Özcan, “Ebu-l Hasan Harakani hem kendi akrabalarıyla hem de müritleriyle beraber Kars’a gelmişler ve Anadolu’nun Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında önderlik etmişlerdir. Buradaki altyapıyı hazırlamışlar. Bunun bir örneği de Mostal’da var. Sarı Saltuk dediğimiz Ebu-l Hasan Harakani felsefesini benimsemiş orada altyapıyı hazırlamış ve daha sonraki süreçte buraların fethinde veya kuşatılmasında kolaylık sağlamışlardır. Keşke Ebu-l Hasan Harakani felsefesini sadece Kars’ta değil, bütün Türkiye’ye ve bütün dünyaya yayabilsek. Ben Konyalı olarak Mevlana Celalledin-i Rumi oradaki insanların sahiplenmesiyle tüm dünyaya taşınmış ve bir inanç turizmi geliştirmiştir. Aynı zamanda da hoşgörüyü her tarafa duyurmuş ama maalesef biz şimdiye kadar birkaç Allah dostu Harakani’yi duyuramamışız. İnşallah bundan sonraki süreçte biz Ebu-l Hasan Harakani’yi de ve bunun gibi diğer ruhları toprak olmuş değerli velilerimizde Kars’ta ve Kafkas Üniversitesinde dile getirip bunları, yad edebilirsek ve bütün bunları ülkemize, dünyaya duyurabilirsek bu konuda biz mutlu olacağız.” dedi.

Özcan daha sonra şunları söyledi:

“Biz yaklaşık 5 ay öncesinde de Kafkas Üniversitesi Senatosu olarak bir takım fakültelerin kurulması için Yüksek Öğretim Kuruluna taleplerimizi ilettiğimizde bunlardan bir tanesi Güzel Sanatlar Fakültesi bir diğeri ise İlahiyat Fakültesi olarak bunları sunduk. Bunları Yüksek Öğretim Kurulundan fakültesinin kurulmasının kabul edildiğini öğrendik. Biz Hasan Harakani’yi İlahiyat Fakültesi olarak bunu teklif ettik. Sadece İlahiyat Fakültesi olarak kurulmasını söylediler.

Kars bir tarih şehridir. Bunun içinde kalesi, köprüleri, camileri bunların içinde en önemlisi Anı ören yeridir. Tarihi turistik açısından oldukça önemli. Maneviyat açısından da Ebu-l Hasan Harakani Kars’ın en önemli değerlilerinden bir tanesidir. Kendisi bir gönül adamı bir mutasavvuf, bir alim, kutbi alem olarak da bildiğimiz çok önemli bir zattır. Mevlana’yı bilenler Ebu-l Hasan Harakani için Mevlana’nın bahsettiklerinden haberdardırlar. Mevlana “Bizim söylediklerimiz Ebu-l Hasan Harakani’nin söylediklerinden farklı değildir.” Allah katında kul olmaya layık olan herkesin Ebu-l Hasan Harakani’nin sofrasından yemek yemeğe layık olduğunu belirten Hasan Harakani bunu Mevlana’ya da “Kim olursan ol gel” diye de Mevlana mesnevisinde de Ebu-l Hasan Harakani’den ilham alarak bunu söylediğini de belirtmişlerdir.

Biz Kafkas Üniversitesi olarak da Ebu-l Hasan Harakani’nin değerlerini ve ya o felsefeyle burada öğrenciler yetiştirmek ve Kars’ımızın ve ülkemizin geleceği için bu felsefeyi ilke edinmiş insanlar yetiştirebilirsek bu konuda bizde kendimizi mutlu alt edeceğiz.

Biz bu göreve atandıktan yaklaşık 2 ay sonra üniversitemizde bir takım fakültelerin kurulması için harekete geçtik. Bu fakültelerden bir tanesi Güzel Sanatlar Fakültesi diğeri ise İlahiyat Fakültesidir. İnşallah Üniversite Senatomuz olarak da bunu en azından bu şehre manevi havasını veren Ebu-l Hasan Harakani İlahiyat Fakültesi tanınmasını sağlarız. Bahsettiğim Ebu-l Hasan Harakani Araştırma ve Uygulama Merkezi inşallah bir merkez olarak devam edecek. Daha sonraki süreçte bunu Kafkas Üniversitesinin Hasan Harakani Araştırma Enstitüsü olarak dönüştüreceğiz. Hizmetlerini daha da genişleteceğiz.”