Hz. Hüseyin ile 72 yareninin Kerbela'da katledilişinin 1374’üncü yıl dönümü nedeniyle Kars’ta da anma törenleri düzenleniyor. Anma törenleri çerçevesinde Kars Ehl-i Beyt Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından Valilik önündeki alanda Aşura Çadırı kuruldu. Kurulan Aşura Çadırı’nda; Hz.Hüseyin (A.S.)’ın kardeşi, alemdarı, Kerbela Kahramanı ve Bab’el Hevaic (Hacetler Kapısı) olarak Ehl-i Beyt dostlarının gönlüne taht kuran Hz.Abbas’ın sancağı ve kabir taşından bir taş parçası da sergileniyor. Çadırda ayrıca resim sergisi, kitap satışı yapıldığı gibi ziyaretçilere Kerbala ve 12 imamı anlatan yayınlarla birlikte çeşitli hediyeler de veriliyor. Geçen yıl da Kars Ehl-i Beyt Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından Hz. Hüseyin (A.S)’ın Kerbela’daki türbesindeki bayrağı Kars’a getirilerek Aşura Çadırı’nda sergilenmiş ve vatandaşlarımızdan büyük ilgi görmüştü.

KURAN- KERİM TİLAVETİ EŞLİĞİNDE ZİYARETE AÇILDI

Çadırın açılışı nedeniyle düzenlenen törende Aşura Kardeşlik Çadırının açılışı Mikail Gürel’in Kuran-ı Kerim tilavetiyle yapıldı. Açılışa Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş, Emniyet Müdürü Ercan Çakmak, Kars Ehlibeyt Derneği Başkanı Tuncay Aydın, Dernek Yöneticisi Mir Kasım Erdem, Seyit Ali Ekber Işık, Kars Müftü Vekili Abdulhalim Acar, Ehlibeyt Vakfından Mikail Gürel ve vatandaşlar katıldı.

Açılış sırasında konuşan, Kars Ehlibeyt Derneği yöneticilerinden Mir Kasım Erdem, “Hz. Hüseyin’in kardeşi Hz. Abul Feyz Abbas’ın sancağı bir yıl kabrinin üzerinde kalmıştır. Bu sancak bir yıl kabrin üzerinde kaldıktan sonra değiştirilerek bir ülkeye gönderilir ve sergilenir. Bu yıl da derneğimizin çabaları sonucu bu sancak Türkiye’ye getirildi. Aynı zamanda gördüğümüz taş parçası da mezar taşıdır.

HZ. ABUL FEYZ ABBAS KİMDİR?

Hz. Hüseyin’in vefalı bir kardeşidir. Kerbela’da Hz Hüseyin’den müsaade ister Hz. Hüseyin’in evlatlarına su getirmeye gider. Ama Yezid ve ordusu suyun önünü kesmiş ve Hz. Hüseyin’e su vermemiştir. Hz. Abbas Hz. Ali’nin de oğlu olduğu için büyük bir kahramanlık göstererek suya ulaşır ve  savaşır. Böylece düşman Hz. Ali’ye yaklaşamaz. Rivayete göre de Hz Abbas’ın kolları düşmeden kurtulamazlar. Ve Hz. Abbas’ın ilk öce sağ, daha sonra da sol kolunu keserler. Ama o koları olmasına rağmen hayvan derisine doldurulmuş suyu dişleri arasında alıp taşıyarak Hz. Hüzeyin’in evlatlarına götürmeye çalışır. Buna karşın Yezit ve ordusu su torbasını oklarla deler ve Hz. Abbas’ı da şehit ederler. Bütün İslam aleminde Hz. Abbas’ın yeri çok büyüktür.”dedi.

İSLAM ALENİNİN DERS ÇIKARMASI GEREK

Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş ise “Hz. Hüseyin ve 72 yareninin Kerbela’da yaşadığı olayın 1375. Yıldönümü anısına İslam ülkelerin bir takım etkinlikler yapılıyor. Bu nedenle de kardeşlik aşura çadırının Kars’ta açılması ve bu anma etkinliklerin yapılaması son derece önemlidir. 1375’inci yılında Kerbala acısını bir kez daha yaşamanın yansıra İslam aleminin bu olaydan bir ders çıkarmak gerek. Çünkü Orta Doğu ve Afrika’da olduğu gibi dünyanın birçok yerinde halen daha aynı olaylar yaşanmaktadır. Bu nedenle bizler İslam ülkeleri olarak birlik ve beraberliğimizi korumak ve yaşatmak zorundayız. Ve dinimizin bize emrettiği gibi dinimizi yaşamalı ve birbirimize yaklaşmak zorundayız. Bu nedenle şehitlerimize Allah’ta rahmet diliyor ve anma etkinliklerini düzenleyen ve emeği geçen her kese teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Kars Emniyet Müdürü Ercan Çakmak da Kerbala olayları İslam aleminin en acılı günlerinden biri olduğunu dile getirerek, “Tabi ki İslam aleminin Kerbala olaylarından ders çıkartması gerekir. Kardeş kavgasının ve insan öldürmenin bütün insanlığı öldürmek kadar kötü olduğu bütün insanlık tarafından biliniyor. Tüm dünyada olduğu gibi çevremizde de kardeşiliğ ve barışı ön planda tutmamız gerekir. Ben bu günleri İslam alemi adına üzüntüyle karşılıyorum. Bu sancağı Kars’a kadar getiren her kese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Kars Müftü vekili Abdulhalim Acar ise şunları söyledi:

“Sizleri selamlamadan önce  bize bir kıyım tarihi değil, bir kıyam tarihi, bir nahoşluk edebiyatı değil bir şeref tarihi bırakanları saygıyla sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Aşure gününün bir milat, bir başlangıç, bir toparlanma tarihi olduğu düşüncesiyle Kerbela’yı selamlıyorum, Kerbela sahrasını, Kerbela şehitlerini hadikatü’ş-şüheda’yı selamlıyorum.

Ve  İmam Hüseyin’e olan sevgiyle, muhabbetle ona duyulan özlemle, tertiplenen bu açılış programına geçen yıl olduğu gibi bu yılda büyük destek veren Kıymetli protokolümüzü, bu  açılış programını hazırlayan Ehlibeyt dernek yöneticilerini ve siz çok kıymetli Ehlibeyt sevdalılarını selamların en güzeli ile Allah’ın selamıyla selamlıyorum.

Kıymetli hazirun: İslâm âlemi olarak her yıl yeni bir hicrî yıla girerken Sevgili Peygamberimizin (sas) Mekke’den Medine’ye hicretini bütün yönleriyle ve özellikle anlam boyutuyla hatırlayarak seviniriz.

Ancak Muharrem’in 10’u, aşûrâ geldiğinde kalbinde iman taşıyan her kardeşimizi bir acı, bir hüzün, bir elem, bir keder kaplar. Zira Hicrî 61. yılın 10 Muharrem’inde, Hz. İmam Hüseyin Efendimizin ve pek çoğu ehl-i beytten olan 70 kişinin Kerbelâ çölünde şehadete ulaştıkları tarihtir. Yürekleri yakan bu acı, bu elem, bu hüzün, bu keder, dünyanın neresinde olursa olsun, mezhebi, meşrebi, kültürü, coğrafyası ne olursa olsun, kalbinde iman taşıyan, Resûl-i Ekrem’e, ashâbına ve ehl-i beyt-i Mustafa’ya zerre kadar muhabbet besleyen her müminin ortak acısı, ortak elemi, ortak hüznü, ortak kederidir. Hele hele neredeyse her evde bir Hasan, bir Hüseyin, bir Fatıma, bir Cafer, bir Zeynelabidin bulunduran bu topraklarda, bu acıyı yüreklerinin ta derinliklerinde hissetmeyen hiç bir insan gösteremezsiniz. Bizim mersiyelerimiz, muharremiyelerimiz, münacatlarımız, niyazlarımız, kasidelerimiz, ilahilerimiz, nefeslerimiz topyekûn edebiyatımız bunun ölmez şahitleridir. Ortak hüzünler, kederler bizi birbirimize kardeş eder, birbirimize yakınlaştırır ve kaynaştırır.

Kıymetli kardeşlerim: Zalimin de mazlumun da ne mezhebine ne meşrebine bakılır. Mümin her nerede olursa olsun zalime karşı mazlumun yanında duran vicdanlı insandır. Kerbela’da yaşanan trajedi karşısında bütün müslümanlar aynı duyarlılığı gösterir. Bugün Müslümanlara düşen vazife, mezhepsel ayrılıklar üzerinde durmaksızın İslâm ümmetinin birliğini, beraberliğini ve kardeşliğini savunmak olmalıdır. Yeni Kerbelaların yaşanmaması için bütün Müslümanların mezhebi, meşrebi, dili, kültürü, düşüncesi ne olursa olsun bir araya gelerek ortak bir kültür, ortak bir düşünce ve bir gönül birlikteliği  oluşturması  gerekmektedir. Bu vesile ile; Yeni hicri yılınızı  tebrik ediyor. Hicretin tıpkı 14 asır önce hüzünleri ortadan kaldırıp daveti ümmete dönüştürdüğü gibi, bugün de tüm insanlığa yeniden hayat vermesini Rabbimden niyaz ediyorum. Hicrî 1435 senesinin ülkemiz, milletimiz, yurt dışındaki millet varlığımız, gönül coğrafyamız, İslâm âlemi ve tüm insanlık için barış, huzur, mutluluk ve bereket dolu bir yıl olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Bu duygular içinde başta şehidler efendisi Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitleri olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle, ihtiramla, özlemle anıyor ve yâd ediyorum. Onların Hz. Zeynelabidin ile süren aziz hatırasını ve Ehl-i Beyt-i Mustafa’yı saygıyla selamlıyorum. Asırlardan beri Hz. Peygamber (sas) ve Ehl-i Beyt sevgisi etrafında kenetlenen milletimizin barış, huzur, güven, sevgi ve saygı içerisinde yaşamaya devam etmesini Cenab-ı Mevla’dan niyaz ediyorum. Allah bizleri Hz. Hüseyin’in muradına uygun hareket edenlerden eylesin!  Bizleri zalimlerle değil mazlumlarla anılan, zalimlere karşı mazlumlardan yana olan kullarından eylesin!  diyor ve yapılan bu acılış programının serhad şehri Kars’ımıza hayırlar getirmesini, bütün  renkleriyle bir arada  yaşayan insanlarımızın birbirlerini daha da çok sevmelerine saymalarına vesile kılmasını    yüce mevladan niyaz ediyorum.”

Kerbela olayını anlatan resim ve kitapların da sergilendiği çadır 2 gün açık kalacak.