İşte Naif Alibeyoğlu’nun “Uzak Şehrin Masalı” dizisi üzerine düşündükleri…

Karsımız, tarihi, kültürel zenginliği ve renkliliği, mimari yapısı ve hoşgörülü insanlarıyla her zaman ilgi odağı olmuş, başkanlık dönemimde ise yazarların, sinemacıların, yapımcıların en önemlisi sanatçıların ikinci adresi olmuştu. Misafirperverliğimiz ise kentimize gösterilen ilgiyi arttırırken, yazılan kitaplar, çekinlen sinema filmleri ve diziler tartışıla gelmiş, kimi yanlış anlaşılmalara (Kar/Orhan Pamuk) -gerçekle sanatçı düşünün karıştırılması- neden olmuştu.

Son günlerdeise bir tv dizisi, (Uzak Şehrin Masalı) benzer yanlış anlaşılmalara, tartışmalara neden olmakta.

Sanatçı gerçeği birebir aktaran olsa idi yapılan sanat, yapan ise sanatçı olmazdı.

Bu tartışmaları bir yana bırakıp kentimize değer veren, tanınmasına katkıda bulunan insanlarla, sanatçılarla sağlıklı diyaloglar kurmak daha anlamlı olacaktır diye düşünüyorum.

Dizilerde kimsenin işe gitmemesi, lüks hayat yaşamaları, silahlı çatışmalarda kimsenin vurulmaması(çukur vb) vurulanların ölmemesi, ölenlerin dirilmesi ne kadar gerçekse bu dizide (Uzak Şehrin  Masalı )anlatılan bir çok şey de o kadar gerçektir.

Adı üstünde DİZİ, BELGESEL değil.