Gazetekars

Azerbaycan İş'i Ermenistan'a takıldı

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki Ermenistan problemini ima ederek, "Tüm belgelerimiz hazır ama 'biraz gecikmeye hazırlanın' diyenler oldu" dedi.

19 Temmuz 2010 / 22:13

Azerbaycan İşi Ermenistana takıldı

İş Bankası’nın Bakü’de açacağı şube bir süredir izin bekliyor. Özince Türkiye Ermenistan yakınlaşmasının buna neden olduğunu kastederek, “Gönlümüz arzu eder ki kısa vadeli birtakım ilişkiler bu süreci etkilemesin” dedi. Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince Kars'ta HT Ekonomi'den Rahim Ak'ın sorularını yanıtladı...

 

HT EKONOMİ: Hangi ülkelerde şube açmayı planlıyorsunuz?

 

ERSİN ÖZİNCE: Biz Azerbaycan Merkez Bankası’na, devletine şube açma konusundaki dosyamızı tamamlayıp teslim ettik. Bir süredir bekliyoruz. Açacağımız şubenin Türkiye- Azerbaycan ticaretine önemli derecede katkı yapacağını da başından beri ifade ettik. Şubeyi yalnızca Bakü’de değil aynı zamanda Nahçıvan’da da düşünüyoruz. Kısacası  belli bir prosedür izlenecek ama gönlümüz arzu eder ki Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kısa vadeli birtakım ilişkiler bu süreci geciktirmesin. Bizim orada yaptığımız temaslarda biraz gecikmeye kendinizi hazırlayın diyenler oldu. Biz oraya sadece  Türkiye açısından değil Azerbaycan’ın lehine de bankacılık yapmaya gidiyoruz.

 

"KUR SORUNUN TOBİN VERGİSİ ÇÖZER"

 

Özince bir diğer önemli açıklamayı ise ihracatçının sıkıntısı olan kur konusunda yaptı. Özince, kur düzeyinin ihracat için uygun olmadığını ancak Merkez Bankası’nın döviz alarak sorunu çözmesinin alınabilecek son tedbir olduğunu kaydetti. Özince sıcak paranın kur politikasının yarattığı arbitrajdan  yararlanma imkânını önleyecek Tobin Vergisi’ni çözüm olarak önerdi.

 

İhracatçıların Merkez Bankası’na son günlerde yeniden artan döviz alarak kur düzeyini yükseltme baskısına İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, “Alınabilecek son önlem” cevabını verdi. Kur düzeyi ve üretim maliyetlerinin ihracatta Türkiye’nin rekabetçi gücünü yetirmesine neden olduğunu kaydeden Özince’nin önerisi kısa vadeli sıcak paraya vergi konulmasını öngören Tobin Vergisi oldu.

 

İhracatçılar ve bazı bakanlar kurun düzeyi konusunda Merkez Bankası’na baskı  yapıyor. Siz kur düzeyi ve rejimi konusunda ne düşünüyorsunuz?

 

Ekonomi politikalarının genelinde şu anda uygulanan kur ve faiz rejiminin esas prensipleri açısından doğru olduğu açık açık belli oldu. Ama bir yandan da çok ciddi başka bir sorun birikti. Türkiye’nin üretimini ihracata dönük yapabilirliği açısından  giderek imkân yitiriliyor. Türkiye’nin dış satım gücünün hâlâ belli sektörlerde artırılabilmesi ihtiyacı hem istihdam hem ekonominin yarınları yönünden büyük önem arz ediyor. Kur rejimi ne olursa olsun Türkiye’nin rekabetçiliğini sürdürebilmesi için hem üretim maliyetlerinin hem döviz kurunun uygun olması lazım. Türkiye’nin rekabetçi yönü giderek kayboluyor ama bütün kusuru kura bulmayalım. Üretim maliyetleri açısından rekabetçi gücümüzü de giderek kaybediyoruz. Bunları bir kenara bırakıp mutlaka dünya rekabetinde rekabet üstünlüğü sağlayacak alanlara ağırlık vermemiz lazım. Örneğin İstanbul finans merkezi bize mukayeseli avantaj sağlayacak. Bu işi şimdi yaparsak avantaj sağlayabiliriz. Yapılması gereken, bütünün içinde döviz kuru da mutlaka alınacak çeşitli önlemlerle biraz daha Türk ürünlerinin satışında cazip hale getirilmelidir. Merkez Bankası’nın piyasa yapıcılığı yoluyla bunu yapması alınması  gereken önlemlerin en sonuncusudur.

 

ARBİTRAJ YARATILIYOR

 

Sizce döviz kuru düzeyinin makul düzeye gelmesi için neler yapılmalı?

 

Serbest kur rejiminde yapılabilecek şeyler, piyasaya müdahil olarak arz ve talebi etkilemekten çok daha kalıcı politikalar uygulamakta. Bunun en basit yolu piyasadaki oyuncular arasında güç ve nitelik yönünden eşitlemelere gitmek ve piyasanın baskın oyuncular tarafından manipüle edilmesini önlemek yönünde yapılabilir. Brezilya’nın da uygulamaya koyduğu adına Tobin Vergisi denilen kısa vadeli portföy yatırımcısının sizin kur politikanızın yarattığı arbitraj imkânını önleyecek çeşitli vergiler kurallar koymak etkin olabilir. Ama bu tür düzenlemeleri yaparken bizim gibi dış kaynağa ihtiyacı olan ekonomide uzun vadeli yabancı yatırımcıyı da caydırıcı olmamak lazım.

 

"BİZİM TAŞIMIZLA BİZİM KUŞUMUZU VURUYORLAR"

 

Bankacılar yabancı bankalara Türk Lirası verip döviz alarak yaptıkları swap nedeniyle kaynak ısrafı yaptıklarını belirtiyor. Bu nedenle Merkez Bankası’ndan döviz munzam karşılıkların TL olarak tutulması istekleri var. Değerli Türk Lirası ile ilgili sorunun çarelerinden birisi burada. Görüldüğü gibi değerli Türk lirası ve avantajlı faiz bir arbitraj yaratıyor. Yabancı portföy yatırımcısı, kısa vadeli sıcak para gelip Türk Lirası ile pozisyon açıyor. Bizim taşımızla bizim kuşumuzu vuruyor. Hiçbir düzenlemenin olmadığı ortamda yapılabilecek işler bunlar. Kura müdahale et, döviz satın al demek kolay. Asıl bu tip konularda düzenlemeler getirilebilir. Çünkü bunlar sığ olan piyasamızı çok fazla işgal ediyor ve bizim ülke olarak işimize de yaramıyor. Türk parasının aşırı değerlenmesi önlenemezse Türkiye kısa vadeli yatırımcıların cenneti ama ihtihdam ve üretim sağlayıcı uzun vadeli yabancı yatırımcıların tercih etmediği bir ülke olacak.

 

"SENDİKASIZ HAKSIZ REKABET VAR"

 

İş Grubu Türkiye’de en büyük sendikalı kurum. Sendikanın etkin olmasının bir zararını gördünüz mü?

 

Bizim gerek finans gerek finans dışı iştiraklerimizin tamamında sendikalı örgütlenme tam. 33 yıllık iş hayatımda sendikal örgütlenmenin bir dezavantajını görmedim. Aksine sendikal örgütlenme iş düzeni ve istihdam koşullarıyla ilgili düzen de sağlıyor. Bizim sektörümüzde sendikal örgütlenmeye izin vermeyen müesseseler maalesef işçi emeğini istismar düzeyinde kullanarak bazı avantajlar elde ediyorlar. Örneğin bizim mesai saatleri dışında çalışma kurallarımız yasaların yanı sıra sendikamızla aramızdaki düzenlemelere bağlıdır. Ama sendikal örgütlenme olmayan bir çok işyerinde işçiyi mesai saatleri dışında çalışmaya zorlayarak pazarlama faaliyeti yaptırılıyor. Maalesef bir haksız rekabet dezavantajı olabiliyor.

 

AVRUPA BANKALARINDA ÇÖZÜLME OLMADI

 

İş Bankası’nın başta Rusya olmak üzere yurtdışında banka satın alma girişimlerinde gelinen son aşama nedir?

 

Bu konuda özellikle Avrupa bankalarının bize yakın yurtdışı teşkilatlarını satmayı düşünmeleri halinde Türk bankalarının mutlaka alıcı olabileceğini ve bunun da çok yararlı olabileceğini düşünüyorum. Bu Balkanlar, Ortadoğu için söz konusu. Fakat şu ana kadar bu konuda bir çözülme olmadı. Avrupa bankalarından krizinden çok etkilenenlerin bu aktiflerini çok uygun fiyatla sattıklarına şahit olmadık. Avrupa’daki bazı bankaların bizim ilgi duyduğumuz coğrafyada banka veya şube teşkilatlarını satmalarının gerçekleşeceğini düşünüyorum. İş Bankası açısından yurtdışında banka satın almada Rusya’nın dışında somut bir gelişme yok. Şube açma girişimlerimiz var.

 

TBB, ELEKTRONİK DOLANDIRICILIĞA 1.5 MİLYON AYIRDI

 

Aynı zamanda Türkiye Bankalar Birliği Başkanı olan Özince Bankalar Birliği’nin  yürüttüğü projeler yanında bilişim suçlarıyla ilgili kurulacak merkeze destek vermeyi kararlaştırdıklarını kaydetti. Özince konu hakkında şu bilgileri verdi: “Bilişim suçlarıyla mücadele amaçlı elektronik altyapılı merkeze yaklaşık 1.5 milyon lira seviyesinde maddi destek verilmesi kararı aldık. İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesinde ciddi bir yatırım yapılıyor. Bizim de çorbada katkımız olsun istedik. Sadece bankaların değil hertürlü kuruluşla ilgili elektronik dolandırıcılık olabiliyor. Sadece bankalarla değil birçok kurum bilişim suçlarıyla karşı karşıya kalabiliyor."

 

DİKİLEN FİDAN SAYISI 1.1 MİLYONU AŞTI

 

Türkiye İş Bankası’nın, sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında başlattığı ülkenin en büyük kurumsal ağaçlandırma çalışmalarından biri olan “81 İlde 81 Orman” projesi, Kars Ormanı ile sürüyor. Kars’ın Paşaçayırı mevkiindeki Ağaçlandırma Bölgesi’nde 20 hektarlık alana 30 bin adet sarıçam, huş, dişbudak ve iğde fidanı dikildi. Türkiye İş Bankası’nın Çevre ve Orman Bakanlığı ile TEMA’nın işbirliğinde 22 Aralık 2008’de başlattığı ve Türkiye’nin en büyük kurumsal ağaçlandırma projelerinden biri olan “81 İlde 81 Orman” projesi kapsamında Kars’ta da “İş Bankası Ormanı” oluşturuldu. Kars’ın Paşaçayırı mevkiindeki İş Bankası Kars Ormanı’nda 16 Temmuz Cuma günü bir tören gerçekleştirildi. Küresel iklim değişikliğine karşı en etkili önlemlerden biri olan orman alanlarını genişletme çalışmaları kapsamında İş Bankası’nın Kars ile birlikte ağaçlandırdığı il sayısı 37’ye, ağaçlandırılan alan ülke genelinde yaklaşık 715 hektara ulaşırken, dikilen fidan sayısı ise 1.1 milyonu aştı.

 

Kaynak : HT Ekonomi

Facebook'la Yorumla
İlk yorum yazan siz olun
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

BENZER HABERLER