Borluk vadisindeki 8 bin yıllık kaya resimleri yok olmak üzere
Kars il merkezine 15 kilometre uzaklıkta Azad Köyü ile Mağaracık köyleri arasında bulunan Borluk Vadisi üzerindeki kayalara Orta Kalkolitik Çağda yaşayan insanlar tarafından çizilen kaya resimleri yok olma tehlikesi yaşıyor.
30 Nisan 2018 Pazartesi 14:17
Tacettin DURMUŞ
Kars Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü tarafından sit alanı ilan edilen ve taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen vadide, 90 mevkide 260 kaya yüzeyinde küçük bazalt taşı panolar üzerine kazma tekniği ile yapılan avlanma ve avlanmak için çizilen büyüler tasvir eden kaya resimleri yer alıyor. Vadide resimlerin yanı sıra o döneme ait antik kaya sığınakları, kale kalıntısı, o dönem insanların yaşam alanı kalıntıları, o döneme ve bilinmeyen uygarlıklara ait mezarlar, höyük ve mağaralar bulunuyor.
Borluk dersinin milyonlarca yıl önce oluşturduğu vadi üzerinde 10 yıl önce Kars Hava Limanının temel inşaatına dolgu yapılmak üzere bir bölümü daha tahrip edildi. Ayrıca defineciler tarafından da yıllarca ve günümüzde de saldırıya uğrayan vadi halen korunamıyor.
Yetkili kurumların ihmaline uğrayan vadi ve çevresinde yer altından adeta tarih fışkırıyor.İhmal edildiği ve korunmasına rağmen adeta tarih fışkıran Vadiye şu ana kadar yetkililer tarafından tek bir kazma vurulmazken, vadiyi ziyaret eden yabancı ziyaretçiler ise bölgenin tarihi ve kültürel zenginliğine rağmen korunmasını şahit olunca adeta gözyaşı döküyor.
BORLUK VADİSİ, FEDAKÂR GÖKHAN ÇALKIN’A EMANET
Azat Köyünde oturan vadinin tarihsel zenginliğine duyarlı Gökhan Çalkın tarafından keşfedilen sayısız kaya resimleri koruma altına alınmaması durumda çok kısa bir zamanda yok olacak. 2004 yılında Prof. Dr. Oktay Belli tarafından vadide yapılan arkeolojik çalışmalara destek veren Çalkın, bölgenin korunması için çalışıyor.Kendisinin aynı köyde ikamet ettiğini ve Kars İl Kültür Müdürlüğü ile İŞKUR tarafından bölgenin korunması için görevlendirilmesine rağmen, şu an resmi görevli olmamasına rağmen gece gündüz durmaksızın bölgeyi korumak için çalıştığını söyledi.
Vadiye görmeye gelen yerli ve yabancılara nezaret ettiğini ve bölgeyi anlattığını söyleyen Gökhan Çalkın, vadi boyunca 90 mevkide 260 kaya yüzeyinde kaya resimleri bulduğunu belirtti.Bölgenin bir an önce korunması gerektiğini ve define avcılarının ve çobanların kaya resimlerini tahrip ettiklerini de söyleyen Çalkın: “Ben çocukluğumdan beri kaya resimlerine ilgi duyuyorum ve resimleri bulmaya çalışıyorum. Şu ana kadar 90 mevkide 260 yerde çeşitli kaya resimleri buldum. Vadide 2004 yılında Prof. Dr. Oktay Belli ile birlikte araştırmalar yapıldı ve korunma bilinci başlatıldı. Kaya resimlerin avlanma ve avlanma amacıyla yapılan büyü tasviri yaptığını anlattı. Küçük kaya parçaları duyarsız ziyaretçiler ile yöre halkı ve özellikle çobanlar tarafından sökülüyor. Kaya parçaları yüzeyinde 8 bin yıl öncesine ait Kalkolitik döneme ait resimler çizilmiş. Bölgenin sürekli resmi olarak koruması gerekiyor. Çobanlar ve defineciler tarafından tahrip ediliyor. Ziyaretçiler resimlere elleriyle dokunuyor hatta kat kat olan üzerinde resimler olan kaya parçalarını arkasında define var diye söküyor. Bölgede köylüler vadisinin bir turizm ve kültür merkezi olmasını istiyor. Dünyanın her tarafından ziyaretçiler bölgeye geliyor. Amerika’dan bile meraklı ziyaretçiler gelip kaya resimleri görmek istiyor. En son Kolombiya’dan ve Azerbaycan’dan gelen ziyaretçilere bölgeyi gezdi ve onlara vadinin zenginliklerini anlattım. Zaten vadiye gelenlere ben eşlik ediyorum ve anlatıyorum. Görevimi en iyi şekilde yapıyor ve bölgeyi anlatıyorum. Bana zaman zaman görev verilmesine rağmen yinede görevimi yapıyorum. Tarihi kalıntı bulduğum zaman da müzeye teslim ediyorum” dedi.
VADİ DE YILAN OCAĞI BİLE VAR
En az 8 bin yıllık tarihsel ve kültürel varlığı bünyesinde barındıran vadide, köy halkının ‘yılan ocağı’ dediği bir kaya oyuğu da var. Gökhan Çalkın, yüzlerce yılanın yaz aylarında aynı anda kaya oyuğundan çıkarak çevreye yayıldığını ve zehirli olmadıklarını ve şu ana kadar hiçbir kimseye zarar vermediklerini söyledi. Yılan ocağının bile turizme kazandırılabileceğini söyleyen Çalkın, yabancı ziyaretçilerin vadide birkaç endemik çiçek gözlemlediklerin de belirterek vadinin ayı zamanda bir açık hava müzesi olduğuna da vurgu yaptı.