Ayhan Bilgen: “Toplum, kendi ittifakını kendisi ‘sandıkta’ kuracak”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili, Kars Milletvekili ve Belediye Başkan Adayı Ayhan Bilgen, ilde görev yapan gazetecilerle bir araya geldi.
29 Aralık 2018 Cumartesi 17:23
Tacettin DURMUŞ
Şugar Beet Cafe’de kahvaltılı basın toplantısı düzenleyen Bilgen’e, HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, HDP İl Eşbaşkanı Ömer Emin Dereci, Merkez İlçe Eşbaşkanı Nuriye Erkmen, il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri de eşlik etti.
Yaklaşan yerel seçimler ve Ülke gündemini değerlendiren Bilgen, daha sonra gazetecilerin “CHP ile yerelde ittifak olacak mı, seçilirseniz kayyum atanır mı, belediyenin birikmiş borç ve sorunlarını biliyormusunuz, seçilirseniz milletvekilliğiniz ve gurup başkan vekilliğiniz düşer mi, HDP belediyeciliğini Karslılara nasıl anlatacaksınız ve her kesimden oy alabileceğinize inanıyor musunuz?” şeklindeki sorularını cevaplandırdı.
Gazetecilerin “31 Mart seçimleri öncesi HDP ile CHP’nin yerelde ittifak yapacakları yönünde sorusunu cevaplanlandıran HDP Kars Milletvekili Adayı Ayhan Bilgen, Ülke genelinde olduğu gibi Kars’ta da siyasi zeminin çok kaygan olduğuna dikkat çekerek, toplumun kendi ittifakını, kendisinin sandıkta kuracağını söyledi.Siyasetin toplum için yapılması gerektiğine de dikkat çeken Bilgen, partilerin siyaseti şahıslar için yapmaya başlamaları durumunda toplumun onlara derslerini sandıkta vereceğini dile getirdi.
Partilerin, kapalı kapılar ardında oturup, kendilerine göre toplumda karşılığı olmayan ilişkiler ve işbirliği geliştirilmelerinin yanlış olduğununda altını çizen Bilgen: “Eski korkular üzerine yani şehri filancalar vaya filan parti ele geçirecek şeklindeki ifadeler köhnemiş korkulardır. Bunların hiçbir karşılığı ve gerçekliği yoktur. Neyini ele geçireceğiz Kars’ın? Sonuçta bu şehir zaten en kötü duruma getirilmiş. Bundan daha kötüsü olmaz. Biz tam tersini iddia ediyoruz. Ama bu korkular üzerinden buluşmalar, bir araya gelmeler aslında öz güvensizliktir. Bu şehir için birşey yapacak durumunuz yoksa etrafa korku yayarsınız. İnsanları korkutarak oy toplamaya çalışırsınız. Biz kimseyi korkutmak üzerine değil, biz sözümüz ve yapacaklarımız üzerine davranıyoruz. İsterlerse diğer adaylarla oturur birlikte tartışırız bir televizyon programında da konuşuruz. Şehrin sorunlarına nasıl çözüm getirir izi tartışırız. Biz bunu çok net bir şekilde söylüyoruz. Seçim geçtikten sonra da bu şehre hizmet etmek isteyen her kes ile çalışmaya hazırız. Diğer partilerin adayları da şehre katkısı sunmak istiyorsa, kaybetmiş olmaları da sandıkta halkın taktiridir. Biz yine onların katkısını alır birlikte çalışırız. Bir problemimiz yok ama partiler arasındaki ilişkinin böyle korkular üzerine kurulması tercih edilirse; bence Kars’ta köprünün altından çok sular geçmiştir. Bu eski korkularla yapılacak siyasi atraksiyonların da sandıkta hiçbir karşılığı olmayacaktır. “dedi.
31 Mart seçimi en güçlü iki aday arasında geçecek
Toplantıda ülke genelinde olduğu gibi Kars’ta seçimin en güçlü iki aday arasında geçeceğini de ileri süren Bilgen: “Türkiye’de bu seçim hemen hemen her yerde iki parti arasında geçecek. Çünkü yeni sistemin eseri budur. Siyaseti yeni sistem ile birlikte yani Başkanlık Sistemi yerelde de ikili sistemi beraberinde getirir. Yani her yerde en güçlü iki aday arasında yarış olacak. Bu çok açık bir tablodur. Yani toplum sandıkta kendi ittifakını kendisi kuracak. Kendi tercihini kendi yapacak ve diyecek ki bu ikisi arasında hangisi daha iyi hizmet eder ve kendine neyi layık görüyorsa onu tercih edecektir. Yani Kars’ta da 31 Mart yaklaştıkça seçim iki parti arasında ve iki aday arasında seyredecek. Biz bunun bir kamplaşmaya dönüşmesini asla istemeyiz. Bundan medet ummaya cağız ve bunun üzerinden siyaset yapmayacağız. Biz yapacağımız işleri konuşacağız.kimseyi karalamaya cağız, çamur siyaseti yapmayacağız. Sonuçta halkımız da kimi tercih edecekse onu seçecektir. Sonuca da saygı duyacağız. Sonuç olarak biz tabanda büyük bir ittifakın olacağını düşünüyoruz. Sadece CHP ile değil, bu şehirde belki de şimdiye kadar kimlikler üzerinden oy veren birçok kesim üzerinden çok farklı ittifaklar gelişecek. O ittifaklar sanıldığı gibi filanca guruplar burada veya orada şeklinde olmayacak. Bu şehir her şeyin daha iyisine layık ve daha büyüğünü başarabilir diyenlerle eski dar yaklaşımlarla siyaset yapmak isteyenler arasında bir ayrışma yaşayacağız ve bunu hep birlikte göreceğiz.
Bizler sadece kişisel başarı öyküleri üzerinden siyaset yapmıyoruz
Bizler sadece kişisel başarı öyküleri üzerinden siyaset yapmıyoruz. Tam tersine Türkiye siyasetinin aksine galiba en büyük handikaplarından biri sadede kişi karizması ve şahıs şöhreti üzerinden siyaset yapmaktır. Biz bir toplumsal mücadeleyi önemsiyoruz ve bu toplumsal mücadele, toplumsal kazanımlar bir şehrin kazanması için şahıslar ve partiler sadece hizmeti kolaylaştıran, bir araya gelmeyi örgütleyen ve toparlayan mekanizmalardır. Bunun dışında bir anlam yüklemek ne bana ne de hiçbir şahsa ve adaylarda doğru değildir. Partileri fetişe etmek doğdu bir şey değildir. Parti dediğimiz şey aslında bir biriyle uyumlu, bir araya gelmiş bir öneri sistematiğinin örgütlenmesidir.
HDP’nin bu şehre söylediği söz son derece nettir
HDP’nin bu şehre söylediği söz son derece nettir. Ve diyoruz ki her hangi bir etnik kimliğin ve inancın dışlanmasına dair bizim kitabımızda bir yer yoktur. Biz bunun aksine dışlananların hepsini sürecin içerisine katmayı istiyoruz. Bizi dışladılar diye başkalarını dışlamak üzerine siyaset yapma arayışında ve hevesinde değiliz. Rövanşist değiliz, bu şehrin potansiyeli bu şehre yeter diyoruz ve bu şehrin bütün imkanları Azerisi, Terekemesi, Yerlisi, Kürdü, Alevisi, Çerkezi bir araya gelirse bu şehri birlikte yönetebilirler. İnsanın doğası aslına bir birini boğazlama üzerine kurulu değildir. Bu, toplumu çatıştırma, gelirim çıkartma işi sadece siyasette sözü olmayanların kamplaşma üzerinden bir siyaset yürütmesidir. Bu şehirde bunlar yıllarca yapıldı. Biz bunu bozmaya geliyoruz. Dolayısıyla da bizim açımızdan sadece söz olarak ve lafzen değil ama meclis üyesi aday profilimiz ile de her kes görecek ki biz bu şehri sadece bu grup yönetsin, birileri dışarıda kalsın eğiliminde olmayacağız. İl Genel Meclisi ve Belediye Meclis üyesi profilimiz, bu şehirde kim yaşıyorsa, onların da bu şehrin yönetimine katılacağına dair güveni tesis edecek bir şekilde olacak. Yani bizim geçmiş pratiğimizde de ne il örgütümüzün, ne de benim Kars Milletvekilliği görevimde de şehrin sorunlarını dile getirdik. Kimseyi dışlamadık. Bir kesimi ne ön plana çıkardık ne bir kesimi geri plana attık.” dedi.