Gazetekars

Avukatlarından “Hodri Meydan!”

Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevinde Tutuklu Mahmut Alınak’ın avukatları Av. Sidar Ayman ve Av. Sinan Alınak, İstanbul Beşiktaş Cumhuriyet Başsavcılığına verdikleri dilekçede :

16 Aralık 2011 Cuma 09:07

Avukatlarından “Hodri Meydan!”

“Güç, iktidar ve teknolojik imkanların ürünü olan derdest dosyada, Mahmut Alınak aleyhine tek bir delil dahi gösterilsin, bizde yapılan tüm suçlamaları kabul etmeye hazırız.” ifadelerini kullanarak, “Hodri Meydan” dediler.

Dilekçede yer alan ifadeler şöyle:

“Müvekkil Mahmut Alınak, kamuoyuna yansıyan ve çokça tartışılan bir operasyon neticesinde tutuklanmıştır. Müvekkilin hukuki durumuna ilişkin arz ve izah edeceğimiz hususlar, tahliyesine matuf olmayıp, müvekkilin hayatı boyunca ortaya koyduğu duruştan kaynaklı olarak tarihe not düşmektir.

Mahmut Alınak, siyasal yaşamı boyunca her koşulda sivil ve demokratik siyasetten yana tavır koymuş, yaşamı ve yaşatmayı yüceltmiştir. Bugünde dahil olmak üzere tüm siyasal yaşamı en ufak ayrıntısına kadar irdelendiğinde, yılgınlık duymayan, tavizsiz bir barış aktivisti olduğu görülecektir.

Müvekkilin tavizsiz bir barış aktivisti olduğu tespitimiz olsa olsa malumu ilan etmektir. Şöyle ki; bu durum tüm kamuoyunun olduğu kadar devlet ve yetkili mercilerinin de bildiği bir hakikattir. Hal böyleyken; müvekkilin realitesi bu denli açık ve netken, bu realite neden çarpıtılmaya ve maniple edilmeye çalışılmış, Mahmut Alınak neden tutuklanmıştır. Bu sorunun cevabı, esasen; yaşanılan son sürecin fotoğrafını, sevabı ve günahıyla, tüm çıplaklığıyla gözler önüne serecektir.

Müvekkil Mahmut Alınak’ın tutuklanma sebebi örgüt üyesi olduğu iddiasıdır. Peki ne yapıyor bu örgüt ve üyeleri? İmralı Adasından aldıkları talimatları ve görüşme notlarını örgüte iletiyor. Komik hatta traji-komik olan; devletin nezaret ettiği, her anını kayda aldığı, Başbakan ve Milli Güvenlik Kurulunun onayıyla en üst düzey görevlilerinin örgüte ilettiği görüşme notlarının; özelde müvekkilim ve genelde avukatları vasıtasıyla iletildiği varsayımı ve iddiasıdır.

Müvekkil Mahmut Alınak yaşamı boyunca hiçbir örgüte üye olmamıştır. Bu durum, barış aktivisti olması gibi ideolojik ve politik sebeplerle olduğu kadar, kişilik özelliklerinden de kaynaklıdır. Devletin, hükümetin ve istihbarat birimlerinin bildiği, müvekkile dair “duyda inanma” kabilinden olan bu iddia, tek başına dahi dosyayı çökertecek niteliktedir.

Müvekkil Mahmut Alınak’ın görüşme notlarını ve talimatlarını örgüte ilettiği iddiasına gelince; müvekkil Mahmut Alınak tek bir kez İmralı Adasına gitmiş ve Abdullah Öcalan ile görüşmüştür. Gidiş amacını ve gayesini, görüşmenin kapsam ve içeriğini kamuoyuna medya üzerinden deklere etmiş, televizyonlarda gazeteci ve akademisyenlerle tartışmış ve fikir teatisinde bulunmuştur. Medya üzerinden oldukça şeffaf işleyen bu süreçte müvekkil, “Gençler Ölmesin Ocaklar Sönmesin” platformu adına görüşme yapmıştır. Adından da anlaşılacağı üzere; Gençler Ölmesin Ocaklar Sönmesin...Anlaşılması çok mu zor, çağrışımı çok mu kötü...

Müvekkilin İmralı adasında yaptığı görüşme tamamen bu gayeye matuf olup, bu çerçevede cereyan etmiştir. Nitekim görüşme sonrası da görüşmenin amacı, kapsam ve içeriği medya üzerinden kamuoyuyla paylaşılmıştır. Yapılan görüşme, klasik ve teknik manada avukatlık hizmeti vermeye ilişkin bir görüşme olmayıp, GEOS platformu adına sivil siyasete ve barış sürecine katkı yapmak amaçlı bir görüşmedir.

Keza; müvekkil görüşme sonrası diğer avukatlarla herhangi bir değerlendirme toplantısına girmemiş, isnat edilen suçu destekleyecek herhangi bir fiil ve girişimde bulunmamıştır. Soruşturma dosyasında iddiayı destekleyen tek bir delil mevcut olmadığı gibi yan ve tamamlayıcı herhangi bir emarede mevcut değildir. Teknik takip merkezli bir proje çalışması yapan güvenlik birimleri ve savcılık makamı; son sistem teknolojik imkanlarla aylarca süren bu çalışmada mesnet suça esas teşkil edecek tek bir delile dahi ulaşamamıştır. Dosyada iddiayı destekleyecek ne bir görüntü ve fotoğraf kaydı ne bir telefon görüşmesi ne bir fiziki takip ne bir atfı cürüm ne de aleyhe herhangi bir tanık beyanı mevcuttur. Ceza hukuku ve delil sistematiği açısından bakıldığında, müvekkilin durumu hukuk fakültelerinde öğrencilere “mücerret ve temelsiz iddia” başlığı altında okutulacak cinstendir. Devlet ciddiyeti ile bağdaşmayan ve müvekkilin hürriyetini elinden alan bu ibretlik uygulama, modern anlamda bireyin hukuki güvenliğinin ortadan kaldırılması, geleneksel anlamda ise zorbalık ve zulümdür.

Hal böyleyken, dosyada herhangi bir delil olmamasına rağmen, Mahmut Alınak’ın tutuklanmış olması kuşkusuz şu soruyu güncellemektedir. Müvekkil Mahmut Alınak üzerinden toplumsal muhalefete mesaj mı verilmektedir. Şiddeti bir yöntem olarak reddetmiş, her daim sivil siyasete ve sivil muhalefete ilişkin projeleriyle gündeme gelmiş, uzlaşmayı ve çözümü kendine şiar etmiş bir barış aktivistini tutuklamak, barış eksenli bu duruşu kriminalize etmek, başka ne ile izah edilebilir. Herhangi bir örgütle bağlantısı olmayan, sadece ve sadece barış isteyen insanlara “sonunuz Mahmut Alınak gibi olur” mesajımı verilmektedir. Şiddeti ve ölümü fetişleştiren sistem kurucuları ve toplum mühendisleri tarafından, Mahmut Alınak üzerinden topluma; “barış isteseniz dahi muhalefet etmeyin” ültimatomu mu verilmek isteniyor.

Mccarty dönemini aratmayan bu cadı avında, Mahmut Alınak sembol isim olarak mı hedefe konmuştur. Şayet; devlet, hükümet, mahkemeler, savcılık ve bilumum güvenlik birimleri bu gerçeği kabul etmiyorlarsa, biz de müvekkil adına savunma makamı olarak hodri meydan diyoruz. Güç, iktidar ve teknolojik imkanların ürünü olan derdest dosyada, Mahmut Alınak aleyhine tek bir delil dahi gösterilsin, bizde yapılan tüm suçlamaları kabul etmeye hazırız.

Çok değil sadece ve sadece tek bir delil...

Esasen dosya da tanık olarak dinlenmesi gereken müvekkil Mahmut Alınak’ın, dosyanın sanığı haline getirilmesi karşısında, iş bu beyanlarımız tahliye istemli bir talep, bir maruzat olmayıp; tarihe not düşülmesi gayesine matuf bir girişimdir. Saygılarımızla.”

Facebook'la Yorumla
İlk yorum yazan siz olun
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

BENZER HABERLER