Kars Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta, başkanlık süresince yapılan hizmetleri değerlendirmek ve kamuoyunun merak ettiği soruları paylaşmak için basın mensuplarıyla makamında bir araya geldi.

Başkan Karaçanta ilk olarak TOKİ konutlarıyla ilgili soruyu cevaplandırdı. TOKİ konutlarında yaşanan sıkıntıların giderilmesi için çalışmaların sürdürüldüğünü belirten Karaçanta, “Ben görevi devraldıktan sonra TOKİ’nin müteahhitini çağırdım ve dedim ki ‘o mahallenin sakinleri rahatsız, hem bize de külfet getiriyor. Kiraların yarısını biz veriyoruz yarısını da TOKİ başkanlığı veriyor.’ dedim. Onunla ilgili bir sıkıntı var ve onun çözülmesi lazım. Ben onunla ilgili Toplu Konu İdaresine gittim. Tabi kamu işi olduğu için öyle hemen ‘ya Allah’ dendiği zaman da verilmiyor. Çünkü evrakıdır, kırtasiyesidir, şuyudur, buyudur. Bürokratik engelleri aşmak çok da kolay olmuyor. Dolayısıyla Toplu Konut İdaresi haklı olarak dedi ki ‘şimdi teslim etmeye kalkarsak yetiştiremeyiz. Bütün evleri dolduramayız. Dolayısıyla orada ciddi sorunlarla karşı karşıya kalırız.’ Ondan yaza bırakıldı. Allah nasip ederse Mayıs, Haziran aylarında kesin teslim edeceğiz. Çünkü bitmiş olarak vereceğiz. Onların kiralarını biz ve Toplu Konut İdaresi ödemesine rağmen yine de vatandaş mağdur olmaktalar.”

Mihralibey köprüsünün tamamlanamıyor olmasının nedenlerinin sorulması üzerine ise Başkan Karaçanta şunları söyledi:

“Mihralibey köprüsü ile ilgili Ulaştırma Bakanlığından randevu aldım. Önümüzdeki hafta büyük bir olasılıkla onun için gideceğim. Çünkü Mihralibey köprüsü ile ilgili burada karayolları ile anlaşamadığımız bazı noktalar var. Orada bir kamulaşma var ve hemen köprünün altından geçen kanalizasyon ve su hattı var. Bunların bizim tarafımızdan kaldırılması falan söyleniyor. Karayolları tarafından bu bize çok ciddi bir külfet getirdiği gibi ben onlara köprü yapın demedim. Dolayısıyla yapmış oldukları köprüyü tamamlamaları istiyorum. Diyorum ki köprüyü yaptınız bağlantılarını da yapın. Bu böyle yarım olmaz yani orada bir anlaşmazlık var. Onlarda haklı aslında, karayolları bölge müdürümüz diyor ki ‘benim yetkim buraya kadar’ Onunla ilgili Ulaştırma Bakanıyla görüşeceğim, inşallah orada düzelecek ama hakikaten orada ciddi bir sıkıntı. Ben şimdi kalkıp desem ki ‘MHP’li başkanım, onun için böyle yapıyorlar’ desem olmaz. Karayollarının şehir içerisinde böyle bir köprü yapmaları gibi bir şeyleri yokmuş zaten. Cumhurbaşkanımız tarafından verilmiş bir talimat olması gerek sanırım. Belediyenin parasal sıkıntısı vardır bu da belediyeye çok büyük bir külfet getiriyor. Dolayısıyla köprüyü yaptınız, alt yapısını da yapın dedik. Bağlantılarını da yapın bitirin ki vatandaşa hizmeti tam yapmış olun dedik.”

Karla mücadele çalışmalarına da değinen Karaçanta, “Ben ortak düşüncelerle ortaya çok güzel projelerin çıkacağına inanan biriyim. Sizinle yaptığım bu söyleşilerden bir bilgi, tecrübe ediniyorum. Bizim görmediğimizi sizler daha iyi görüyorsunuz sizler devamlı dışarıdasınız. Kaç gündür karla mücadelemiz var ve bu mücadeleden vatandaş memnun mu bunu sizler daha iyi bilirisiniz. Yıllardan beri burada bir greyderle şehrin temizliği yapılıyordu. Şimdi biz 3 tane greyderle bu işi yapıyoruz. Bu süreç içerisinde Kars’ta girmediğimiz sokak hemen hemen kalmadı. Tabi ki jet gibi hemen her yere yetişebiliyor muyuz, mümkün değil. Ama ekiplerimiz 24 saat aralıksız çalışıyor. Bende kendilerini motive etmek için gece çalışanları ziyaret ediyorum. Yolların geçici de olsa dolma işlemleriyle uğraşıyoruz ekibimiz onunla uğraşıyor. Üniversite yolunda birkaç çukur oluşmuş özellikle muhtelif yerler de ana arterlerde bu olay var. Asfalt meselesi ile ilgili bizim stok yaptığımız 140 ton sıcak asfalt var daha yeni aldık. Geçen hafta aldık ve havaların düzelmesiyle hemen çalışmalara başlayacağız. Bu yıl ki hedefimiz şehir içerisinde 6 km’lik yolu asfalt yapmak. Şehir içerisinde 6 km’lik asfalt yol fevkalade bir yol bizim için bunun içerisine üniversite yolu da dahil. Kilit taş parke şantiyemiz biliyorsunuz geçen yıldan hazır işe başlayabilmemiz adına şuan 20 ton kilit taş üretimi için olması gereken malzememiz hazır. Bunların şimdiden stoğunu yapıp havaların açılmasıyla ‘ya Allah’ diyip işe koyulmayı bekliyoruz. Bununla ilgili ekibimiz hazır her şeyiz hazır. Ara sokaklara da tam km veremeyeceğim ama büyük bir bölümünü de kilit parke taşla kaplayacağız. Şehirde 1-2 tane yol yoktur nereden bakarsanız bakın yaklaşık 500 tane ara sokak cadde, yol vardır. Yıllardan beri bir greyderle yapılan bu işi biz 3 greyderle yapıyoruz. 24 saatte çalışıyoruz. Karın kalma nedeni ne biliyor musunuz kar yumuşak olunca kamyonun içerisinde ki o demir aksana yapışıyor bu sefer boşalması boşalmıyor. Oradan kamyona yüklemiş olsanız bile bu sefer kamyondan aşağıya boşalmıyor. Dolayısıyla greyderlerimizle bu karı yolun kenarına belli bir şekilde yığıp soğuk havanın etkisiyle onun biraz daha sertleştikten sonra almamızın daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Çünkü diğer şekilde zaten olmuyor. Bekleme nedeni o. Ama geçmiş yıllara göre bu yıl daha az kar yağdı. Kar yerde kaldı derseniz bunu ben haksızlık olarak algılarım. Çünkü ben işin başında dedim ki ekiplerim 24 saat çalışıyor. Bende belediye başkanı olarak onların başında duruyorum. Ne diyorum her yere yetişmek mümkün değil 3 tane greyder, 15-20 tane personel, 5 tane kamyon bir şehir. Yani kar yağdığı zaman her yere aynı anda girmek mümkün mü. Ama mutlaka ertesi gün giriyor. Bilinmesi gereken şey bizim ekiplerimizin 24 saat bu işi yapması. Kaldırım vatandaşın yürüme alanıdır ve vatandaşın önceliği vardır. Bu yolda vatandaş için yapılıyor her şeyde. Tabi ki yolu yapıp vatandaşı kaldırımda çukurun üzerinde yürütmeyeceğiz. Onun akılla bağdaşır bir yanı olmaz illa ki yapacağız.”

Başkan Karaçanta kaldırım işgalleriyle ilgili de şu açıklamayı yaptı:

“Öncelik olarak belediyenin yapması gereken şeyi belediye yapacak belediye ve esnafın ortaklaşa yapmış oldukları şeyler vardır. Onları da yine biz yapacağız. Ama cüzi de olsa esnafın katkısını alacağız. Zabıta ekiplerimiz devamlı bu sokakta bir şeyler satma konusunda esnafın arasında. Bırakın zabıta ekiplerini bizzat kendim ulaştım oraya. Bizzat kendim dolaştım. Biz gezdikten sonra şimdi gidin bakın aynı şey yoktur. Ben yazın lokantaların masa sandalye koymamsına karşı değilim. O şehirde ki canlılık demektir, şehirde ki hareketliliğin işareti demektir. Dolayısıyla ben insanların yazın o güzel havasında içerde oturmasına çok da gönlüm el vermiyor. Kaldırım işgaliyle ilgili belediye gereken önlemleri alıyor. Zabıta ekiplerimiz ve benim kendim bu tür işletme sahiplerine kesinlikle kaldırımı işgal edecek ve vatandaşın yürümesine engel teşkil edecek halde ki düzenlemelerden kaçınılmasını rica ediyorum. Geçen sene de bunu uyguladık ve ciddi bir sıkıntı da olmadı. Ben vatandaşların yürümesine engel olmayacak şekilde bu tür cafelerin, restaurantların yazın o güzel havasından yararlanmasından yanayım. Ama tabi ki vatandaşa rahatsızlık vermeyecek şekilde bu çok önemli. Bu insanlar bizim biz illa ki onların ekmeğine saygılı olmalıyız ama onlar da vatandaş haklarına saygılı olmalılar. Bunu kendilerinden rica ettim ve kaldırdılar.”

Dolmuş seferleriyle alakalı soru üzerine ise Karaçanta şu açıklamayı yaptı:

“Bu hastanenin yeni hastaneye taşınması doğum evininde yeni hastane içerisinde bir bölüme taşınmasıyla orada çalışan 7 adet dolmuşçu arkadaşımız mağdur hale geldi. Ve haklılar da, yaptıkları şey doğumevine hasta taşımak. Çoğu mahalleli özellikle yürümeyi uygun gören, dolmuşa binmeyen öyle bir mahalle dolayısıyla bunların bu mağduriyetini gidermek adına geçici olarak biz dedik ki ‘kendi aranızda anlaşın, bu mahalleleri de mağdur etmemek şartıyla doğumevine birkaç tane aracınız gitsin gelsin’ Ama bu yan tarafta da devamlı araçlarınız olacak. Bildiğim kadarıyla doğumevinde ki bu 7 tane aracın 3 tanesi hastaneye gidiyor, 4 tanesi yine Fevzi Çakmak Mahallesine gidiyor. Önceden 10 dk arayla gidiyordu şimdi 15 dk arayla gidiyor. Ama gidiyor. Biz bunu yaparken özellikle dedik ki Fevzi Çakmak Mahallesinde ki hemşehrilerimizin mağdur olmaması için özen göstereceksiniz. Aksi halde onları diğer tarafa göndermemiz geçici de olsa mümkün değil. Bir şekilde diğer tarafta ek dolmuşla falan idare edilirdi ama bir taraftan da mahallelinin mağdur olmaması lazımdı. O şekilde bir çözüm yolu yaptık. Zaten dolmuşlarla ilgili bir çalışmamız var her yerde havuz sistemiz var burada da zamanında yapılan bir hatanın şeyi aslında burada da havuz olmuş olsaydı böyle sıkıntılar yaşamamış olurduk. Dolmuşları havuz sistemine geçirip işte artık ‘sen çok çalıştın, ben az götürdüm, sen az götürdün’ olmayacak. Dolmuş esnafımız arasında da böyle bir bütünlüğü sağlayabilmek adına böyle bir çalışmamız var.”