Alınak:Öcalan Ümitli,Ben Değilim
Öcalan'la İmralı'da görüşen Mahmut Alınak, süreçle ilgili karamsar;15 Haziran'ın ciddi bir dönüm noktası olduğunu, hükümetin demokratik kanalları açmaması durumunda iç savaş çıkabileceğini ve iç müdahale yaşanabileceğini düşünüyor.
22 Mayıs 2011 Pazar 10:02
Kürt siyasetinin tanınan isimlerinden eski milletvekili Avukat Mahmut Alınak, 11 Mayıs'ta Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere ilk kez İmralı'ya gitti. Abdullah Öcalan ile görüşmesini bianet'e anlatan Mahmut Alınak, yaşanan süreçle ilgili olarak son derece karamsar.
"15 Haziran için müzakere ve çözüm istiyor"
Artık Öcalan'ın elinden bir şey gelmeyeceğini düşünen Mahmut Alınak, hükümet kanadından adım atılmaması durumunda bir iç savaş çıkabileceğini ve bu savaş sonrasında da Türkiye'nin iç müdahale ile karşı karşıya kalabileceğini söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
* Öcalan'ın devletin üst düzey yetkilileriyle görüşmeleri devam ediyor. Ancak kendisiyle görüşen heyetin Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Turgut Özal gibi tasfiye edilebileceğini söyledi.
* 15 Haziran konusunda kararlı gözüküyordu. 15 Haziran için müzakere ve çözüm istiyor. Eğer bu olmazsa iç savaş çıkar diyor.
Korkunç senaryo
* Benim kişisel kaygım şu: Ben Ocak ayında medyaya yaptığım açıklamalarda seçimden sonra korkunç şeyler olacak demiştim. Öcalan her ne kadar ümitli olsa da ben görüşmelerden ümitli değilim.
* Recep Tayyip Erdoğan ırkçı söylemlerini sürdürüyor. 15 Haziran'dan sonra çok korkunç şeylerin olabileceğini düşünüyorum; ama umarım olmaz.
* Bu sürecin sonunda iç savaş çıkabilir. İç savaş patlak verdiğinde, bu kötü senaryoya göre, beş ay sonra iç müdahalenin olacağını düşünüyorum.
* Böyle bir müdahale halinde Başbakan Erdoğan başta olmak üzere, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yöneticileri, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) yöneticileri, bu ülkenin demokratları, aydınları bir bütün olarak hapishanelere doldurulabilir. Çok ağır cezalara çarptırılırlar.
* Bu bir süre böyle sürdükten sonra bir dış müdahale olur ve iç müdahaleyi yapan güçler yeni aktörleri yönetime getirirler ve uzun yıllar böyle sürer.
* Fakat bu bir senaryo; benim böyle bir kaygım var. Umarım böyle bir şey olmaz, umarım değerlendirmem yanlış çıkar.
"Gelişmeler Öcalan'ı aşıyor"
* Öcalan ümitli olmasına rağmen çok gergindi. Gördüğüm kadarıyla Öcalan'ın yapabileceği çok fazla bir şey kalmamış.
* Gerek Kandil, gerekse de gençler bugüne kadar Öcalan tarafından dizginlendi. Öcalan'ın talebiyle bugüne kadar PKK altı kere eylemsizlik kararı aldı. Ancak bu eylemsizlik kararlarının hepsi geri tepti ve çok sayıda insan öldü.
* Demokratik kanallar kapalı, gençler öfkeli. Öcalan da artık bunu sürdüremeyecek durumda. Dolayısıyla gelişmeler Öcalan'ı da aşar hale gelmiş.
"Tek çözüm hükümetin demokratik kanalları açması"
* Bugün her şeye rağmen, bence, Erdoğan çıkıp, Milliyetçi Hareket Partisi'ni (MHP) baraj altında bırakmaya yönelik söylemlerini terk edip seçimin ertesinde düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engellerin kaldırılarak demokratik kanalların açılacağını ve bir af yasası üzerinde çalışılacağını belirtirse, bu yaşanmamasını arzu ettiğimiz felaket senaryoları da yaşanmaz.
* Böylece bir normalleşme söz konusu olur. Bu durumda Öcalan'ın eli güçlenir ve Öcalan eylemsizlik için örgütü ikna edebilir.
* Ayrıca sivil siyaset devreye girerse, radikal bir takım projelerle mücadele yükseltilir ve bu mücadele silahlı mücadelenin önüne geçerse, o zaman eylemsizlik kararı sürer.
* BDP bağımsız adayları destekleyerek seçimlere katılacak. O konuda herhangi bir problem yok. Ancak seçimler sonrasında ciddi felaketlerle karşı karşıya kalınabilir.
BİA