Bölgesel Gelişme Planı
SERKA Genel Sekreteri Dr. Tutar : “2010-2013 arası kilit görevimiz yerel kalkınma arzusunu açığa çıkarmak ve gelişme dinamiklerini harekete geçirmektir”
10 Ağustos 2010 / 07:41
Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Tutar, bölge kalkınma plan taslağı ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, bölgenin temel özelliklerinin farkına varılması gerektiğini ifade ederek, yerel kalkınmanın yerel öncelikler üzerinde ve en geniş ittifaklarla yürüyen bir süreç olduğunu belirtti.
Tutar, “Tespit ve çözümlerimizi bölge illerimizle, kalkınma kurulumuzla ve yönetim kurulumuzla paylaşmaya başlıyoruz. Şu ana kadar sürdürdüğümüz teknik çalışmayı şimdi istişari ve idari basamaklardan geçirerek rehberlik kapasitesi yüksek bir uygulama planı haline getirmek üzereyiz.” dedi.
SERKA Genel Sekreteri’nin açıklamalarında bölgenin demografik profiline yönelik şu tespitlere yer verdi:
“Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illerinin içinde yer aldığı TRA2 Düzey 2 bölgesi için 2010-2013 bölge kalkınma planı çerçevesinde bölgenin sosyo-ekonomik yapısının analizine yer veriliyor. Plan SERKA illerinin Tarım, sanayi ve ticaret, turizm ile çevre, ulaştırma ve altyapı alanlarında yönelik analizleri geleceğe yönelik amaç ve hedeflerle bir yerel rehberlik belgesi şeklinde ele alıyor. SERKA’nın bölge kalkınma planı Kalkınma Kurulu üyelerinin görüş ve önerileriyle geliştirilecek daha sonra SERKA Yönetim Kurulunun değerlendirilmesine sunulacak. Yönetim Kurulu onayından sonra ise DPT’ye gönderilecek.”
Planın mevcut durum analizde öne çıkan olguları kamuoyunun değerlendirmesine sunmalarının yerel düzeyde ortak paydayı güçlendirmek amacından kaynaklandığına dikkat çeken SERKA Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Tutar, “Demografik profilimize iyi anlamak her şeyden önce değişim arzumuzu ve değişime yönelik mutabakat zeminimizi güçlendirecektir.” diye konuştu.
Tutar açıklamasında, “Başka yerde değilsek buradayız, kafamızla yüreğimizle burada olmak, buradan başlamak işimiz olmalı. Burası bizim için Ağrı demektir, Ardahan demektir, Iğdır demektir ve Kars demektir. Ne birikmiş bütün sorunları bir çırpıda çözecek sihirli formüle sahibiz, ne de umutsuzluk üretecek lükse. Bölgenin zihniyet haritasında bir tür göç sendromu var. Göçün yarattığı ruh hali başlı başına bir engel. Hep birlikte zihin dünyamıza sirayet etmiş göç veren bölgenin insanı olma halimizi dönüştürmek zorundayız. Ulusal ve yerel medyamızdan demografik profilimiz ile ilgili farkındalığı artırmak kadar çözüm odaklı çekim merkezi yaratacak olgulara da önem vermelerini beklemekteyiz.” şeklinde konuştu.
Genel Sekreter hazırladıkları planın en kilit sorunu olarak gördükleri göçle ilgili analizlerinde, “Göç bölgenin en önemli sorunu olarak öne çıkıyor. Doğal nüfus artışının ülke ortalamalarının üzerinde olmasına karşın, bölge nüfusu azalma eğilimi içinde. Daha çarpıcı olanı ise bölgenin 2009 yılındaki nüfusu 1985 yılı nüfusundan altında. Bu ne demektir? Kars, Ardahan, Iğdır ve Ağrı illerimiz 25 yıl önceki nüfusun bile altında kalmışlardır. Bölgemizin bütün olanak ve fırsatlarına karşın yerel düzeyde gelişme dinamiği yaratamadığını saptamak zorundayız.” tespitlerinde bulundu.
ARDAHAN, KARS VE AĞRI’DAN BİR YILDA 54 BİN İNSAN GÖÇ ETTİ
SERKA Planında 26 Düzey 2 bölgesi arasında en hızlı göç veren illerin TRA2 bölgesinde olduğuna dikkat çekiliyor. Bölgede göçün en hızlı yaşandığı iller sırasıyla Ardahan, Kars ve Ağrı illerinden 2008 ve 2009 yıllarında ayrılan kişi sayısı 54 bin. SERKA Planında 2000-2009 yılları arasında bölgenin sürekli nüfus kaybettiğine dikkat çekiliyor. 26 Düzey 2 bölgesi arasında 2009 yılında nüfusu azalan tek bölge olarak öne çıkıyor.
ARDAHAN KIRSAL NÜFUS KAPSAMINDA
SERKA tarafından hazırlanan bölge planının mevcut duru analizi bölümünde bölgenin en düşük nüfusa sahip ve nüfusunu en hızlı kaybeden ilinin Ardahan olması dikkat çekiyor. Ardahan’ın Merkez ilçesi de dahil olmak üzere ilde nüfusu 20 bini aşan yerleşim birimi bulunmaması nedeniyle, Ardahan ilinin tamamı TUİK kriterlerine göre kırsal nüfus kapsamında değerlendiriliyor. Ardahan nüfus kayıp oranı (-19,13) gibi yüksek düzeyde.
KİLOMETREKARE BAŞINA 38 KİŞİ DÜŞÜYOR NÜFUSUN YARISINDAN FAZLASI KÖYLERDE YAŞIYOR
SERKA’nın görev sahasına giren TRA2 illerinde 2009 yılı nüfusu 1 milyon 136 bin. Aynı dönemde ülke nüfusunun 72 milyon 561 bin olduğu göz önünde bulundurulacak olur ise bu dört ilin toplam nüfusu ülke nüfusunun yüzde 1,57’sini oluşturuyor. Ülke nüfus yoğunluğu kilometrekare başına 94 kişi iken, bölgede bu sayı ortalama 38 kişi. Bölgenin kuzeyinde yer alan Kars ve Ardahan, güneydeki Iğdır ve Ağrı’ya kıyasla nüfusun daha az yoğun olduğu iller. Serka illerinin nüfusunun yarısından fazlası (yüzde 53,8) kırsal alanda yaşamaktadır. Bağımlı nüfus (0-15 ve 65 ve üzeri) toplam nüfusun yüzde 70’i kadar. Ardahan dışındaki illerde genç bağımlılık oranı ise daha yüksek. Kars, Ardahan, Iğdır ve Ağrı illerinin büyük çoğunluğu 30 yaşın altında yer alıyor.
ARDAHAN DIŞINDAKİ İLLERDE GENÇ BAĞIMLILIK ORANI YÜKSEK
Bölge halkının çoğunluğu 30 yaşın altındadır. SERKA illeri bağımlı nüfusun bölgede 100 üretme çağındaki kişiye 70 üretim dışı kişi düşmektedir. Ağrı, bölgede genç bağımlılık oranı en yüksek ildir (yüzde 74,14). Ağrı ilinin yüksek doğum hızı sonucu il nüfusunun yüzde 41’i 15 yaşın altındadır. Ardahan’da ise yaşlı nüfus diğer bölge illerine göre daha yoğundur, il yaşlı bağımlılık oranı yüzde 15,21’dir.
KALABALIK AİLE YAPISI DİKKAT ÇEKİYOR
Ülkemizde hane büyüklüğü 3.97 iken TRA2 illerinde bu oran 5,5’e yükseliyor. Ağrı’da hane başına 6,79 kişi düşüyor. Kars ve Iğdır’da ortalama hane halkı büyüklükleri sırasıyla 5.27 ve 5, 45 iken, Ardahan bölgenin en düşük hane halkı büyüklüğüne sahip (4,6). Bu dört ilin Türkiye ortalamasına göre daha kalabalık ailelerden oluştuğu görülmekte. Bölgenin doğal nüfus artış hızı ise binde 21,7 düzeyinde. Bu rakamda ülke ortalamasının (binde 17,4) üzerinde.
EĞİTİM DÜZEYİ TÜRKİYE ORTALAMASININ ALTINDA
Eğitim kademelerine göre farklı oranlarda olsa da, TRA2 Bölgesinde nüfusun eğitim düzeyi Türkiye ortalamalarının altında. 15 yaş ve üstü nüfusun eğitim durumuna bakıldığında; okuma yazma bilmeyenlerin oranı yüzde 20,01 düzeyinde. Oysa Türkiye ortalaması yüzde 9,18’i gösteriyor. Yani Kars, Ardahan, Iğdır ve Ağrı’nın eğitimsiz nüfusu Türkiye ortalamasının yaklaşık iki katı kadar.
İlköğretim (ilkokul ve ortaokulu da içermektedir) okulu bitirmiş olanların oranı (yüzde 45,37) Türkiye ortalamasının (yüzde 54,65) altındadır. Bölgede lise ve dengi okul mezunları (yüzde 14,41) ile yüksek eğitim görmüş (yüksek okul, fakülte, yüksek lisans ve doktora) olanların oranı (yüzde 4.38) ise yine ülkedeki oranların (yüzde 20,52 ve yüzde 9,28) altında olduğu belirtildi.
SERKA PLANINDA AŞAĞIDAKİ TESPİTLER DE YER ALIYOR
Bölgede işsizlik oranı (yüzde 9,4) Türkiye ortalamasından (yüzde 14) düşük iken, tarım dışı işsizlik oranı (yüzde 21,6) Türkiye ortalamasından (yüzde 17,3) yüksek. 2004 yılında yüzde 4,6 olan tarım dışı işsizlik oranı, her geçen yıl artmış ve 2009 yılında istihdamda gerçekleşen düşüş sonucu yüzde 21,6’ya yükselmiş. Kars ve Ardahan’ın Ağrı ve Iğdır’a kıyasla işgücüne katılma, istihdam ve işsizlik oranlarında daha olumlu değerlere sahip olduğu, 2009 yılında Ağrı, Kars ve Iğdır’da işgücüne katılma ve istihdam oranlarının düştüğü, işsizliğin tırmandığı görülmektedir. Ardahan’da işgücüne katılma ve istihdam oranları yükselmiş, işsizlik oranı da diğer bölge illeri kadar olmasa da artmış. 2009 yılı itibariyle işsizlik oranı bölge genelinde yüzde 9,4, Iğdır’da yüzde 12,6, Ağrı’da yüzde 10,1, Kars’ta yüzde 7,4, Ardahan’da yüzde 4,2’dir. İstihdamda erkeklerin oranı yüzde 68’dir. 2005-2009 yıllarında ülke genelinde kadın istihdamı artarken bölgede düşmüş. Bölgede işgücüne katılma oranı 2004-2008 yılları arasında toplamda ve kadınlarda ciddi bir artış göstermiş, 2009 yılında düşmüştür. Bu düşüşün temel sebebi 2009 yılında kadın istihdamında gerçekleşen 16 bin civarındaki düşüştür. Bu düşüş sonucu istihdamda erkeklerin payı yüzde 68 seviyesine çıkmış.
İSTİHDAM EDİLEN NÜFUS TÜRKİYE ORTALAMALARINA GÖRE DAHA GENÇ
2004-2009 yılları arasında bölgede istihdamın gençleştiği görülmekte. 2009 yılı itibariyle istihdam edilenler içinde 15-24 yaş grubunun oranı (yüzde 19,08), ülke ile kıyaslandığında (yüzde 15,64) yüksek, 25-54 yaş grubunun oranı (yüzde 69,74) ise ülke ortalamasının (yüzde 74,86) altında. TRA2’de 55 ve üzeri yaş grubunun istihdam edilenler içindeki oranı (yüzde 11,18) ülkeye kıyasla (yüzde 9,5) yüksek.
İSTİHDAM EDİLENLERİN EĞİTİM DÜZEYİ ÜLKEYE GÖRE DAHA DÜŞÜK
İstihdam edilenlerin yaklaşık beşte biri (yüzde 19,41) okuma yazma bilmemekte. Ortaöğrenim ve yükseköğrenim mezunları istihdam içinde beşte birden daha az pay (yüzde 18,75) almaktadırlar. Bu grupta bulunanların Türkiye istihdamındaki payları ise yüzde 36,25’tir.
GELİR DAĞILIMI VE YOKSULLUK
Bölgenin Kişi başına Düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasılası ülke kişi başına GSYH’sinin yaklaşık yüzde 30’una tekabül etmekte. Gelir dağılımında bölge, Türkiye geneli ile benzerlik göstermekte. Kişi Başına Düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla değerlerine bakıldığında, TRA2 Bölgesinin değerlerinin ülke ortalamasının 1/3’üne karşılık geldiği söylenebilir. Bölgede en fazla gelire sahip olan yüzde 20’lik kesim, toplam gelirin yüzde 43,6’sını alırken Türkiye’de bu oran yüzde 48,3’tür. Birinci yüzde 20’lik dilimdeki en düşük gelire sahip olan nüfus ise toplam gelirin yüzde 6,6’sını paylaşmaktadır. Bu oran Türkiye ortalamasına yakındır (Türkiye geneli yüzde 6).
Bölgenin Kişi Başına Düşen Gayri Safi Katma Değeri, Türkiye ortalamasının yüzde 40’ı kadar. Türkiye genelinde yıllar itibariyle Kişi Başına Gayri Safi Katma Değer (GSKD) oranı artarken TRA2 Bölgesinin Türkiye GSKD’si içindeki oranı azalma göstermekte. Bölgede imalat sanayi ve inşaat Türkiye ortalamalarından daha az ücret geliri sağlamakta. 2003 yılı kişilerin elde ettiği gelir türlerine bakıldığında TRA2 bölgesinde maaş-ücret (yüzde 44,1), hizmet (yüzde 6,8), tarım (yüzde 13,6) ve ticaret (yüzde 18) sektörlerinden elde edilen gelir Türkiye ortalamasının (maaş-ücret yüzde 38,7, hizmet yüzde 6,4, tarım yüzde 9,8 ve ticaret yüzde 10,5) üzerinde iken, imalat (yüzde 1,3) ve inşaat (yüzde 0,8) sektörlerinde, Türkiye ortalamalarının (imalat yüzde 4, inşaat yüzde 1,3) altında kalmakta.
YOKSULLUK KIRSALDA ARTIYOR
Kars, Ardahan, Iğdır ve Ağrı illerimizde yoksulluk yoğunlukla kırsal yerleşim birimlerinde yaşıyor olmak ve eğitim düzeyi ile ilişkili. Yoksulluk bölgeler arası sorun olmakla birlikte bölge içinde de sorun teşkil etmekte. Bölgenin geneli gelişmişlik sıralamaları bakımından son sıralarda yer almakta. Bölgede yoksulluk yerleşim yerlerine ve halkın eğitim seviyesine göre farklı özellikler taşımakta. Kırsal alanda yoksulluk oranı daha fazla iken kentlere doğru gidildikçe bu oran azalmakta. Öte yandan eğitim seviyesi yüksek olan kesimlerde yoksulluk oranı daha düşük iken, eğitim seviyesinin düşük olduğu kesimlerde yoksulluk keskin bir şekilde varlığını hissettirmekte.