Alınak, gözaltını anlattı
41'i avukat 46 kişiyle KCK operasyonu çerçevesinde gözaltına alınan, daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Avukat Mahmut Alınak, gözaltına alınış sürecini ve yaşadıklarını anlattı.
30 Kasım 2011 Çarşamba 09:53
22 Kasım'da İstanbul'da düzenlenen eş zamanlı Kürdistan Topluluklar Birliği'ne (KCK) operasyonunda gözaltına alınan 41'i avukat 46 kişi arasında yer alan Mahmut Alınak, 26 Kasım'da serbest bırakılmıştı.
Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) 4 Eylül'de yapılan 2. Olağan Kongresi'nde "kişiler değil projeler yarışmalı" diyerek genel başkanlık için adaylığını koyan Alınak, "Gençler ölmesin, ocaklar sönmesin" kampanyası çerçevesinde PKK lideri Abdullah Öcalan'la görüşmüştü.
"Sigara bile içirmediler"
KCK operasyonlarını hukuksuz ve siyasi olarak nitelendiren Alınak, gözaltına alınış sürecini ve yaşadıklarını şöyle anlattı:
* 22 Kasım'da İstanbul'daydım. Saat 06.30'da Kars'taki evimiz polisler tarafından basılmış. Eşim bana 09.00'da haber verdi. Evde yastık içlerine, iğne ipliğe kadar her yeri aramışlar.
* İstanbul'da kızımın evindeydim. 10.00'da evden çıktığımda sivil polisler beni arabaya bindirmek istediler; karşı çıkınca da yaka paça arabaya soktular.
* Arabada 45 dakika beklettiler. Savcılıktan arama izni gelince eve girdiler ve saat 16.00'ya kadar kızımın da evini didik didik aradılar.
* Emniyet Genel Müdürlüğü'ne götürdüler ve dört gün boyunca kapalı bir odada beklettiler. Sabahla akşamı ancak getirdikleri yemeklerden anlayabiliyordum. Tamamen kapalı bir yerdi ve sigara içmeme bile izin vermediler.
* Cumartesi sabaha karşı 02:00'de Adli Tıp Kurumu'nda muayene edildikten sonra İstanbul Adliyesi'ne götürdüler ve burada 40'tan fazla insanı bir odaya kapatarak beklettiler.
* Savcılık sorgusunun ardından tutuklanma talebiyle çıkarıldığım mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldım.
"Savunma yapacak hal bırakmıyorlar"
Gözaltına alındıktan sonra dört gün boyunca şüphelilerin çok yorulduğuna ve kendilerini savunacak hallerinin kalmadığına dikkat çeken Alınak, kendisine ağırlıklı olarak Öcalan'la yaptığı görüşmeleri Kandil'e iletip iletmediğinin sorulduğunu söyledi.
Kendisinin böyle bir şey yapmadığının devlet tarafından da bilindiğini, amaçlarının sadece kendisine gözdağı vermek olduğunu iddia eden Alınak, esas kuryeliği devletin yaptığını söyledi.
"Öcalan'la görüştüğümüzde kendisi devletle yaptığı görüşmelerin devlet tarafından 'yukarı' gönderildiğini söylemişti" diyen Alınak, avukatların 12 yıldır Öcalan'la görüştüğünü ancak devlet-Öcalan görüşmelerinin kesildiği Nisan ayından itibaren kendisiyle görüşen avukatların gözaltına alındığına dikkat çekti.
"Ergenekon'la bağlama çabasındalar"
Kürt sivil muhalefetinin Ergenekon'la da bağlamaya çalışıldığını iddia eden Alınak, Ergenekon'un kontrgerilla hareketi olduğunu ve bu hareketin yıllarca Kürt halkına zulmettiğini hatırlattı ve böyle bir bağlantı kurma girişiminin sadece sivil hareketi itibarsızlaştırma operasyonu olduğunu söyledi ve ekledi:
"Bana Doğu Perinçek'in bilgisayarında mail adresim olduğunu ve aramızdaki ilişkiyi sordular. Bizim herhangi bir ilişkimiz yok. Ancak benim e-mail adresim gizli değil ve pek çok insanda var. Perinçek'te de olması kadar doğal bir şey olamaz."