Gazetekars

Engelsiz Bir Türkiye İstiyoruz!

Dolunay Derneği Başkan Yardımcısı Engelliler Birim Başkanı Faruk Ocak kaleme aldı...

24 Mayıs 2012 Perşembe 09:34

Engelsiz Bir Türkiye İstiyoruz!

10-16 Mayıs Engelliler Haftası sebebi ile engelli vatandaşlarımızın sorunları bir kez daha gündeme geldi ama maalesef bu sorunlar ya dile getirilen kürsülerde yada konuşma metinlerinin yazıldığı kağıtlarda katlanarak 3 Aralık Dünya Engelliler Gününde tekrar okunmak üzere saklanacakları dosyalara kaldırılmıştır.

Oysa 7 yıl önce çıkarılan 5378 sayılı yasanın “herkes için erişilebilir Türkiye” adına sevinçle karşılanmıştı engelli camiası ve aileleri tarafından; Fakat bugün birkaç güzel gelişme dışında beklentilerin boşa çıkarılmıştır, toplum ve yöneticilerimiz “Engelliler yapılanları bir lütuf olarak görmemelidir. Engelli olmayı biz istemedik. Devletimizi ve Şehrimizi yönetenlerin geçmişten günümüze gelen yanlış politikalarının kurbanıyız. Yapılmasını istediklerimiz zaten sosyal devletin görevleridir. Eğer biz kapak toplayarak sandalyemizi alıyorsak sosyal devlet yoktur. Bugün sekiz buçuk milyon vatandaşımız suçsuz yere evlerinde cezaevi hayatı yaşıyor. Aileleri ise onların gardiyanları. Yapılan yasalar ne yazık ki uygulamaya geçirilemedi” vicdanlarda değil kanun kitaplarının sayfalarında kaldı…..

Bir engelliler haftası daha tarihin hatırlanmayacak sayfalarında yerini aldı oysaki isteğimiz çözümü kolay olan sorunlarımıza biraz daha çözümü için Engelsiz bir Türkiye yaşaya bileceğimiz şehirler...

7 yıl önce 5378 sayılı yasa çıkarıldığında bizler de herkes gibi kamu hizmetlerine rahatlıkla erişebileceğiz demiştik. En azından artık kamu alanları, ulaşım araçları engellilerin kullanabileceği hale getirilecek diye sevinmiştik.

7 yılın sonuna geldik, yasada ki süre doldu dolacak. Dönüp geriye baktığımızda “bir arpa boyu yol” aldığımızı gördük. Ne merkezi hükümet ne de yerel yönetimler, 5378 sayılı Yasa’nın gereklerini yerine getirmediler. Birkaç kentimizin dışında Türkiye hala engelliler için erişilemez alanlarla, binalarla, araçlarla dolu. Bu yüzden en temel ulaşamıyor yararlanamıyoruz.

2006 yılından beri bekletilen ve 2011–2013 Eylem Planı haline getirilen bakım sigortası konusunda herhangi bir ilerleme sağlanamadı. Muhtaç engelli, yaşlı, kimsesiz ve bakıma muhtaç tüm vatandaşlarımız bu anlamda sosyal güvenlik kapsamına alınmadı.

Yine de sevineceğimiz gelişmeler de yaşadık. Eskiye nazaran engelliler daha fazla görünür oldu, sesleri daha fazla duyulabiliyor. Mecliste bile engelli sayısı arttı. Ama ne çare, temel sorunlarımız yine ortada kaldı.

Çalışmak isteyen engelliler yine iş bulamıyor.20 bin kadro açığı olduğu halde, 3.500 kişi için sınav yapıldı. Memur olmak için başvuran 60 bini aşkın engelli bir kez daha hayal kırıklığı yaşadı.

Ulaşım alt yapısı yeterli değil, daha da kötüsü en gelişmiş kentlerimizde bile güvenli değil. Yetkililer önlem almak yerine kaza geçiren engellileri suçluyor.

Sağlık uygulama tebliği ile artık sağlıklı yaşam hakkımız da giderek elimizden alınıyor. Sürekli değişen tarifeler, artan fiyatlarla ameliyat olmak, ilaç almak, ortez, protez taktırmak günden güne güçleşiyor.

Engellilere verilen aylıklar açlık sınırının altında kalıyor ama bu insanlardan tedavileri için bile katkı payı isteniyor.

Özetle halimiz dünden daha iyi değil, aynı şeyleri biz söylemekten yorulduk, ama siyasiler ve yöneticiler yine duyarsız kalmaktan yorulmadı. Bizi duyun diyoruz ve bir kez daha taleplerimizi yineliyoruz:

•Engelli aylıklarının insan onuruna yaraşır bir yaşam için gerekli düzeye çıkarılmasını, engelli muhtaçlık yardımı ve evde bakılan engelliye verilen bakım destek paralarının aile geliri olarak sayılmamasını;

•Evde bakım yardımının bağlanmasında objektif kriterlerin uygulanmasını, bu anlamda sosyal yoksunluk, psikolojik yoksunluk ve ekonomik yoksunluk bir arada değerlendirilmesini, ailelere sosyal ve psikolojik destek verilmesini;

•Bakım evlerinde ve hastanelerde tutulan engellilerin, kimsesiz yaşlıların yaşam kalitelerinin iyileştirilmesini, insan onuruna yakışır rehabilitasyon merkezleri ve çağdaş bakım evlerinin yapılmasını ve sayılarının arttırılmasını, bu doğrultuda kamu ve engelli dernekleri ile işbirliği yapılmasını;

•Sağlıkta alınan katkı paylarının kaldırılmasını, Sağlık Uygulama Tebliği ile yapılan kısıtlamalara son verilmesini;

•İlköğretimden itibaren tüm eğitim kademelerindeki sorunların hızla giderilmesini, ayrıştırılmış eğitimden vazgeçilmesini, 3 yaşından başlayarak hayat boyu eğitim sürecinde kaynaştırma sınıflarında, birleştirilmiş ve bütünleştirilmiş eğitim sistemine geçilmesini, eğitime bir insan hakkı olarak bakılmasını ve eğitimin tüm kademelerinin devlet tarafından parasız olarak verilmesini;

•Fiziki çevre ve toplu ulaşım araç ve sistemlerinin derhal engellilere uyumlu hale getirilmesini:

•Kamudan başlayarak engelli istihdamının arttırılmasını v iş güvencesinin sağlanmasını;

•Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin Ek protokolünün imzalanarak, bireysel başvuru hakkımızın verilmesini İSTİYORUZ!..

Facebook'la Yorumla
İlk yorum yazan siz olun
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

BENZER HABERLER