Haydar Aliyev, vefatının 18’inci yılında Kars’ta da anıldı
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurucu milli lideri Haydar Aliyev, vefatının 18’inci yılında Kars’ta da düzenlenen tören ve etkinliklerle anıldı.
09 Aralık 2021 Perşembe 15:48
Tacettin DURMUŞ
Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen anma programında, ilk olarak Merhum Haydar Aliyev’in kendi adını taşıyan parkta bulunan büstüne, karanfiller bırakılarak saygı duruşunda bulunuldu.
Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guluyev’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen anma programına, büste karanfiller bırakılmasının ardından, Kars İl Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü salonunda devam edildi.
Saygı duruşu eşliğinde, Türkiye ve Azerbaycan milli marşlarının okunduğu anma etkinliğinde konuşan Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guluyev, Azerbaycan Cumhuriyetinin Milli Kurucu Milli Lideri Haydar Aliyev’i ve O’nu hayatını anlattı.
Haydar Aliyev’in hayatını anlatan slayt gösterisinin izlenmesinden sonra, Kafkas Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Ana Bili Dalı Bölüm Başkanı Doç.Dr. Elnur Hasan Mikail ve ardından da Erzurum Atatürk Üniversitesi öğrencilerinden Azerbaycan kökenli Fidan Novzutzade Merhum Haydar Aliyev’i anlatan birer konuşma yaptılar. Anma etkinliğinde Kars İl Müftülüğünde görevli imam İsmail Ertaş da Kuran-Kerim okudu. Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen anma etkinliği, Kars Valisi/ Belediye Başkan Vekili Türker Öksüz’ün konuşmasının ardından son buldu.
GULUYEV “ALİYEV SON YÜZYILIN EN BÜYÜK TÜRK DEVLET ADAMLARINDAN BİRİDİR”
Anma etkinliğinde Azerbaycan Cumhuriyetinin kurucusu Haydar Aliyev’i anlatan Azerbaycan Kars Başkonsolosu Guluyev, Aliyev’in adını Azerbaycan tarihine kızıl harflerle yazdırdığını yaptıklarının gelecek nesiller için bir miras olduğunu söyledi.
Aliyev’in, hayatını Azerbaycan’ın inkişafı için adadığını da söyleyen Başkonsolos Guluyev, “Aliyev’in 1923 yılında dünyaya geldi ve 2003 yılında kadar hayatını Azerbaycan’ın inkişafı için adadı. S.S.C.B’inde çeşitli görevler alarak çok önemli görevler aldı. KGB başkanlığına geldikten sonra verdiği mücadeleleri anlatmakla bitmez. O zamana kadar KGB’de Azerbaycan halkını tanıtan ve destekleyen kimse olmamıştır. Ama Aliyev geldikten sonra KGB’de değişiklikler başlamış, daha sonra Azerbaycanlı subaylarımız KGB’de göreve başlamıştır. Azerbaycan ve milli çıkarlarımız lehine faaliyetler başladı. Aliyev daha sonra 1969 yılında Azerbaycan’ın Cumhurbaşkanı oldu. Göreve geldikten hemen sonra Azerbaycan’da ciddi anlamda büyük değişiklikler başladı. O’nun yöneticilik zekası ve cesareti Sovyetler Birliği içinde bir Türk olarak ülkemizi ileriye götürdü. Sovyetler içerisinde 15 Cumhuriyet arasında en son sıralarda yer alan Azerbaycan, 1969 yılından sonra bütün sahalarda gelişmeye başladı. Aliyev binlerce gencimizi Sovyetler Birliğinin en güçlü üniversitelerine gönderdi ve onlar daha sonra Azerbaycan’a yıllarca hizmet etti. Bağımsızlığımızı elde ettikten sonra da Azerbaycan’ın diasporasını da yürütmeye başladı. Göreve geldiğinden itibaren bir gün Azerbaycan bağımsızlığına kazanacak diye mücadele verdi. Bir diğer uzak görenliği ise ordu kuruculuğuydu. Bu orduyu da askeri işleri bilenlerle kurdu. İlk olarak ta Sovyetlerin karşı çıkmasına rağmen bir askeri lise, ardında harp okulu açtı. Gençlerimizi bu okullara gönderdi. Başka ülkelere de askeri öğrenci göndererek milli subaylarımızı yetiştirdi. Tüm bu çabalar sonrasında da Azerbaycan’ın milli ordusunu kurdu. Milli Liderimiz Haydar Aliyev’in kurduğu bu milli ordumuz, geçtiğimiz yıl verdiği mücadele ile 44 günlük mücadele sonrasında Ermeniler tarafından işgal edilen öz topraklarımızı işgalden azad etti. Haydar Aliyev’in zekâsı Azerbaycan’ın bağımsızlığının temelini attı. Ekonomimizi, tarımımızı, sanayimizi ve eğitimimiz gibi ülkemizi tüm alanlarda geliştirerek Azerbaycan’ı bu günlere taşıdı.
İLHAM ALİYEV,“ BABASININ MİRASINI DEVAM ETTİRMEKTEDİR”
Ama O’nun 18 yıl önce kaybetmemizin ardından bugün O’nun oğlu muhterem başkanımız İlham Aliyev, babasının mirasını ve siyasetini devam ettirmektedir. Yıllardır topraklarımızı işgal etmiş Ermeniler ile görüşmeler yapmamıza rağmen AGİT Minsk Grubu sözde desteği ile bazı şeylere nail olunmaya çalışılsa da hiçbir sonuç alamadılar. Çünkü işgalci Ermenileri destekleyen birçok dünya devleti vardı. BM Teşkilatının Güvenlik Konseyinin aldığı 4 karar hayata geçirilmedi. Ve Ermenistan 30 yıldır işgal ettiği topraklarımızdan çekilmedi. Ve Azerbaycan işgal edilen topraklarını 44 günlük savaşla BM Konseyinin kararlarını hayata geçirtti ve işgal edilmiş topraklarını işgalden azad etti.
ERMENİSTAN İŞGAL ETTİĞİ TOPRAKLARI TARUMAR ETTİ
Ama bu mücadelenin ardından işgal edilmiş topraklarda nelerle karşılaştık. İşgalden önce Karabağ’da bizim muhteşem şehirlerimiz, kasabalarımız ve köylerimiz vardı. Ama buraların tamamı Ermeniler tarafından tarumar edilmiş ve taş üstünde taş bırakılmamıştır. İşgal eden Ermeniler 30 yıl boyunca biliyorlardı ki işgal ettikleri o toprakların gerçek sahibi Azerbaycan’dır. O toprakların sahipleri geri gelerek onlara hadlerini bildireceklerdi.
AZERBAYCAN, BM’DE AÇTIĞI DAVALARI KAZANMAYA BAŞLADI
Bildiğiniz gibi daha dün Ermenistan’ın Azerbaycan aleyhine Birleşmiş Milletler Mahkemesinde açtığı davalarını kazanmaya başladı. Biz de onlara karşı birçok davalar açmışız. Çünkü topraklarımızı darmadağın edilmiştirler. Bir milyona yakın halkımız yurdundan yuvasından 30 yıl boyunca uzaklaştırılmış ve perişan edilmiştir. Bugün işgalden azad ilmiş topraklarımızda ciddi bir gelişme yaşamaktadır. Karabağ’da ki Uluslar arası havaalanından tutun yolların inşası, şehirlerimizin yeniden imar edilmesi için çalışmalar başlatılmıştır. Ve tüm bunlar Sayın Devlet Başkanımız İlham Aliyev’in tecrübesi, zekası ve geleceği görmesi sayesinde devam ediyor. En kısa zamanda Karabağımız’ın mayın tarlalarından arındırıldıktan sonra insanlarımız geri gelecek ve orada yeni bir hayat başlayacak. Buralar daha öncekinden de güzel yerleşim alanları kurulacak. Karabağ sadece Azerbaycan’ın değil bölgesin de en gelimmiş yerleşim alanları olacak.” Dedi.
VALİ ÖKSÜZ, “TÜRKİYE İLE AZERBAYCAN ARASINDA SARSILMAZ BİR BAĞ VAR”
Kars Valisi Türker de konuşmasında; Merhum Haydar Aliyev’in Türk dünyası ve Türkiye ile kurmuş olduğu iyi dostluk ilişkileri sayesinde, hem Türk dünyasının hem de yakın tarihin önemli devlet adamı ve liderlerinden biri olduğunu söyledi.
Türkiye ile Azerbaycan arasında sarsılmaz bir bağ olduğunu da hatırlatan Vali Öksüz, Merhum Haydar Aliyev’in “İki Devlet, Bir Millet” sözünü de dile getirdi.
Haydar Aliyev’in her konuşmasında Türk olmaktan ve Azerbaycanlı olmaktan gurur duyduğunu haykırdığını da hatırlatan Vali Türker Öksüz, “Merhum Haydar Aliyev, bugünkü modern Azerbaycan’ın oluşmasında ve Türk dilini, zengin kültürünü gelecek kuşaklara aktarmak için büyük mücadele vermiştir. Onun milleti adına almış olduğu isabetli ve cesur kararlar sayesinde Azerbaycan, adeta sil baştan bir devlet haline ve bugünkü konuma gelmiştir.
Bugün; Türkiye ile Azerbaycan arasında eşine az rastlanabilecek nitelikte bir kardeşlik, dostluk ve gönül bağı oluşmuşsa, bunu merhum Aliyev’e borçlu olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu sarsılmaz bağ, onun “İki Devlet, Bir Millet” sözüyle de özdeşleşmiş ve anlamını bulmuştur. Ve bu sözüyle anlamını bulan Türkiye ve Azerbaycan’ın; siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel ve savunma alanlarındaki stratejik ortaklığı her geçen gün gelişmekte ve pekişmektedir.
Asrımızın projeleri olarak nitelendirilen; TANAP, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi gibi uluslararası önemli projeler ile savunma sanayi alanındaki anlaşmalar, iki ülke arasındaki ilişkilerin geldiği noktayı göstermesi açısından çok büyük önem taşımaktadır.
Nitekim son olarak Ermenistan tarafından işgal edilen Karabağ’ın geri alınması için Azerbaycan’ın verdiği haklı mücadeledeki dayanışma, yardımlaşma ve işbirliğimiz bunun en güzel örneklerindendir. Bu zafer, hepimizi mutlu etmiştir, gururlandırmıştır. Zira; her iki ülkenin üzüntüsü de mutluluğu da ortaktır. Bu vesile ile tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle ve saygıyla anıyorum, gazilerimize sağlıklı, mutlu bir yaşam diliyorum. Bilinmelidir ki; Türkiye ve Azerbaycan tarih boyunca, her zaman iki dost ve kardeş ülke olmuştur ve öyle de kalacaktır. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki dostluğun, kardeşliğin ve her konudaki stratejik ortaklığın ilelebet süreceğine inancımız tamdır. “dedi.