Duygulandıran konuşma
Cumhuriyet öğretmeninin eğitim aşkı: Duygulandım özür dilerim
03 Haziran 2013 Pazartesi 10:17

O bir öğretmen. Evet yanlış duymadınız o bir eğitim gönüllüsü, Yüreği öğrencilerin daha iyi gelişimi, daha iyi eğitimi ve geleceğin birer eğitim neferi olmaları için çarpan yüz binlerce öğretmenden biri. Görev yaptığı okulun adı Cumhuriyet. Tam da adına yakışır bir okul. Tek sıkıntısı kenar mahallede olması!. Bu O’nun için bır sıkıntı değil ama bazı veriler O’na “Bu okul kenar mahallede onun için pek görülmüyor. Kimse bu okulu görmüyor” serzenişleri. Bu sözler öğretmenin içine dert oldu. Çünkü O, kendini eğitime adamış ve kenar mahallede bile olsa en iyi eğitimi vereceğini, bilgi ve birikimlerini öğrencileriyle paylaşacağını çok iyi biliyor. Sorumlu, azimli, fedakar ve dert edinen bir öğretmen. Adı Sefer, soyadı Demir. Soyadıyla birleştirdiği Demir’den yüreğini, adıyla özdeşleştirdiği eğitim ‘Sefer’berliğine adamış genç, dinamik, cesur öğretmen.
Sefer Demir, Kars’ın kenar mahallelerinden Kaleiçi Mahallesi, Doğum Evi Hastanesi mevkiinde bulunan bir okulda sınıf öğretmenliği görevini yapıyor. Görevine başlayalı tam bir yıl oldu. Yüreği eğitim aşkıyla yanan Sefer öğretmenin tek serzenişi ise okulun kenar mahallede olması nedeniyle kenara ilmiş olduğu, görmemezlikten gelindiğinin bazı velilerce kendisine söylenmesi. Bu sözler karşısında yüreği burkulan Sefer öğretmen, birinci sınıf öğrencilerine bir gösteri hazırladı ve bu gösteriyi de Milli Eğitim Müdürü başta olmak üzere şölene gelen eğitim camiasına, velilere ve gazetecilere sundu. Sefer öğretmen kenar mahallede olmasına rağmen söylendiği gibi okulun görülmemesinin aksine görülebilenden de daha çok başarılara imza atıyor olduğunu öğrencilerinin başarılı gösterileriyle kanıtlamış oldu. Böylelikle içindeki burukluk, öğrencilerin başarılı gösterisiyle birleşince ortaya çıkan güzellik karşısında dökülüverdi.
Sefer öğretmen 1 yıl önce atandığı okulda duyduğu “Kenar Okul” sözlerini hiç unutamadı. Hem eğitim camiasına, hem velilere, hem de gazetecilere bu aşkını gösterme imkanını da öğrencilerinin hazırladığı Okuma Bayramı Şenliği’nde gösterdi. Konuşma metnine öyle cümleler aktardı ki o cümleler tören alınana katılanların yüreklerine kadar işlendi. Duygulandı duygulattırdı, gururlandı gururlandırdı. Her akıp giden bir cümle açık alanda adeta yankılandı. Bir bir dökülen cümleler gururlandıran öğretmeni öyle bir atmosfere döktü ki tam da “Kenar okul” sözlerini hatırlatırken, cümleler boğazına düğümlendi, ses tonu düşüverdi ve güçlükle kendini toplamaya çalıştı.
“KENAR OKUL” DA ÖĞRETMEN OLMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUM
Sefer öğretmen, “Birçoğu dışarıdan bu okulu görmediği halde, bu okulu bilmediği halde, okul hakkında ön yargı ile düşünmüşlerdir. Böyle düşünen insanlar ‘kenar okulu’ oldu diye, ‘kenar bir yerde’ diye ön yargılı davranmışlardır. Bu şekilde ön yargıyla davranılan bir yerde öğretmen olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Değerli meslektaşlarımla gurur duyuyoruz. Bu saygıdeğer vefakâr annelerimiz ve küçücük çocuklarımızla bu okulda beraber yürümenin, birlikte büyümenin samimiyetimle söylüyorum gururunu yaşıyorum.” derken bile ağlamak için kendini zor tuttu ve “Duygulandım özür dilerim” diyerek konuşmasını güçlükle sürdürebildi.
OKUMA BAYRAMINDA ÖĞRETMENİN DUYGULU ANLARI
20 minik öğrencinin başarılarından sık sık söz eden Sefer öğretmen konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bundan 8 ay kadar önce veliler çocuklarını büyük bir hevesle, heyecanla bana emanet ettiler. En az onlar ve çocukları kadar heyecanlıydım bende. Çok şükür bunu kısa sürede aştık. Toplum olmanın, birlikte yaşamanın kuralların “ben” algısından “biz” algısına geçmenin emekleme dönemiydi o zamanlar. O günü asla unutmayacaklar. Bunu unutmayacakları gibi. kayıt cihazı gibi yerleştirmişler; anılarının, hafızlarının en güzel raflarına. Babalık alfabesiyle, öğretmenlik alfabesiyle Türkiye ve insanlığın alfabesiyle ilk ben heceledim yavrularımı sonra onlar varlıklarıyla beni heceleyip anlamlandırdılar.
ONLARLA UYUYUP ONLARLA UYANDIM
Onlarla uyuyup, onlarla uyandım. Boşluğa, masaya, sıraya küçük parmaklarıyla yazdıkları seslerle hecelerle kelimelerle sevincimizi büyüttüler. Her cümleyi büyümeye kurdular. Ben onların her cümlesiyle gerçekten büyüdüm ve sevindim. Hepsi bir bütündü, hepsi bir arada oldukları zaman sadece bir olarak görülüyordu gözümde. Sonra sayılar vardı. Bunları bölmeden, çarpmayı, çıkarmayı öğrendiler. Biz bunlardan önemli şeyler öğrendik aslında.
OKUMA YAZMA BİR YERE KADAR, ASIL AMACIMIZ GÜZEL ŞEYLERİ ONLARA İDRAK ETMEK
Okuma-yazma bir yere kadar olur, ama biz insanı tanıyoruz. Sevgiye, dostluğa, milli, manevi değerlere daha fazla bağlı ve daha sahibiz. Biz yürekle inanıyoruz. Birbirimizi sevmeyi, sevgiyi dillendirmeyi, birliği, beraberliği, işbirliğini, dayanışmayı, okulunu, sınıfını arkadaşlarını, sahiplenmeyi daha iyi idrak ediyoruz. Ve biz gerçekten çevremizdekilere örnek olmayı amaçlıyoruz. Artık büyüdük bencilleşmeden dayanışarak severek anlayarak var olmanın tadına vardık. Değerli velilerim; anne baba olmanın, bazılarınız abla abi olmanın en zor ama en keyifli dönemlerini yaşadınız. İlginiz, alakanız, desteğiniz, güler yüzünüz, sabrınız ve özellikle güvendiğiniz için sizlere çok teşekkür ederim.”
Cumhuriyet İlköğretim Okulu bahçesinde İl Milli Eğitim Müdürü Yıldırım Alkış, Milli Eğitim Şube Müdürü Cemalettin Güven, Okul Müdürü Erkan Atabey, öğretmenler, öğrenciler ve velilerin katıldığı Okuma Bayramı Şenliği birbirinden güzel manzaralara sahne oldu.