Gazetekars

Cankat Koca'nın Kaleminden

VAY KARS O GÜNLERİN HAYAL Mİ OLACAKTI...

03 Temmuz 2012 Salı 14:33

Cankat Kocanın Kaleminden

(bu satırları Can Atilla Aşk-ı Hüma eşiliğinde okumanız tavsiye edilir.)

Havalar çoktan ısındı, çoktan mevsim yaza döndü, aylardan temmuz oldu... Güney'de bir yerlerde olmak hissi çoktan kapladı içimizi. Şöyle sıcak biryerler mesela güneşin içimizi ısıttığı, serin suların ferahlattığı mutlu olduğumuz yerler...

Şimdi bir daha düşünüyorum bu mutlu olduğumuz yerler nereler? Çok uzakta mı bu yerler? Bir an duraksıyorum; kapatıyorum gözlerimi dalıyorum bir yerlere... 2 Temmuz 2012 Pazartesi olmasına karşın pazartesi yoğunluğu da sendromu da yok bugün.  Diğer hergün gibidir aslında pazartesi, garibimin tek suçu bizim ona yüklediğimiz sendromsal sıfattır... fonda inceden (Can Atilla Aşk-ı Hüma) çalıyor... Dinlendiriyor tavsiye ederim. Bu aralar Aşkla da sorunluyuz anlaşılan... Aşksal her tepkime göz yaşartıcı reaksiyonlar veriyor bünyeye...

Neden sonra bilinmez bir yerinde aklımın çocukluğumla rastlaşıyorum önce durup bakıyorum sonra susmaya devam ediyorum... Hiç değişmiş miyim diye sormaya hazırlanırken o benden atik davranıyor. Yıllar değiştiriyor demek ki diyor... Susuyorum. Yaşlanmıyor ama yaş alıyorsun deyince daha bi duygu yükleniyorum. Zamanın  üzerine iyi bi şeler inşa etme çabamdan bahsedecek oluyorum, farkındayım diyor... Neresinde çok mutluyduk diyorum bu kez ikimiz de susuyoruz... 

Sonra hatırladın mı diyor heryıl güneş inceden görünmeye başlayınca yaz gelsin diye çok heveslenirdin hoş haksızda değildin yani; 9 ayı kışa sevgili bir şehirde geçiyordu hayatın. Sende diğer yaşıtların gibi yazı özlüyordun... Yaz gelecekti okul tatil olacaktı, muhtemelen futbol oynayacaktın, çarşı pazar senin gezecektin, dolaşacaktın, bisiklet sürecektin, güvercin uçuracaktın hiç olmadı uçurtman süzülecekti gökyüzünde, köpekleri oldum olası sevdin, koca yazı doyasıya geçirecektin...

Bazı yazlar durum farklı olacaktı; baban biryerlere götürecekti... İlk denizi gördüğünde nasıl heyecanlanmıştın, Karadeniz nasıl o kadar dalgalı? Ege nasıl maviydi tatil bitip geri gelince bunu millete anlatacaktın biraz neşeli ama hiç görmemişleri düşünerek cümlelerini seçerek... Hala seviyor musun yüzmeyi? 10 günde denize kafa tutacak kadar yüzme öğrenmiş adamsın. Ama 9 ayı karda kışta geçen bir memlekette kızak dışın da kaymasını da beceremeyen bir yapın var... Aslında biliyorum o küçük talihsizlik olmasa idi belki şimdi kayak konusunda da anlatacakların olacaktı. Lakin ne vakit kayak mevzusu açılsa anlatacağın kırılan kaval kemiğinden ibarettir. Ama olsun bu bile bir yaşanmışlıktır, bunun da ayrı bir yeri vardır içinde bir yerlerde...

Hergün denizi görüyorsun, dilediğince yüzüyorsun havuz, su parkı heryerde hiç zor değil gitmek... Güneye mi ineceksin kolay. Olmadı Akdeniz ya da yeni moda bir Karadeniz turu, olmadı git yurtdışına ama hiç birini ister gibi gözükmüyorsun...

Efendim ne dedin duyamadım? VAY KARS O GÜNLERİN HAYAL Mİ OLACAKTI...

Hepimiz hervakit uzakları hayal eder nasıl gideriz nasıl başka yerleri görürüz diye iç çekerken bir an geldi KARS oldu hayalimiz...  Çocukluğumuz, gençliğimiz, yaşanmışlıklarımız, kara kışımız, türlü türlü aşımız, yağmurumuz yağışımız, akrabalarımız, arkadaşlarımız, dostlarımız... Bırakıp gidenlerine sitem etmeyen mağrur yalnız memleketimiz... Hadi bu yaz hayallerde hep yaşayacak olana...

''Hiç kimse kalmayana kadar, herkes var demektir''

Ez cümle: Bizden büyük ve bizim KARS gibi büyük bir aşkımız var...

Hasret ve Muhabbetle... 

Facebook'la Yorumla
İlk yorum yazan siz olun
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

BENZER HABERLER