EDİRNE (AA) - Alanın bilgiye göre, Kars'ın Kağızman İlçesine bağlı Çengilli Köyü'nde çiftçilik ve hayvancılık yaparak geçimini sağlayan 6 çocuk babası Salim Yapan (56), yaklaşık 1.5 yıl önce ileri derecede böbrek yetmezliği hastalığı nedeniyle diyalize bağlı yaşamını sürdürmeye başladı.

Salim Yapan, diyalize bağlı yaşamını sürdürürken bir taraftan da binlerce böbrek hastası gibi eski sağlığına kavuşturacak böbreği beklemeye başladı. Yakın çevresinden de böbrek arayışlarını sürdüren Yapan'a, eşinin böbreği uymazken, kardeşi Cemal Yapan'ın böbreğinin uyum sağladığı tespit edildi. Bunun üzerine Yapan ailesi, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile temasa geçti.

Hastanedeki heyetin bu ameliyatın gerçekleşebileceğini bildirmesi üzerine böbrek alıcısı ile vericisi iki kardeş bazı yakınları ile birlikte 1660 kilometre yolu kat ederek Edirne'ye geldi. Hastanede bir süre dinlenen her iki kardeş daha sonra yapılan bazı tetkiklerin ardından böbrek nakli için ameliyata alındı.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Dikmengil, Yrd. Doç. Dr. Tamer Sağıroğlu, Yrd. Doç. Dr. Atakan Yavuz Sezer, Doç. Dr. Sedat Üstündağ'ın da aralarında bulunduğu 10 kişilik ekip, yaklaşık 5 saat süren bir operasyondan sonra böbrek naklini gerçekleştirdi.

-KÖYÜ CANINDAN ÖNEMLİ -

Ameliyata alınmadan önce AA muhabirine açıklamada bulunan Salim yapan, kardeşinin vermiş olduğu sol böbreği ile yeniden sağlığına kavuşacak olmasından dolayı mutlu olduğunu söyledi.

5 kardeşi bulunduğunu ifade eden Salim Yapan, köylerinde kış mevsimini 6 ay yaşadıklarını belirterek, şunları söyledi:

''Köyümüzün maddi durumu iyi. Ancak altyapı olmadığı için çok sıkıntı çekiyoruz. 300 nüfuslu köyde okul var ama altyapı yok. Yolumuz bozuk. Geçen yıl çok çile çektik. Yollarda kalan arabaları iple çektik. Bozuk olan yolumuzun ve alt yapının bir an önce yapılmasını istiyoruz'' dedi.

Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Dikmengil de Kars'ın Kağızman ilçesinde yaşamını sürdüren Salim Yapan'ın kronik böbrek hastası olduğunu belirtti.

Bu tür hastaların ''diyalize mahkum'' olduğunu ve ömürlerini haftanın en az bir kaç saatini diyaliz makinesine bağlı geçirmek zorunda olduğunu ifade eden Dikmengil, ''Yoksa hayatlarını kaybederler. Salim Yapan çok şanslı. Çünkü akrabaları, kardeşleri arasında kendi doku grubuna yakın ve verici olabilecek bir kardeşi var. Bazılarının bu şansı yok. Hastamız şimdi bu şansı kullanacak ve kardeşinin böbreği ile hayata devam edecek'' diye konuştu.

Bu nakil ameliyatının sadece diyalizden kurtulma hadisesi olmadığını ifade eden Dikmengil, şunları kaydetti:

''Niçin.. Diyaliz dediğimiz olay tabii ki böbreğin vazifesini yapar ve hastanın hayatını sürdürmesine imkan sağlar. Ama başta kan problemleri olmak üzere bir yandan da vücudu tüketir. Bu diyalizlerin sonucunda böbrek iyileşmez. Sadece hastanın hayatının kaybetmesini engellemek için yapılan bir tedavidir. Yoksa, çalışmayan bir böbreği çalışır hale getirmez. Şimdi hastamız böbrek takılması ve onu çalışır hale getirilmesi ile yepyeni bir hayata kavuşacak. Önce sağlığı düzelecek, diyalize girmenin getirdiği yan etkiler ortadan kalkacak. Kan tablosu düzelecek ve işini gücünü yapabilir hale gelecek.''

Yrd. Doç. Dr. Tamer Sağıroğlu ise böbrek verici ile alıcının ameliyatlarının çok iyi geçtiğini, Yrd. Doç. Dr. Atakan Yavuz Sezer ise yapılan bu organ naklinin 4 ay içerisinde sekizinci olduğunu ifade etti.

Doç. Dr. Sedat Üstündağ ise Türkiye'de 52 bin 600 hemodiyaliz, 5 bin 400 kişinin de periton diyaliz tedavisi gördüğünü sözlerine ekledi.