Sokak aralarının ipe dizilen eriştelerle dolduğu kentte kadınların erişte hazırlığı renkli görüntüler oluşturdu.

Serhat şehri Kars’ta uzun kış aylarının yakacak, giyecek ve gıda hazırlıkları hummalı bir çalışma ile sürüyor. Kış yiyeceği denilince akla ilk gelenler kaz kurusu ve erişte oluyor. Kar yağışı ve soğuyan havayla birlikte hemen hemen her mahallede erişte hazırlıkları göze çarpıyor. Sokak araları uzun iplere serili eriştelerden geçilmiyor. Kadınlar özel hazırlanmış erişteleri ipe dizerken titizliği elden bırakmıyorlar. Eriştelerin dağılmaması, kırılmaması ve dökülmemesi için bu sistem çok önemli. Bunu da çocukluklarından bu günlere erişte yaparak gelen kadınlar hünerli elleriyle bir ustalıkla başarıyorlar. İpe dizilen eriştelerin altlarına kilim ve bezler konuluyor, araç ve benzeri önlemlerle de kaldırım kenarlarına park edilmesinin önüne geçiyor. İpe dizilen eriştelerin kuruma işlemleri havalar soğuduğu için 3 saati bulabiliyor. Yaklaşık 3 saat ipte kalan erişteler kuruduktan sonra belli oranlarla kırılıyor ve kutulara konularak depo ediliyor. Hemen hemen her evde hazırlanan erişteler 8 ay süren kış mevsimi boyOnca yeniliyor ve özellikle de misafirlere ikram ediliyor. Makarnadan daha kolay pişebilen eriştelerden çorba yapıldığı gibi bazı yemek çeşitlerinde de kullanılabiliyor.

Osmanlı döneminden kalma bir gelenek olan kış öncesi erişte yapımı için komşular bir araya geliyor. İmece ulusü her evin eriştesi hazırlanıyor. Pişirilmesi kolay yapılması zor olan eriştelerin hazırlığına sabah erken saatte başlayan Hanife ve Akgün Aydın isimli kadınlar eriştenin Kars’a vazgeçilmez bir yiyecek olduğunu belirtiler. Hanife Aydın, “Hamuru ilk önce tuzuyla suyuyla kıvama gelinceye kadar elde yoğuruyoruz. Ardından naylonların içinde etrafına bez sararak yayıp çevirerek, ayaklarımızla eziyoruz. Daha sonra küntler halinde leğenlere akşamdan koyuyoruz. Sabah erkenden, saat 06.00 gibi kalkıp kesime hazırlıyoruz. Tabi burada yardımlaşma önemli; bir arkadaşımız merdane ile açıyor, sonra oklavalarla açılıyor ve makinede çekiliyor. Çekilen erişteleri diğer arkadaşlarımız alıp iplere diziyor. Bu işlemler sonrası ipte kuruması için beklenen eriştemiz iplerden toplanıp fırınlanarak sofralara hazır hale getiriliyor.”

Akgül Aydın (70) ise, 10 kilo eriştenin 3 -5 kişilik bir aileye bir kış boyu yettiğini belirterek bu lezzetin bölgeye has olduğunu, özellikle de misafir ağırlamada işlerini kolaylaştırdığını ifade etti.