktu. Biz bütün sorunlarımızı Kars ölçeğinde takip ettik, siyaset arenasında takip ettik. Kars’ı Türkiye genelinde gündeme taşıdık. Bununla ilgili bana şimdiye kadar yardımcı olan tüm ilçe başkanlarımıza, parti yönetim arkadaşlarıma, il yönetici olan arkadaşlarıma, Kars halkına, belediye meclisi, il genel meclisi, üyelerimize, yeni seçilen il başkanı arkadaşlarımıza huzurlarınızda, basın mensuplarına özellikle Hıdır Abime çok teşekkür ediyorum. İnşallah yarın çok daha iyi olacak. Umudumuz; Türkiye Cumhuriyetinin Siyasi arenadaki temel kavram olan, “Tek Vatan, Tek Bayrak, Tek Dil” ülküsünü bu ülkede gerçekleştireceğiz. Buna da asla taviz vermeyeceğiz. MHP’nin ilkelerinden taviz vermeyeceğiz. Türk Devletinin kuruluş felsefesinden taviz verilmeyecektir. Bunun karşısında taviz veren her tavizin karşısında MHP bir güç olarak olacaktır. Bu mücadelemizi sonuna kadar devam edip 12 Haziranda Allah nasip ve kısmet ederse Türkiye genelinde MHP tek başına iktidar, genel başkanımız Dr. Devlet Bahçeli de 13 Haziran sabahı bu ülkede Başbakan olacaktır. Böylelikle yeni bir ufuk, yeni bir ideal yeni bir Türkiye, geçmişiyle bütünleşen bir Türkiye’yi hayata geçireceğiz.”