DSİ mühendisleri, Danışmanlık Firması Mühendisleri ve söz konusu köylerde oturanların katılımı ile DSİ toplantı salonunda yapıldı.

Yoğun katılımın olduğu toplantıya katılanların büyük çoğunluğu ‘geçimlerini hayvancılıkla sağladıklarını,köylerinin yaylaları olmadığı için hayvanlarını yazın meralarda otlattıklarını ve uzun kış mevsiminde hayvanlarının ihtiyacı olan otu, samanı baraj altında kalacak sulak tarlalarından elde ettiklerini, barajın kendilerini mağdur edeceğini söyleyerek itirazlarını sundular.

Toplantıda ilk sözü alan Aşağı Kotanlı Köyü Muhtarı Mirsevdin Şirin ‘barajın köylerine ait meralarını su altında bıraktıktan sonra köyde yaşama şanslarının kalmayacağını, mağdur olacaklarını, baraja karşı olduklarını söyledi.

Tamamı su altında kalacak olan Çaybaşı Köyünden toplantıya katılan İnan Ercan ise ’barajların ömrünün 40-50 yıl olduğunu sonrasında ise söz konusu bölgelerin çöle döneceğini, dolayısı ile memlekette adeta rant kapısı olan HES projeleri gibi bu baraj projesininde fayda değil zarar vereceğini belirtti.

Kamu yararı adı altında birilerinin mağdur edilerek birilerinin gözetilmesinin Anayasanın sosyal devlet ilkesi ile de bağdaşmayacağını dolayısı ile tıpkı Karadenizde HES’lere karşı mücadele veren köylüler gibi köylülerin birleşerek mücadele etmekten başka çarenin olmadığını ifade etti.

Çaybaşı Köyünden toplantıya katılan bir başka köylü ise barajın yapılmasını savunarak ‘benim bir tane bile hayvanım yok, hayvanlarımı sattım tarla aldım. Şimdi baraja karşı çıkanlarda zamanında tarla alsalardı. Şeklinde ilginç ifadelerde bulunurken barajı savunan Kırmızı Köprü değirmencisi Atilla Kılıç ise ‘baraj yapılırsa Arpaçay, Çıldır sulanır, Rusya’ya balık satar para kazanırız, kötümü olur’ şeklinde konuştu.

Toplantı köylülerin salonu terk etmesiyle son buldu. Deniz Eren/Kars