Odatv.com'daki o haber şöyle :

Gazeteci Kadir Sabuncuoğlu, meslek hayatındaki tecrübelerini anlattığı “Az Gittik Uzun Gittik” adlı kitabı Zafer Yayınevi’nden çıktı.

Erzurum’un önde gelen gazetecilerinden olan Kadir Sabuncuoğlu, 41 yıllık gazetecilik hayatında tanıdıklarını ve onların öykülerini okuyucuyla paylaştı. Kitapta, Erzurum’un sembol isimlerinden sanatçı İbrahim Erkal, televizyoncu Acun Ilıcalı’ya kadar dikkat çeken isimlerin öyküleri ve bilinmeyenlerine dair anekdotlar aktarıldı.

Kitabın “Erzurum ile Kars Niye Çekişir” başlıklı bölümünde ise, 1980’li yıllarda siyasi tercihlerinden dolayı araları açık olan Erzurum ile Kars şehirleri arasında geçen bir anı anlatıldı. Bu bölümde, Erzurum’u ziyaret eden Süleyman Demirel’in Kars’a giderken yaşadığı dikkat çeken olaylar okuyucuya aktarıldı:

İşte “Erzurum ile Kars Niye Çekişir” başlıklı o bölüm:

“12 Eylül 1980’deki Askeri Darbe öncesi komşu kentler Kars ile Erzurum’un arası, siyasi tercihlerinden dolayı ‘limoni’ idi. Serhat Kars o dönem solun, Dadaşlar diyarı Erzurum ise sağın kalesi olarak tanınıyordu. O zaman Erzurum’dan Kars’a 25 plakalı taşıtla gitmek, ya da 36 plaka ile Erzurum’a gelmek oldukça tehlikeliydi.

Liderler açısından bakarsak o dönemde Bülent Ecevit’in Erzurum’da, Süleyman Demirel’in Kars’ta miting düzenlemesi oldukça zordu. CHP’li Ecevit’in Erzurum’a gelişi ve Narmanlı Cami önündeki kavşakta düzenlediği miting, unutulacak gibi değildi. Polis sanki etten duvar örmüştü.

‘Seksenler’ öncesi Başbakan Süleyman Demirel’in seçim otobüsüne Diyarbakır Temsilcisi olan arkadaşım Talat Polat ile birlikte bindik. Demirel sabahleyin, Kazım Karabekir Caddesi’ndeki otelin önünde karşılıklı iki sıra halinde dizilen Erzurumlu siyasetçilerin arasında bir ‘kahraman’ gibi geçerek Kars’a uğurlandı. Otobüs ünlü gazeteci, yazar, fotoğrafçı, karikatüristle dolu. Bu anı, Demirel’in baısn özgürlüğüne verdiği önemi ve hoşgörüyü anlatması açısından çok önemli.”

“KURAT BİZİ BABA”

“Otobüsteki ‘En popüler ikili’, Milliyet Gazetesinin karikatüristi Bedri Koraman ve yazar Örsan öymen’di. Kocaman tam sayfa olarak Demirel’i dansöz olarak çizmişti. Ancak Demirel sadece Kraman’a değil, en muhalif olanlara bile sevgi gösteriyor, saygı görüyordu.

Kars’a yaklaşınca, bir dağın yoldan görünen yüzüne kireçle yazılan ‘Kurtar bizi baba’ sloganı, seçim otobüsündekileri germeye yetti. Sanki Kars halkı ‘Baba’ diye anılan Süleyman Demirel tarafından kurtarılmayı bekliyordu. Şehir merkezine girdiğimizde Demirel’in korumaları siyah otomobille konvoyun önüne geçti. Otomobilin kapılarından sarkan korumalar herhangi bir saldırıya karşı tabancalarını çıkarmışları. Şükür, hiçbir olay çıkmadan Demirel’in Kars seferini tamamladık.

O yıllardaki Erzurum ile Kars ilişkilerinden söz edilirken hep bir fıkra anlatılır. Ülkücüler, Hasankale Tren İstasyonunda karargah kurar. Doğu Ekspresi ile yolculuk yapan saçları uzun, bıyıkları kendilerine benzemeyen Karslıları bulur ‘Kulhu’ (İhlas süresini) okuturlardı. Karslı okumaya başlayınca, bizim ülkücü surenin doğru olup olmadığını yanındakine sorarmış: ‘Hele dinle bah gardaş doğri ohir mi?’

Kaynak : Odatv.com

Haber Linki : https://odatv.com/erzurumun-kars-ile-ne-derdi-var-15022004.html