Gazeteci Hadi Özışık’ın değerlendirmesi şöyle;

Vali Türker Öksüz cuma namazını Kars halkıyla sokakta kılınca olay oldu.

CHP medyası harekete geçti, İsmail Saymaz bile bir başka kulp taktı. Gürsel Tekin ise tam bir skandalın altına imza attı.

“Vali Türker Öksüz Belediye binasına gitti ve hemen çalışmaya başladı.

Günlerden Cuma ve belediyeye giriyor Vali Öksüz ve Cuma saati geldiğinde Cuma namazını kılmak için hareketleniyor. Bilenler hatırlayacaklardır, Kars Belediye Binası ile Merkez Camii yan yana ve buraya geçip namazını kılıyor.

Cuma günlerinde Merkez Camii’nin içi ve dışı bahçesi dolup taşıyor ve insanlar, belediyenin oradan yukarı camiye doğru saf tutmaya başlıyorlar. Benim çocukluğumuzdan beri öyledir.

Saat 12.00’da ezan okunuyor. Vali Türker Öksüz aşağı iniyor ve bakıyor cemaat belediyenin önünde saf tutmuş. Orada namaz kılan insanların ibadetine saygısızlık yapmadan belediyenin merdivenlerinden iner inmez ayakkabısını çıkartıyor seccadeye geçiyor ve namazını kılıyor.

Vay, “Vali Öksüz Belediye binasının önünde namaz kıldı.” Hatta İsmail Saymaz da yazısında “şükür namazı kıldı” dedi.

Allah’tan korkun! Gürsel Tekin, Karslı. Beni en çok şaşırtan o oldu. Halk Tv de konuşuyor ve oralarda öyle bir camiinin olmadığını söylüyor ve Vali’nin yapmış olduğu davranışı maskaralık olarak değerlendiriyor. Bari sen yapma Gürsel Tekin. Allah aşkına sen nasıl Karslısın? sen kendini böyle bir ifadeyle nasıl zor durumda bırakırsın. Merkez Camii hemen yukarıda. Gürsel Tekin, bu camiyi hiç görmemiş. Kendisi namazında niyazında biri olmasa, “evet camii yüzü görmemiş” diyecem ama bilen birisi olarak orda camii yok, Vali’nin maskaralık yaptığını söylüyor, sokakta namaz kılıyor.

Bir şeyi konuşurken, bir şeyi gündeme getirirken, bir kişiyi eleştirirken önce bir araştırın bir sorun, telefonla sorun ya da belediyenin yanında cami var mı, yok mu diye. Sen bir Karslı olarak bunu bilmen lazım. Hiç bir şey yapmıyorsan dön bana sor, Gürsel Tekin dön bana de ki “orada Camii var mı yok mu” de “hatırlamıyorum” de.

Bu konuda Barış Yarkadaş, hiç laf etmedi. Niye? Çünkü Barış’la birlikte belediyenin önünden caminin yukarısında kadar yürümüş, gezmişliğimiz var. Barış, orayı biliyor ve hatta orası yerel gazetelerin yoğun olduğu bir alan. Hüryurt Gazetesi’nin bulunduğu yer. Barış bunları bildiği için bu işe hiç karışmadı. Vali’nin namaz kılmasına ses etmedi ama Gürsel Tekin ayıp etti. Olmayan bir şeyin üzerinden yorum yaptı bana sorsaydı keşke.

Vali’nin sokakta namaz kılması şöyle olsaydı, cemaat yok, namaz kılan yok, etrafında hiç kimse secdeye eğilmiyor. Kendi başına aşağı inip bir tane seccadeyi camiinin önüne koyup namaz kılmaya başlasaydı ben de size katılırdım. Vali’nin yaptığı maskaralık nedir öyle ve gerçekten şükür anlamında olurdu. Böyle bir şey yok, etrafında insanlar namaz kılıyor ayıptır. Siz iktidara karşısınız, siz Tayip Erdoğan’a karşısınız, siz bu terör örgütüyle iç içe olan kimi isimleri desteklemekte naifsiniz, bu işleri iyi yapıyorsunuz ama bari bu vicdansızlığı yapmayın.

Sözüm sadece Gürsel Tekin’e değil. Ertesi gün bütün gazetelerde yani CHP medyasının olduğu CHP medyasında bulunan yazarların yazdığı yazılara bakarak söylüyorum. Caminin önünde namaz kıldı ve manşetler yapıldı TELE1’, Cumhuriyet’i, hepsi. İnsan bir araştırır, nedir ne değildir diye. Gazetecilik bu hale mi düştü? Allah aşkına. Ben Vali’yi aradım Türker Öksüz’ü. Aynen böyle anlatıyor: “Geç kalmıştım, orada namazımı kıldım, tekrar belediyeye çıktım. Ne şükür namazı, neye şükür ediyoruz? dedi.

“Biraz insaf ve biraz da ahlaklı gazetecilik! Hakikaten bunu yaparsak, farklı bir gözle bakmak yerine, vicdanlı ve ahlaklı gazetecilik yaparsak, herhâlde bizim başarı hanemize bir yenisi eklenir ya da vicdansızlığımız ön plana çıkmaz bilmiyorum, haksız mıyım?”

Haberin videosunu izlemek için tıklayınız...

https://www.facebook.com/102777819324/posts/10160190158384325/