Kars Valisi Eyüp Tepe, Emniyet Müdürü Ercan Çakmak, Milli Eğitim Müdürü Yıldırım Alkış, TEDAŞ İl Müdürü Adem Beyribey, Serhat Televizyonu (SERHAT TV) Genel Koordinatörü Alican Alibeyoğlu, SERKA Genel Sekreteri Hüseyin Tutar, Kars İl Dernekler Müdürü Rical Önal ve çok sayıda davetli

aşıklık geleneğinin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için Kars Aşıklar Otağı’nı ziyaret ettiler.

Kars protokolünü Aşık Şenlik Kültür ve Yaşatma Derneği Başkanı Aşık Günay Yıldız, aşıklar Ensar Şahbazoğlu, İlgar Çiftçioğlu ve diğer aşıklar karşıladı.

Gece geç saatlere kadar süren programda hem duygulu, hem de neşeli dakikalar yaşandı. Aşıklar Otağı’na gelen protokol ve daire amirleri kahramanlık şiirleri, bayrak ve vatan temalı değişler, fıkra ve hikayelerle renklenen programı ilgiyle izlediler. Demli çay servisinin de yapıldığı programın en renkli yanı ise atışmalar ve “hoş geldiniz” süslemeleri oldu. Yüzyıllardır süre gelen saza para takma ve geleneği bu programda güzel anların yaşanmasına neden oldu. İlk kez böyle bir programı bu kadar uzun süre izleme fırsatı bulan Vali Tepe, gönlünce vakit geçirmenin ve aşıklık geleneğine bir katkı sunmanın tadını doyasıya yaşadı.

Aşık Şenlik Kültür ve Yaşatma Derneği Başkanı Günay Yıldız, “Sayın Valim hoş geldiniz. Muhabbetin kaynağına, Sayın valim hoş geldiniz. Muhabbetin kaynağına. Bizim kulaklarımız seste her birimiz bir heveste. Hoş geldiniz gözüm üste. Sayın Valim hoş geldiniz. Âşık Günay Yıldızların muhabbetli hoş sözleri, bu kültür hepsi sizlerin. Sayın Valim hoş geldiniz.” değişiyle konuşmasına başladı.

BİR ZAMANLAR AŞIK MURAT ÇOBANOĞLU GAZİNOSU VARDI

Yıldız, “1996 yılında Aşık Şenlik Kültür ve Yaşatma Derneğini arkadaşlarımla birlikte kurduk. Çok lazımdı. Çünkü bu gördüğünüz burada yaşayan âşıkların hepsinin yanında ben çıraklık ettim. Ustam babam Murat Karahanlı dahil Murat Çobanoğlu da hepsi birer derya bunların. Bunların tek arzusu vardı. Bir Aşıklar Evi istiyorlardı. Ölünceye kadar hepsi istedi. Bu Kars’tan istedi, gelen mülkü amirlerimizden istedi, belediyemizden istedi, hepsinden istediler. Hiçbirisi de göremedi burayı. Görmeden öldüler, Allah hepsine rahmet eylesin. Bizde bu istek üzerine yıllardır ezildik, büzüldük. Sayın Valimiz; bir zaman Çobanoğlu ustamızın gazinosu vardı. Sizler aşıkların yanında kalan insanlarsınız. Sivas’ta Erzurum da görev yapan insanlarsınız. Sizi ziyaret ettiğimizde söylemiştiniz. O gazinoda yıllardır bir okul vazifesi gördü. Çok aşık yetişti oradan. Allah razı olsun, Allah makamını cennet etsin tüm âşıklarımızın. Fakat böyle bir yer istemediler mi? O zaman kurulsaydı belki vakıf olurdu. Hep aşıklar barınırdı burada. Bize nasip oldu.” dedi.

SERKA’YA TEŞEKKÜRLER

Serhat Kalkınma Ajansı’nın (SERKA) Aşıklar Otağı’nın kurulmasındaki katkısından da söz eden Yıldız, “Arkadaşlar toplandık ve bir yer aramaya başladık. ‘Acaba ne yapacağız, nasıl edeceğiz?’ diye. Yeni bir SERKA kurulmuş dediler bize. Ben tanımıyorum hiç Serhat Kalkınma Ajansı’nı o zamanlar. Bağışlasın Sayın Genel Sekreterim Hüseyin Tutar bey buradadır diye konuşmuyorum. Gönlümden ne geçiyorsa onu konuşuyorum. Gittim yanına dedim ki: ‘Sayın Genel Sekreterim; ben Aşık Günay Yıldız, bunlarda arkadaşlarım. Biz geldik böyle bir arzımız var.’ Allah’a şükür. Ben her zaman dua etmişimdir. Kas’ın bir noksanlığı vardı. Sizleri tenzih ederim. Hepinizden özür diliyorum. Uzmanını hiçbir zaman bulmadı Kars. Yani bir müdür geldi örneğin; Kültür Müdürü matematikçi bizi dinlerken sıkılanlar oldu. Baktım ağzının havasına. Vallahi dedim arkadaşlar müdürümüz çok iyi şükür. Ne yapacaksınız dedim? İşte bu kültürü yaşatacağız. Zaten öldü bu teknoloji içerisinde. Sizinde anlattığınız gibi, öldü bu kültür. Uçurumun kenarına gelmişiz gittik gideceğiz. Dedi ki ‘Öyle ise ben size söz veriyorum. Gidin bir yer rayın bulun, ben orayı restore yapacağım.’ Allah razı olsun geldik burayı bulduk. Gittik genel sekreterimize söyledik. Yani yıllardır bu âşıkların, 20–30 bin lira için hiçbirinin değeri yok muydu? 30-40 bin lira harcadı Sayın Genel Sekreterim. Böyle bir yuva meydana çıktı.” diye konuştu.

AŞIKLAR OTAĞI BİR KÜLTÜR HAZİNESİ

Yıldız ayrıca, “Üniversiteliler geldi, elimizden geldiği kadar ders verdik. Edebiyat Fen öğrencilerine saz çaldık, türkü söyledik. İçeriye girdikleri zaman ben her zaman, öyle bir zoraki gelişleri var ki sanki öğretmenler onları değnekle getiriyor buraya. Ama birde programdan sonra diyorlar ki; ‘âşık amca devam edin biz tekrar dinlemek istiyoruz.’ Bunun kadar mutluluk verici bir şey hiçbir yerde yok. 500–600’ün üzerinde insan burayı ziyaret etti. Hepsinin defterde imzalarını almışım. Hatta hiç unutmuyorum, bir Rus geldi buraya. Bağdaş kurdu oturdu. Azerbaycan’dan öğrenmiş durumu. Dedi ki; ‘ne zaman çalacaksınız?’ ‘Kimsin’ dedim? ‘Ben Rusum’ dedi. Adam çıktı. Bizim burada bazı geleneklerimiz vardır. Onları da yerine getirerek dinledi ve kalkıp gitti. Yani benim sizi ziyaret ettiğim de cevabını aldık bir incelik yaptınız. Bir Valimizin, bir mülki amirimizin memleketimizin değerli bir insanımızın burayı ziyaret etmesi, yarın televizyonlarda, gazetelerde yankı yapacak. Bize vesile olursunuz inşallah. Buraya insanlarda gelir ve biz bu kültürü çalıp söyleriz.” şeklinde konuştu. 

TEKRARINI İSTİYORUZ

Yıldız daha sonra, “Biz para mara istemiyoruz. Çay parası falan da istemiyoruz. Gelene iki sene bedava çay verdik. Vallahi dört senede veririz. Arkadaşlarımızla bardak yıkadık, tabak yıkadık. Gelen insanlara bu hizmeti verdik. Niye verdik ama? O insanların ruhları şad olsun. Hepsinin arzuları ve istekleri buydu. Bizde bu isteklerini yerine getirmeye çalıştık. Bu anlamda da yüreğimiz kabarıyor. Sayın valimiz gelecek. Hepiniz bizim yanımızda çok değerlisiniz. Ama bir mülki amirinin bizim otağımızı ziyaret etmesi bizim için başka bir anlam taşır. Bizi o inceliğinizle memnun ettiniz. İnşallah bizde bu akşam bu çeçelimizle, bu ketemizle ama içinde hiç bir şey yok. Sadece sarı yağ, çeçil peynir. Ben aslında âşıklığı bıraktım, şimdi çaycılık yapıyorum. Öyle bir çay yapıyorum ki! Bizim bir gecemiz oldu. Gelen insanlar gidip bir daha geldiler bu çayı içmek için. İnşallah size tattıracağız. Ben arkadaşlarım adına, kültür adına, geleneğimiz adına sizlere çok teşekkür ediyorum. Arkadaşlarımıza gelen misafirlerimize teşekkür ediyorum. Huzurlarınızda Sayın Genel Sekreterimiz Hüseyin Tutar’a da saygılarımızı, hürmetlerimizi iletiyoruz ve devamını diliyoruz.” ifadelerini kullandı.

SERKA BENİ DE MUTLU ETTİ

Vali Eyüp Tepe de aşıklık kültürünün yaşatılması adına Valilik olarak ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi. Vali Tepe şunları söyledi:

“Hani böyle çok suni olmasını ben arzu etmiyorum. Sizinki çok güzel bir başlangıç oldu. O tadı da damakta bırakmak lazım. Bol bol kelam söyleyerek işi fazla genişletmek istemem. Çok tadında güzel şeyler söylediniz. Aşıklarımızın istekleri çok samimi olduğu için, böyle güzel bir esere geç de olsa ulaşmışsınız. Gerçekten aşıklarımıza yakışır bir eser olmuş. Tarihi bir binada, tarihi bir mekanda böyle bir Aşıklar Otağının oluşturulması çok anlamlı. Tabi doğrusu benim burada haberim oldum. SERKA’nın böyle bir otağın açılmasına vesile olması doğrusu beni de mutlu etti. Bütün emeği geçen arkadaşlarımıza tabi sizlerde bunun içerisinde, tabi istemek de bir emektir. Bütün arkadaşlarımıza böyle bir otağın Kars’ımıza kazandırılmasından dolayı teşekkür ediyoruz. Sizlerde ifade ettiniz; sizlerle ilk beraberliğimiz değil bu. Bu otağı ilk ziyaretimiz ama sizlerle ilk görüşmemiz değil. Biz aşıklık geleneğinden gelen değişik illerde çalıştık. Onların son halkası olarak da Kars’ta beraberiz. Âşıklarımızla beraberiz. Tabi gönlümüz her zaman sizlerle beraber ama sizlerde bizlerde biliyoruz ki yapmamız gereken bir sürü iş var. İşte imkânlar ölçüsünde hafta içi, hafta sonu da olsa, akşam da gündüz de olsa böyle sizlerle beraber olmaya çalışacağız.”

AŞIKLIK SANATI BİR BABA SANATIDIR

Aşık Ensar Şahbazoğlu, “Sayın Valim çok heyecanlıyım. Çünkü zatıalinize arz edeyim. Bende bir Emniyet Müdürü mensubuyum. Sayın Valime, Sayın İl Emniyet Müdürüme teşekkür ediyorum. Basın karşısında gururlanarak söylüyorum ki 28 yıldır Emniyet Müdürlüğünde santralde çalışıyordum. Gelmiş geçmiş Valilerim, İl Emniyet Müdürlerim, bu sanatta bana yol gösterdiler. Beni özgür bıraktılar. Sağ olsunlar. Sizinle beraber sevgi, saygı hürmetlerimi sunuyorum. Aşıklık sanatı Günay Yıldız üstadın bahis ettiği gibi bir baba sanatıdır.” dedi.

BU SANAT ASIRLAR DEVİRMİŞTİR

Aşık İlgar Çiftçioğlu da, “Sayın Valim ben ziyaretinize gelemedim. Burada olmadığım için. Ama burada daha güzel oldu. Sazımla size bir hoş geldin yapacağım. Aşıklık geleneği Orta Asya’dan, Dede Korkutlardan , Yunuslardan bize intikal etmiş bir sanat. Asırları devirmiş,  günümüze kadar gelmiştir.” diye konuştu.