Bir Kadın Tanıdım dizisine tepkiler sürüyor
Çekimlerinin ilk bölümü Kars’ta gerçekleştirilen ve TNT Televizyonu’nda yayınlanmaya başlayan “Bir Kadın Tanıdım” adlı diziye tepkiler yağmaya devam ediyor.
18 Kasım 2011 Cuma 08:33
Yapımcılığını Pana Film’in üstlendiği, başrollerini Ekin Türkmen, Ertan Saban, Savaş Özdemir, Neslihan Yeldan, Nergis Çorakçı, Deniz Sipahi ve Suat Ergin’in paylaştığı 'Bir Kadın Tanıdım' geçtiğimiz gün tekrarlarıyla birlikte ballandıra ballandıra yayına girdi.
Sessiz sedasız çekimleri Kars’ta başlayan dizi, yayınlanan ilk bölümünün ardından Kars halkından ve basın mensuplarından da büyük tepki toplamaya devam ediyor.
Murat Düzgünoğlu'nun yönettiği, Seda Altaylı Turgutlu, Gizem Özgül'ün kaleme aldığı dizide; “Bahar (Ekin Türkmen), Kars’ta doğmuş büyümüş, görücü usulüyle evlendirilmiştir. Kocası kısır olduğu için çocuğu olmamış ama kusur hep Bahar’dan bilinmiştir. Kocası “erkekliğini kurtarmak” için bir gece “abi” dediği bir adamı Bahar’ın koynuna sokmaya kalkınca, Bahar çaresiz, elini kana bulamıştır. Eski adını, hayatını Kars’ta bırakıp başka diyarlara yola çıkar…” şeklinde başlaması Kars’ın imajına leke sürüldüğü noktasında birleşen Karslılar ve gazeteciler dizinin senarist ve yapımcılarına öfke yağdırıyor.
Dizi de Kars’ın tarihi, turistik, doğal ve inanç turizmi açsından zenginliğinin görmezden gelinerek, sadece kendisi kısır olduğu için ve çocuk sahibi olsun diye eşini başkasının koynuna sokan insanların yaşadığı ve ayrıca şehrin terk edilmiş bir kent olarak gösterilmesi ise diziyi izleyen Karslıları adeta çılgına çevirdi.
DİZİ DE GEÇEN ‘KARS VE KARSLI’ OLGUSU GAZETECİLERİNDE GÜNDEMİNDE
Peş peşe tekrar tekrar ve ballandıra ballandıra yayınlanan dizide, Kars’ın töre cinayetlerinin merkezi, eşini arkadaşına pazarlayan insanların yaşadığı, adeta terk edilmiş ve içerisinde insan yaşamayan, sahipsiz, tren görevlilerinin rüşvetçi, polis ve jandarma ekiplerinin yetersiz ve basiretsiz olduğu bir kent olarak gösterilmiş. Dizi Kars’ı bu yönde işlemesi nedeniyle iş işten geçtikten sonra biz gazetecilerin de gündemine oturdu.
Biraz kendimizi eleştirecek olursak, bu dizi yayına girdikten sonra gelen tepkileri haber yaparak ta dizinin reklâmını yaparak da aslında Kars’a ihanet ediyoruz. Sonuçta atı alan Üsküdar’ı geçti ve dizinin yapımcıları da amacına fazlasıyla ulaşmış oldu.
DİZİNİ YAPIMCILARI SESSİZLİĞİNİ KORUYOR
Dizi yayına girdikten sonra Kars ve Kars halkını derinden inciten ve onuruyla oynayan dizinin senaristleri ve yapımcıları suskunluğunu korumaları da bir hayli düşündürücü. Karslılar ve bizler de bir açıklama ve özür bekliyoruz. Yoksa reklamın kötüsü olmaz diye bu alçakça durumu sineye çekmeye hiç de niyetli değiliz.
DİZİ DE KARS’TA Kİ İNSANLAR O KADAR ALÇALTILMIŞ Kİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL!
KARS KUZEY DOĞU GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI YÜCEL SEZER:
“Bu filmle ilgili olarak hepimiz aynı şeyleri düşünüyoruz. Bu dizinin yapımcıları ve sorumları için ‘Kars’ı bu kadar ar, namus ve haya bakımından rencide eden felsefeye sahip insanların kendi memleketlerinde bu rezillik geçiyor demeye bile ben utanır ve onlara yakıştıramam.’diyorum. Türk toplumunda ahlaki ve ailevi değerler çok yüksektir. Türk toplumu bir arkadaşının eşini kardeşi olarak görür. Ama bu filmde Kars’ta ki insanlar o kadar alçaltılmış ki anlamak mümkün değil. Bu nedenle ben bu adamlara hakaret dahi etmeği ‘Zür’ kabul ediyor ve başka da bir şey söylemek istemiyorum ve Türk toplumunun takdirlerine bırakıyorum.”
DİZİNİN YAPIMCILARI, BU DURUMU KARS’A NASIL UYARLADILAR ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL!
KAFKAS HABER AJANSI (KHA) KURUCUSU BEDİR ALTUNOK:
“Kars bu dizi de töresiyle ön plana çıkartılıyor. Ayrıca tren istasyonunsa ikide bir Kars tabelası gösterilerek, olayın ilimizde geçtiğine dair özellikle Kars vurgusu yapılıyor. Kars ayrıca geri kalmış bir ücra memleket olarak gösteriyorlar. Bana göre senaryosunun Kars’ı bu şekilde ele almasıyla çok yanlış bir dizi olmuş. Bu nedenle Karslılar tepki göstermekte son derece haklıdırlar. Sadece Kars için değil Türkiye’nin herhangi bir ilinin de bu şekilde bir filme konu edilmesi de doğru değil. Dinimizde de böyle bir şey yoktur. Hele ki bu devirde bir insanın çocuğunun olmaması nedeniyle böyle bir yönteme gerek duymaz. Tıp ilerlediği için insanlar artık çocuk sahibi olabiliyorlar. Kısacası bu dizinin senaryosunu yazanlar bu durumu Kars’a nasıl uyarladılar bunu da anlamak mümkün değil. İnsan diziyi izlediği zaman bile utanıyor.”
TELEVİZYONUMUZA ŞİKÂYETLER YAĞDI
SERHAT TV GENEL YAYIN YÖNETMENİ ÖZGÜR TUĞRUL:
”Ben diziyi ilk anda izleyemedim. Daha sonrada fragmanına baktım. Ardından da gerek yerel televizyonumuza, gerekse de telefonla ve bizzat gelen yoğun tepkileri aldık. Dünyanın hiçbir toplumunda böyle bir yaşam tarzı yoktur. Böyle bir töre ve sonucunda da cinayet ve cinayetler yoktur. Hadi diyelim ki eşi böyle bir karaktere sahip, eşinin arkadaşı da mı aynı karaktere sahiptir? Bunu da anlamak mümkün değil. Kars’ta böyle bir dostluk ve arkadaş ilişkisi var mı? Filmde ayrıca Karslılar rüşvetçi olarak lanse edilmiş.”
SUÇ BİZİM, DİZİ ÇEKİLİRKEN SORUP SORGULAMADIK
AJANS HABER TÜRK (AHT) TACETTİN DURMUŞ:
“Bende dizinin ilk bölümünü izledim ve çok üzüldüm. Kars, ıssız ve terk edilmiş bir şehir olarak gösterilmiş. Film Kars’ta sessiz ve sedasız bir şekilde çekildi. Özellikle bende zamam zaman bu filimin haberini yaparak bir şekilde reklâmını yaptım. Bu nedenle de pişmanım. Biraz da bizler basın mensubu olarak suçluyuz. Film çekilirken gidip de burada neler oluyor ve ya bu filmin senaryosunda Kars nasıl konu ediliyor diye sormadık. Dizi de ayrıca tren in kondüktörü bile rüşvetçi ve kaba dağdan inme gibi gösterilmiş. Dizide Kars ile ilgili olarak işlenen tema son derece terbiyesizce ve ağza alınmayacak kadar kötü işlenmiş. Bana kalırsa dizinin yapımcısının kendi memleketinde bu diziyi çekmesi daha uygun olurdu demek isterim ama kendime yakıştıramıyorum. Dizide ayrıca Kars polisi ve jandarması da yetersiz ve basiretsiz olarak ön plana çıkartılmış. Çünkü eşini ve arkadaşını öldüren bir kadın cinayetin ardından polis jandarma ekipleri tarafından yakalanamıyor ve kadın İstanbul’a kadar gidiyor…”
DİNÇER AKTEMUR:
“Dize de Kars ıssız gösterilerek, Kars’ta hüküm sürmeyen törelerin varmış gibi izleyiciye yansıtılmış. “Film Doğudan başlayıp, Batıya giden bir hikâyeyi konu edinmiştir. Senaryo da özellikle Kars’ın seçilmesinde Kars’ı karalama amacının olduğunu düşünmemekteyim. Kars’ın jeopolitik öneminden kaynaklanan Doğu’nun önemli şehri olmasının, filmin bir kısmına konu olmasında etkin rol oynadığını düşünüyorum. Fakat şöyle bir şey var ki; Böylesine ciddi bir işe girenler, çalışma sahalarında ki töre ve kültür anlayışlarını göz önünde bulundurmalıydılar. Bu nedenle Kars’ın ve Karslıların tarihinde görülmemiş bir kültürle özdeşleştirilmesi bilinerek yapılmasa da acı ve utanç vericidir. Karslılar da bu nedenle filme tepki göstermişler ve tepkilerinde de haklıdırlar. Filmin yapıcı ve senaristleri bir açıklamada bulunarak, Kars halkına bu durumu açıklamalıdırlar”