Halefoğlu köyü il merkezine 20 kilometre mesafede bulunuyor. 400 hane, 3 bin nüfus, bin 600 seçmen ve 650 öğrenci, 24 öğretmene sahip. 30 bin dönüm arazisinde 20 bin büyükbaş, 5 bin küçükbaş hayvan beslenen köyde 500 adet traktör, 800 adet de su tankeri mevcut. Köyde bulundurulması zorunlu bir diğer ihtiyaç ise at ve eşek. Her evde en az bir at ve eşek mevcudu var. Sebebi ise susuzluk. Köylüler günde birkaç defa 8 kilometre mesafedeki Mişko yaylasında vurulan sondajdan su taşıyorlar. Yalınkaya, Subatan, Hacıveli ve diğer çevre köylerinden de atlı su tankerleri ve traktörlerle su taşınıyor. Gücü ve imkanı olanlar içme sularını şehirden temin ederken gücü yetmeyenler de bu çileyi sürekli çekmek zorunda kalıyor. İçme suları ayrıca, köy bakkallarından da temin edilebildiği gibi taşıma suyla da değirmeni çarkını döndürmeye çalışıyorlar! Köye en yakın sondaj 8 kilometre mesafede Mişko yaylasında bulunuyor. Buradan su getirmek için de aileler günde birkaç defa su taşıyor. Yaşanan susuzluktan bıkan gençler ise gurbete gidiyor. Köyün girişinde bulunan göletten de hayvanları için su taşıyan köylüler köy merkezinde yapılan göletin de kurumaya yüz tutmasıyla sıkıntılarının arttığını söylüyor. Köy içindeki çeşmeler kurumuş, hayvanların su içmesi için yapılan kurunlar bile paslanmış şekilde bekliyor. Bakkallar bolca pet su bulunduruyor, camilerde ve okullarda da su akmıyor. Her evin önünde onlarca bidon, birer at ve su tankeri görmek mümkün. Çocuklar bile yaz tatillerini su taşıyarak geçiriyor. Köylüler şimdi bur Kurban Bayramına daha susuz girmesinin çilesi ve üzüntüsünü yaşıyor.

SUYA KAVUŞMASALAR OY KULLANMAYACAKLAR

1 asra yakın zamandır köyde süregelen susuzluk bugün itibariyle de çözülemeyince köylüler çareyi seslerini yeniden basın aracılığıyla duyurmaya çalıştılar. Köy meydanında toplanan vatandaşlar, yaz-kış yaşadıkları bu sorunun bir an önce çözülmesini, çözülmemesi halinde de oy kullanmayacaklarını söylediler. Köylüler, “Biz buradan sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza bildiriyoruz. 400 hanili köyümüz var ve yıllardır suyumuz yoktur. Bakın görüyorsunuz aziz mübarek günde bütün vatandaş perişandır. Az önce gördünüz 8 kilometre uzaklıktaki Yalınkaya köyünden at arabasıyla su getiriyorlar. Biz devletten her hangi bir yardım istemiyoruz. destekleme bile istemiyoruz. Biz hayat istiyoruz, su istiyoruz. Bu hayat nedir? Sadece su, su, su… Bakın görüyorsunuz suyumuz var mı yok mu? Allah aşkına gelin halimize bakın. Seçim de yaklaştı bu sefer köy olarak oyumuzu kullanmayacağız. Çile çekiyoruz burada çoluk çocuğumuz çile çekiyor. Hele köyün haline bir bakın. 400 hane susuz kalmış. Devletten sudan başka bir şey istemiyoruz. Ne yardım istiyoruz. Ne kömür istiyoruz nede para istiyoruz. Sadece su versinler su. O da Allah rızası için versinler. Bakın bu atlarla günde birkaç gidip 7-8 kilometre uzaklıktan komşu köylerden su getiriyoruz. 3 defa gitsek 30 kilometre yapıyor bu hayvanlar bile dayanamıyorlar.” şeklinde konuştular.

İhtiyar Heyeti Ahmet Gençtimur da, “Oy kullanmayacağız. Devlet bizden oy beklemesin, devlet bizim suyumuzu versin. Biz çok perişanız.” dedi.

İhtiyar Heyeti Maruf Altun ise, “Köyümüz Kars’ın en büyük köyüdür. Şimdi adaylar ne yüzle gelip bizlerden oy isteyecekler. Gelip buraya baksınlar ondan sonra bizden oy istesinler. Ben 50 yaşındayım ve 50 yıldır bu sıkıntıyı çekiyorum. 20 bin tane hayvan, 5 bin küçükbaş hayvan ve 3 bin tane de insan bu köyde susuzluk çekiyor. Köy içinde bir gölet yapmışlardı o da kurudu. Tek umudumuz bu gölet. Yağmur yağmasa bu da olmayacak ve zaten bu da kurudu.” dedi. Cami görevlisi Seyfettin Genç de (63), köy camisi ve okulunun da susuz olduğunu, camiye susuzluktan cemaatin bile az sayıda geldiğini, bayrama bile hazırlık yapamadıklarını belirtti.

SU DİLENİYORUZ!

73 yaşındaki Cahit Oğul su susuzluktan dert yananlardan biri. Oğul, bu sıkıntıyı doğduğundan beri çektiğini ve bir türlü suya kavuşamadıklarını söyledi. “Adeta su dileniyoruz!” diyen Oğul, “Aşımız var ekmeğimiz var. Sadece su sorunu için dileniyoruz. Onun için de biz oyumuzu kullanmayacağız. Adaylar bu sefer köyümüze gelmesinler ve bizden oy istemesinler. Niçin oy kullanmıyoruz çünkü suyumuz yok. Müslümanlığı tatbik etmek neyle olur suyla olur. ama biz içme suyu bulamıyoruz, abdest alamıyoruz, doğru dürüs bir banyo yapamıyoruz. Su yok kardeşim. O kaptan o kaba, o kaptan o kaba aktarıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nde bir merkez köyü susuz. Yani biz susuz adeta helak olmuşuz. 73 yaşındayım. Aklım kesmiş 10 yaşından bu yana işimiz gücümüz böyle. Yani bu böyle olur mu?” diye konuştu.

Cahit Oğul’un eşi Suzan Oğul (57) ise, “Biliyorsunuz temizliğin başı sudur. Şimdi bayram günüdür. Temizlik imandan gelir ama her şeyi yarım yamalak yapıyoruz. Çocuklarımın hepsine Kur’an okutmuşum ikisi de imam. Ama imanın yarısı temizliktir temizlik de ne yazık ki yarım yamalak.” şeklinde konuştu.

KAR DUASI EDİYORUZ

Suzan Oğul, herkesin yağmur duasına çıktığını kendilerin de kar yağması için dua ettiklerini belirterek, “Her zaman diyoruz ki Allah’ım kar yağsın ki eritip suya çevirelim.” Şeklinde konuşurken, Cahit Oğul, “Biz her zaman Allah’ı çağırıyoruz ‘Yarabbi bir kar yağsın ki karı eritip su içelim. Kış mevsimini seviyoruz çünkü bu derdini fazla çekmiyoruz. Sırtımızla kar getirip eriterek hayvanımıza içiriyoruz, kendimiz ihtiyacımızı gideriyoruz. Bunların bir çaresine Allah rızası için bakın. Böyle olmaz bunu büyüklere iletin. Bugün siz kameraman olarak buraya geldiniz , hoş geldiniz, sefa geldiniz. Yalnız bunun çaresini çözün yani oralara iletin. Vallahi mağduruz.” diye konuştu.

SUSUZ KÖYE GELİN GELMİYOR!

Gençlerin köyde durmak istemediklerini, yaz mevsimi gelince kaçıp gurbete çıktıklarını da anlatan Oğul, “Çocuklarımız kaçıp gurbete gidiyorlar diyor ki ‘baba biz bu köyde duramayız’ Müslümanlık neyle olur? Suyla olur su da yok. 3 tane bekar çocuğum var. Şimdi evlendireceğiz ama ama diyorlar ki ‘köyde su yoktur biz onun için kız veremeyiz’ diyorlar. Çocuklar ne yapsınlar kaçırsalar olmaz çünkü bizim törelerimizde o olmaz. Su olmayınca evlendiremiyoruz. Onlarda gurbete gidip ‘gelmeyiz’ diyorlar. Orada kimle nasıl evlenecekler.” diye dert yandı

1999 YILI SEÇİMLERİNDE BİN 300 KİŞİ OY KULLANMADI

Haleoğlu köylüleri 17 Mart 2001 tarihinde de Susuzluğa traktörlü protesto yapmış ve seslerini duyurabilmek için 200 traktör, 20 minibüs ve kamyonetle uzun bir konvoy oluşturarak Ankara’ya hareket etmişlerdi. Dönemin muhtarı Ayhan Nebioğlu tarafından önleri kesilen köylüler, su sorunlarının giderileceği yönünde söz aldıklarının belirtilmesi üzerine bu yürüyüşten vazgeçmişlerdi. 1999 yılı seçimlerinden bin 300 kişinin oy kullanmayarak tepkilerini dile getiren köylüler, susuzluğun giderilememesi halinde 1 Kasım erken seçimlerinde de oy kullanmayacaklarını ileri sürdüler.

İL ÖZEL İDAESİ

Öl Özel İdaresi de köydeki su sorununun giderilmesi için çalışmalarını yürütüyor.