Eğitim Kültür, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DOLUNAY), 3 Aralık Dünya Engelliler Günü etkinlikleri kapsamında Kars’ın Selim ilçesindeki, Şehit Üsteğmen Gökhan Yaşatürk Lisesi öğrencilerine, empati yoluyla engellilerin gündelik hayatlarında yaşadıkları sıkıntıları birkaç dakikalığına da olsa yaşamalarını ve öğrenmelerini sağladı.

DOLUNAY Derneği Başkanı Bahattin Şeker ve dernek üyeleri, okul bahçesinde bir araya gelen öğrencilere, tekerlekli sandalyenin nasıl kullanıldığını anlattıktan sonra onları tekerlekli sandalyelere bindirerek birbirleriyle ile yarıştırdılar. Daha sonra da koltuk değnekleri ile kızlı ve erkekli gruplar oluşturarak yarıştırdılar. Öğrenciler ayrıca, gözlerini siyah bantla kapatarak, beyaz bastonla yarıştılar ve engelli Tayfun Özşimşek ile tekerlekli sandalyede masa tenisi yarışmasına katıldılar. Yaklaşık iki saat süren etkinliğin ardından engelliler ve fiziki engeller ile empati kuran öğrenciler, engellilerin yaşadıkları zorlukları anladıklarını ifade ettiler.

DOLUNAY Derneği Başkanı Bahattin Şeker, öğrencilerin engellilerin gündelik hayatlarında çektikleri sıkıntıları, empati kurarak güldürerek, eğlendirerek ve düşündürmek suretiyle anlatmak istediklerini söyledi.

Engellilere hiçbir şekilde acınacak gözle bakmamaları konusunda telkinde bulunan Şeker, “Bugün burada çocuklarımıza engellilerin gündelik hayatlarında yaşadıkları sıkıntıları empati kurdurmak suretiyle yaşatmaya ve anlatmaya çalıştık. Çocukları hem eğlendirmek hem de engellilerin varlığını hissettirmek için eğlenceli çalışmalar yaptık. Tekerlekli sandalye koşu yarışması, tekerlekli sandalyede masa tenisi maçları ve gözü kapalı olarak bastonla yön bulma yürüyüş yarışmaları yaptırdık. Tabi burada öğrencilerin emekleri çok oldu. İnşallah bu çalışmalarımız devam edecek.” dedi.

DOLUNAY DERNEĞİ OLARAK BİLİNÇLİ BİR GENÇLİK YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ.

Dernek olarak Kars’ta engellilere karşı bilinçli bir gençlik yetiştirmek istediklerini belirten tekerlekli sandalye engellisi Tayfun Özşimşek de, “Bu konuda çeşitli faaliyetlerde bulunuyoruz. Bu çalışmaları eğlenceli bir şekilde yapmaya özen gösteriyoruz. Toplumda bilinçli bir gençlik oluşturmak bizim için çok önemlidir. Çünkü bu gençler gelecekte ülkemizi yönetecek büyükler olacaktır. Bu nedenle de bu gençler her insanın bir engelli adayı olabileceğini düşünmelerini ve öğle yetişmelerini öğretmeye çalışıyoruz.” dedi.

DUYGULARIN FİLİZLENMESİNDE BANA BUNLARI AŞILAYAN HOCAM BUGÜNDE BENİ YALNIZ BIRAKMADI

Kars Kafkas Üniversitesinden mezun olduktan sonra engellilerin dünyasıyla yakınan ilgilenen Kafkas Üniversitesi’nde öğretin görevlisi olan Bahattin Şeker’in öğrencisi Erkan Yayık da “Bahattin Hocamın öğrencilerindenim. Bana bu duyguları, köküyle başıyla veren hocam bugünde de beni yalnız bırakmadı ve okuluma geldi. Ve bizim bugün burada ki amacımız öğrencilere kendilerini engelli vatandaşlarımızın yerine koyarak onların duygu ve düşüncesine sahip olarak; onların zihin dünyasını algılayarak onlara nasıl davranılması gerektiğini öğretebilmektir. Acaba bir insanın gözü bağlandığında ne hissedebiliyor? Ya da ayağı bağlandığında neler hissedebiliyor? Hangi duygu ve düşüncelere sahip oluyor onu öğretmeye ve anlatmaya çalıştık. Öğrencilerin ayaklarını bağlattık ve baktık ki yürümenin ne kadar zor olduğunu kavrasın. Gözünü bağlattık ki yolda yürümesi o kadar kolay olmuyor.” şeklinde konuştu.

BÜYÜK ZORLULARLARLA KARŞILAŞIYORLAR

Selim Milli Eğitim Müdür vekili Cengiz Aydın da, “Engelliler gerçekten büyük zorluklarla karşılaşıyorlar. Bizler bunu empati durumuna getirerek kendimizi başkasının yerine koymak istedik. Yarın yada başka bir zamanda karşısında engelli görünce nasıl davranması gerektiğini kavrasın istedik. Ona acıma duygusuyla yaklaşılmaması gerektiğini azda olsa yaşatarak vermeye çalıştık. DOLUNAY derneğine ve Sayın Hocam’a çok teşekkür ederim.” diye konuştu. 

KENDİMİZDEN YOLA ÇIKARAK ONLARI ANLAMAYA ÇALIŞTIK

ÖĞRENCİ AYŞE DOLMUŞ:

Kendimizden yola çıkarak engelli arkadaşlarımızın ne kadar zorlandığını gördük. Çok zor bir durum bu yüzden Allah yardımcıları olsun. Tekerlekli sandalyeye binmeden önce her şeyin ne kadar rahat olduğunu düşünüyordum şimdi ise ne kadar zor olduğunun farkına vardık. Engelliyiz sonuçta rahat ayağa kalkamıyoruz, istediğimiz gibi hareket edemiyoruz. Herkesin gözü önünde kimsenin beni bu halde görmesini istemezdim. Yaşamanın önemini daha iyi kavramalarını istiyoruz, yaşamdan zevk almaya çalışsınlar dolu dolu yaşayacaksın. Engelli kardeşlerimize yardımcı olmalıyız. Elimizden gelen her türlü yardım ve desteği göstereceğiz.

ACINACAK GÖZLE DEĞİL SEVGİ DOLU GÖZLERLE BAKMALIYIZ

ÖĞRENCİ EMRAH YILDIRIM:

Engelli olmak gerçekten zor bir durum. Yaşadığım yer itibariyle çevremde de engelli vatandaşlar var. bizler onlara acınacak gözle bakmamalıyız. Onlara sevgi ile yaklaşmalıyız. Onlara varlığımızı hissettirmeliyiz. Ben bir yarışmada bu gibi basit bir olayda parmağımı kestim acısını yaşıyorum birde kendimi onarlın yerine bıraktığımda gerçekten çok üzücü bir durumdur. Allah’n verdiklerinin kıymetini bilmek lazım değer vermek lazım. Engelli kardeşlerimize en azından tekerlekli sandalye yardımında bulunmamız lazım çünkü çok zorluk çekiyorlar. er insan bir engelli olabilir; bugün varız ama yarını hiç kimse bilemez her an bizlerde engelli olabilir. Allah korusun elimiz, kolumuz yada bir yerimizi kaybedebiliriz.

ENGELLERİ AŞMAK İÇİN ENGELLERİ KALDIRMAK GEREKİR

ÖĞRENCİ BETÜL BOZKUŞ:

11 sınıfa gidiyorum. Bizler engelli kardeşlerimizi anlamak için tekerlekli sandalyeye oturduk ama çok zorlandık. Bu sandalyelerde gitme zorluğu çektik, gidemiyorduk. Engelleri aşmak için engelleri kaldırmak lazım. Bizlerde okuyup elimizden geldiği oranda engelli vatandaşlarımıza yardımcı olmalıyız. Mesela gözü görmeyen bir vatandaşa elinden tutarak karşıya geçirebilirim. Yada okuyup onlar için daha iyi şeyler yapabilirim.

TEK YÜREK OLUP YARDIMLARINA KOŞACAĞIZ

ÖĞRENCİ EMRAH ÇİFTÇİ:

Bu durum çok zor bir durumdur. Böyle yaşamak çok zor. Kısa sürede olsa onları anlamaya çalıştık ama bu zamanda bile zorlandık. Hayattan en büyük beklentim koşmak, gezmek ama bu durumda olunca bunlardan mahrum kalırdım. Onları kısa da olsa bu zaman diliminde anlamaya onlara empati kurmaya çalıştık. Bu bize bir deneyim oldu onlar için yapılan desteklere daha da katılmamızı sağlar bu tecrübeden sonra. Onlara yardım için hocalarımız olsun, ailemiz olsun tek yürek olup onlara yardım için seferber olacağız. Bu bizim için bir görev, sorumluluk bilincinden öte insaniyet görevidir.

MANEVİYAT DUYGUSU VE SEVGİMİZ EN BAŞTA GELEN YARDIMDIR

ÖĞRENCİ MERVE ULUTAŞ:

Molla Mustafa köyünde oturuyorum. Bugün burada güzel bir etkinlik yapıldı. engelli vatandaşımız için bir toplandık. Bizim onlara yapabileceğimiz en büyük destek vereceğimiz maneviyat duygusu ve sevgimiz gelir en başta.

ŞÜKREDİYORUZ

ÖĞRENCİ OYA YILMAZ: Yamaçlı köyünde oturuyorum. 12. sınıfta okuyorum. Bizler engelli kardeşlerimizi görünce daha da üzülüyoruz ve kendi halimize şükür ediyoruz. İnsan normal şartlar da zor yürüyor birde tekerlekli sandalyede yürümek hakikaten yürek sızlatan bir durumdur.

ANLATILMAZ YAŞANIR

ÖĞRENCİLER TUĞBA KIZILKAYA VE KÜBRA BOZKURT:

İnanılmaz bir duygu. Anlatılmaz yaşanır gerçekten çünkü yaşamayan insan bilemez, başka bir insanın neler çektiğini.

HER AN TEHLİKEYLE KARŞI KARŞIYASIN

ÖĞRENCİ MUHAMMED DEĞİRMENCİ:

Çok tuhaf bir durum, ne ses duyabiliyorsun ne bir şey sadece bir noktada durup kalmak gibidir. Gözlerim bağlı durumda olarak engeli kardeşimin yerine koydum kendimi. Etraf karanlık bir şey görünmüyor, bunu yaşmak lazım ki anlayalım. Allah yardımcıları olsun. Gözünüz bir şey görmüyor o zaman da engelleri görmüyorsunuz. Az önce önümdeki voleybol filesine çarptım çünkü karanlıktı her yer bir şey algılamak zor. Bir araba geliyor fark edemiyorsun, her an tehlikelerle karşı karşıyasın. Engelli arkadaşlarımıza öncelik verelim, yardımcı olalım. Karşıdan karşıya mı geçecek kolundan tutalım, bir şeye ihtiyacı mı var elimizden geldiğince yardımcı olalım.