Hayvan sürüleri Ani Harabeleri’nde
Türkiye-Ermenistan sınırındaki Ani Harabeleri’nde sık sık görülen havyan sürülerinin önüne bir türlü geçilemiyor.
08 Ekim 2012 Pazartesi 08:41

4 güvenlik görevlisiyle korunan, 78 hektar üzerine kurulmuş, 4.5 kilometre surlarla çevrili Harabelerde otlayan ve su içmek için sınırdaki Arpaçay Nehri’ne inen büyükbaş hayvanların harabelere zarar vermesi bu sorunu yeniden güdeme getirdi.
Bundan böyle bu tür görüntülerin yaşanmaması için harekete geçen Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, sınırdaki Ocaklı köyü sakinlerini daha duyarlı olmaları konusunda sık sık uyarıyor. Köylülerle zaman zaman bir araya gelen Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay, harabelerinin önemini anlatmasının yanında, Ocaklı köylülerinin de bu harabelerden turizm amaçlı para kazanabilmesi için de projeler üretiyor.
Ocaklı köyünün tamamını bir turizm elçisi, tamamını bir turizm rehberi gibi yetiştireceklerini belirten Doğanay, onların da bazen istemeden de olsa yapmış oldukları Ani’ye hayvan girişlerinin hatalı olduğunu, para kazandıkça daha da anlayacaklarını ifade etti.
Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay, “Burası bir ören yeri ve ören yerlerine hayvan girişleri zaten yasak. Fakat ören yerimiz 78 hektar üzerine kurulmuş, 4.5 kilometre surlarla çevrilmiş olan büyük bir alan. Burayı 4 tane güvenlik görevlisiyle korumak imkansız. Elimizdeki bu kıt kanaat imkanlarla bunları engellemeye çalışıyoruz. Yeterince engelleyebiliyor muyuz? Hayır. Yeterince engelleyemiyoruz. Çünkü Arpaçay Nehri hemen ören yerimizin dibinden geçmekte. Köylü de hakikaten bu bölge tektonik olduğu için hayvanların su ihtiyacını bu Arpaçay Nehrinden karşılamakta. Doğal olarak bazen böyle hoş olmayan görüntülerde olabiliyor. Bunu da önlemek için köylüyle birebir konuşarak anlatmaya çalışıyoruz. Dünyaya mal olmuş bir ören yerinde böyle görüntülerin olmaması gerektiğini bundan önce de köylülerle köy kahvehanesinde bir araya gelerek söyledim. Dikkat edeceklerini söylediler. Ama malumunuz hayvanlar bazen başı boş da bırakılıyor. Başı boş bırakılınca da hayvan günü olarak suya geliyor. Böylelikle de o görüntüler ortaya çıkmış oluyor. Biz arkadaşlarımızı uyarıyoruz. Bundan sonra daha dikkatli olacaklarını söylüyorlar. Ayrıca bu bir bilinç meselesi. Yani burayı güvenlik görevlisiyle korumaktansa Ocaklı köyü sakinlerine çok iş düşüyor. Ocaklı köyü sakinleri buranın kendilerinin olduğuna inanacaklar ve onlar koruyacaklar. Ben ondan tarafım. Yoksa buranın her tarafına asker de dizsen o bilinç oluşmadıktan sonra çok zor. Burada onun için Ocaklı köyü sakinlerine çok iş düşüyor. Biz bundan böyle de Ocaklı köyü sakinlerine yönelik yaptığımız eğitimlere de devam edeceğiz. Buradaki ev pansiyonculuğu kurslarına devam edeceğiz. Ocaklı köyünün tamamını bir turizm elçisi, tamamını bir rehberi gibi yetiştireceğiz inşallah. Onlarda bazen istemeden de yapmış oldukları bazı şeylerde hatalı olduklarını kendilerine dönükler oldukça anlayacaklar, para kazandıkça anlayacaklar. Biz şu anda Ocaklı köyünün Ani Ören Yeri’nden para kazanmasının yollarını yavaş yavaş ortaya çıkarıyoruz. Çünkü para kazandıkça buranın onlara bir gelir getirdiğini, akar getirdiğini görecekler ve buna inanacaklar ondan sonra da inanıyoruz ki buraya bizden daha çok sahip çıkacaklardır. Korumanın da böyle olacağına inanıyorum. Bunun da anlayış ve kültürle alakalı olduğuna inanıyorum.”
Köylülerde kuraklık olduğundan mecbur kaldıkları için hayvanlarını harabelere soktuklarını, çoğu zaman da başıboş bıraktıkları için kendilerinin bu içmek için Arpaçay nehrine indiklerini söylediler. Köylüler, “Burası Ocaklı köyü, Ani harabeleri, Arpaçay nehrinin kenarı. Bu yıl kıtlık var bizde burada hayvan otlatıyoruz. Ot yok ve kuraklık var onun için de harabelerin yamaçlarında böyle hayvan otlatıyoruz. Köyümüzde de hayvancılık öldü. Piyasa çok ucuz ve hayvanları satana kadar da akla karayı seçiyoruz.” dediler.