Bu bir misyonerlik mi ?
Fotoğraf Sanatçısı Araştırmacı Yazar Yıldırım Öztürkkan, MDG:F katkılarıyla yapılan Doğu Anadolu’da Kültür Turizmi İçin İttifaklar Birleşmiş Milletler Ortak Programı kapsamında gerçekleştirilecek “Kars Tanıtım Gezisi” programına tepki gösterdi.
11 Temmuz 2011 Pazartesi 09:02
Programda, Anı Harabeleri'nin Ermeni Kenti olarak gösterildiğini, Bizans, Gürcü ve Selçuklu’nun Anı’da adından bile bahsedilmediğini ve bütün yer isimlerini de Ermeni isimleriyle programda yer aldığını kaleme alan Yıldırım Öztürkkan, Kars Valiliği ve İl Kültür Müdürü’nü de göreve davet ederek, ya uyarılsın veya tepki gösterilsin, dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bir bütün olduğunu, bu tür misyoner faaliyetlerin ülkemizde asla prim kazanmayacağını belirten Fotoğraf Sanatçısı Araştırmacı Yazar Yıldırım Öztürkkan’ın “Anı Terk Edilmemiş ve Sahipsiz Değildir” başlıklı yazısı şöyle :
MDG:F katkılarıyla FAM TOUR programında 4 günlük bir gezi programı hazırlanmış bu program çerçevesinde Anı Harabeleri tamamen bir “Ermeni kenti” ilan edilmiş. Bizans, Gürcü ve Selçuklu’yu Anı’da görmek istemeyen bu zatı muhteremlerin ne yapmak istediğini merek etmiş bulunmaktayız.
13 Ekim 1921'de Kars Antlaşması imzalandı. Böylece Türkiye’nin doğu sınırı kesinleşti.
Artık burası Türk toprakları ve isimleri de ona göre tanzim edildi.
Eskiden “Tzaghkotzadzor” olarak isimlendirilen yer şimdi “Bostanlar Deresi”dir. “Ahuryan” dedikleri yer şimdi “Arpaçay” vadisi ve nehridir. “Ahuryan” demekle eski günlerin özlemi mi çekilmekte.
Kesintisiz 100 yıl Anı’ya hükmetmiş 3 hamam 2 camii saray ve kervansaray surlar yollar konutlar yapmış Anı kenti o dönemde en parlak dönemi yaşamıştır. Oysa program çerçevesinde düşünüldüğünde Selçuklular bu program da neden göz ardı edilir. Düşündürücüdür. Anı terk edilmemiş ve unutulmamıştır. 75 yılda yapılmayan yol devletimiz tarafından duble yol yapılmış, köy baştan başa yol, etrafı duvarlarla kapatılmış köy içi parke yol yapılmış hal hazırda 4 çalışanı ile hizmet vermektedir.Ardı arkası kesilmeyen kazılar ve restore ile devletin ilgi ve alakası devam etmektedir.
Program çerçevesinde Sayın Vali Yardımcım ve Kültür Müdürüm 14 Temmuz 2011 Perşembe günü saat 15:00’te ilgililere ya bu çirkin durumu anlatsınlar ve düzeltmelerini istesinler yada gitmeyerek protesto etsinler.
Zira devleti yok sayan bir zihniyetle yuvarlak masada ne konuşulacak ben merak etmekteyim. Ülkesini “Nobel” alacağım diye yok sayan Orhan Pamuk’un rotası Anı’daki Türkçe isimleri ve Selçukluyu Anı’da görmek istemeyen Anı’nın “sahipsiz ve unutulmuş” olmadığını göstermek açısından lütfen biraz daha dikkat diyorum.