Engelliler ve Ramazan
Dolunay Derneği Başkan Yardımcısı ve Engelliler Birim Başkanı Faruk Ocak Yazdı...
01 Ağustos 2011 Pazartesi 13:50
Mübarek Ramazan ayının başladığı bu günlerde. Allah ve Resulüne iman eden Müslümanların hayırda yarıştığı, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinin de olduğu bereketli bir ay. Bu ayda elbette yoksulun, mazlumun ve mağdurun (engellinin) gözetildiği, yardımlaşma ruhunun canlandığı, hatta tavan yaptığı mağfiret ayı.
Bu ramazan ayında unutulmaması gereken birileri daha var, engelliler.
Engelliler, hem yoksul, hem mazlum, hem de mağdurdurlar çünkü...
Engelliler yaşadıkları toplumlarda birçok olumsuz tutum ve davranışla karşılaşabilmektedir. Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri farklılıklar gösterse de toplumların engellilere karşı tutum ve davranışları benzerlikler göstermektedir. Ekonomik, sosyal ve siyasî yapı bozuklukları, toplumların bilgi eksikliği, yetersizliği, aldırmazlığı, yanlış yaklaşımları, olumsuz tutumları, ayrımcılık ve fiziksel çevre koşulların yetersizliği engellilerin sıklıkla karşılaştıkları problemlerin ana başlıklarını oluşturmaktadır.
Engelliler yoksuldurlar; çünkü engelinden kaynaklanan tedavi ve eğitim maliyetleri ağırdır.
Mazlumdurlar; çünkü Anayasa, yasa ve yönetmeliklerden kaynaklanan haklarından tam anlamıyla istifade edemedikleri gibi sahip oldukları bu hakları kendilerine bir lütuf gibi sunulmaktadır.
Mağdurdurlar; çünkü yaşadığımız il, ilçe, belde veya köyler fiziksel engellerle doludur. Evlerinde gönüllü mahkumlar olarak hayatlarını idame etmektedirler.
İşte bu ve daha sayılabilecek birçok sorunlarla boğuşan engellileri, bu mübarek ramazan ayında ilgiyi daha çok hak ediyorlar.
Onlar çok uzaklarda değil, aynı mahallede, aynı sokakta, belki de aynı apartmanda oturan ateşin düştüğü yüreklerdir. Bu yangının olduğu yürekleri unutmayalım…
İnsanlığa model olarak yollanan son peygamber, Hz. Muhammed (a.s) engellilerle iletişimde de örnek olmuştur. Engellileri topluma kazandırmak, üreten bir yer olarak toplumda saygın bir yer edinmesi için, uygulamalar yapmıştır. Sahabelerden fiziksel engelli Zahir isimli sahabi, toplumun alaycı bakışlarından rahatsız olduğu için şehri terk edip köye gittiği haberi kendisine ulaştığında çok üzülmüş. Dağda yaşamaya başlayan sahabe Zahir’e haber salmış. “Sizinle bir ortak ticaret yapalım. Yaşadığınız beldede şifalı otlar var. Otları toplayıp Medine pazarına getirin, bende bir tezgahta satarız. Sermeyesi benden karıda ortak paylaşırız.”
Bu yaklaşım, engelliyi toplum içine çıkarma, engellinin başarabileceğine inanma ve değer verme anlamında önemli bir davranış biçimidir. Özellikle Engelli sahabe Zahir’e (r.a) gösterdiği ilgi çok farklıdır.Bir defasında,Medine pazarında,Zahir’i bir köşede mahzun bir şekilde beklerken görür. Peygamberimiz (s.a)kendisine arkadaş yaklaşır ve gözlerini kapatarak şakalaşır.
Peygamberimizin (s.a) o güne kadar hiç kimseye bu denli mesafesiz davranmadığını ve şaka yaptığını gören olmamıştır. Engelli sahabe Zahire peygamberin bu davranışını ilgiyle ve merakla izlerler.
Kâinatın Efendisi, bunu fırsat bilerek, çevreye yüksek sesle: "Bir kölem var. Satıyorum. Onu benden kim alır?" diye şakasını sürdürür.
Hazret-i Zahir (r.a) "Ey Allah’ın elcisi, beş para etmez bir sakat köleyi kim satın alır?" deyince, Peygamberimiz (s.a) bütün ciddiyetiyle kendilerini sarmış olan kalabalığın önünde, Zahir’e söyle der: "Ya Zahir, and olsun ki Allah ve Allah’ın Resûlü katında senin değerin paha biçilmez! Bunun için biz de seni seviyoruz. Unutma ki Allah, bizim fiziğimize değil, kalbimize bakar" der.
Bu ve buna benzer birçok uygulamalarıyla Peygamber sosyal politikalarda da insanlık için örnek olmuş, onları gözetip korumuştur. Hatta peygamber olmadan öncede, mazlum ve mağdurların haklarını korumak için örgütlü çalışmalar yapmıştır. En önemli çalışması da Mekke’de faaliyet gösteren “HİLFUL FUDUL ” denen bir tür sivil toplum örgütüdür.
Sözün özü şudur; eyer bu mübarek ayda ve daha sonraki zamanda, ben ne yapabilirim diye bana sorarsanız, Hz. peygamberin (a.s) hayatına bakın. Onun hayatında sosyal politikalarda çok önemli uygulamalar göreceksiniz.
Bu mübarek ay hürmetine; Allah ibadetlerinizi makbul, dualarınızı kabul etmesini temenni ediyorum.