Cumhuriyet'ten CHP'ye uyarı
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Oruçoğlu, CHP'deki gelişmeleri yazdı. CHP’nin Kars’ta başarısız olduğunu vurgulayan Oruçoğlu, Kılıçdaroğlu’na ; “Kars İl Teşkilatı'nı değiştir” dedi.
12 Temmuz 2010 / 20:52
AHMET ORUÇOĞLU - CUMHURİYET GAZETESİ
“Hayal bile edilemeyen komploların yaşandığı, düzenleyenlerin bilinemediği, özel hayatın hiçe sayıldığı telefon dinlemelerinin olağan karşılandığı bir ülke haline geldi Türkiye.” Zeynep Oral böyle tarif ediyor bugünü…
Tam da korkunun egemen olduğu, halkın muhalefeti yetersiz ve iktidara alternatif görmediği bir dönemde, CHP’deki komplonun ardından Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olması umutları arttırdı.
Halka yakın söylemleriyle, kısa sürede CHP’nin yükselmesini sağladı. Halkın desteğiyle gelmesinin iyi olduğunun işaretleriydi bunlar. Genel merkez çıtayı çok yükseltmiş, iktidara yüzde 40’la geleceğini söylemeye başlamıştı. Bu söylemler ve alınan rüzgar CHP örgütlerine moral olmuş, kadroları şahlandırmıştı.
Sonra… Sonra kurultay sürecinde Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermeyen ya da verdiği destekte tereddüt geçirip, geç kalan il yönetimleri birer birer görevden alınmaya başlandı. Tek alınma yan il Antalya oldu. Onun da bugün yarın alınacağı söyleniyor.
Kemal Kılıçdaroğlu kurultay konuşmasında parti içi demokrasiyi işleteceğini söylemişti. Parti içi demokrasi tahammülsüzlük müdür? Nerede demokrat lider? Kemal Bey de örgüte inanmıyor görüntüsü veriyor bu yapılanlara sessiz kalarak.
Oysaki Kemal beyi asıl geleceğe taşıyacak olan demokrasinin yerleşmiş olduğu bir örgüt yaratmaktır. Örgütü yok sayma işini rahmetli Ecevit yapmış, 20 yılda iki kez Başbakan olmuştu ama ülkenin mutlak ihtiyacı olan sosyal demokrat bir parti yaratamamıştı. Sayın Baykal döneminde de demokratik bir yapı olmadı. Kılıçdaroğlu bunu başarırsa kendisini geleceğe taşıyan, gelecekte unutulmayan lider olur.
Partilerde egemen olan ‘biat’ esası üzerinden mi gidecek CHP’deki işler de. Genel başkan ya da genel sekretere biat etmesi mi gerekiyor kadroların? Birlikte çalışmak istemediğiniz il yönetimleri olabilir. Seçime gider, siz de adayınızı çık arırsınız. Kongreden kim çıkarsa, sahiplenir, kucaklarsınız… Doğru olanı bu. İntikamcı yaklaşımlarla siyaset yapılamaz. Yaparsanız, bir süre sonra halk bunu anladığında rüzgarı kaybedersiniz.
Beğenirsiniz, beğenmezsiniz… Gürsel Tekin’in halk nezdinde bir albenisi var. Becerikli, yırtıcı ve müthiş girişken. Halkla çok iyi ilişki kuruyor. ‘Değişimin mimarı’ gözüyle görülüyor ve soruluyor, “Gürsel’e bu yanlışlık neden yapıldı?” diye… Soruluyor ve destek buluyorsa, çözmezseniz partinin bir yanını koparıyorsunuz demektir.
Gürsel sorunu çözüldü, Merkez Yürütme’ye alındı dendi. Oysa Parti Meclisi’nde henüz görüşülmedi. Oylamada, Parti Meclisi’nden çıkıp, çıkamayacağı da belli değil.
Örgütte değişiklik yapacaksan, 40 ilde sıfır çekmişsin, oraları düzelt. Şırnak’ta 57 oy almışsın. Kars’ta başarısızsın. Değişiklik yapacaksan, oralardan başla. Diğeri kavgaya davet olur, felaket olur. Örgütle oynamak, yarar getirmez. Küskünler cephesine, yenilerini katarsınız. Üstelik CHP’ye çok ihtiyacın olduğu bir dönemde, ayrılığı değil, birlik ve bütünlüğü sağlamak asli görev olmalı.
Önümüzde, referandum var. Referandumda başarı şart. Kemal Bey yüzde 40 oy alacağız demişti… Referandum gerçekten “Varlık-yokluk” meselesi haline getirildi. AKP tüm gücüyle “evet” çıkması için çalışacak. “Evet” çıkarsa, Türkiye’de nelerin değişeceğini iyi hesaplamalı ve referandumda “hayır” çıkmasına odaklanmalı. Parti içi kavgaya meydan vermemek, ülkenin geleceği için şarttır.
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle…