HDP Milletvekilleri Mazbatalarını aldı
Halkaların Demokratik Partisi (HDP) Kars Milletvekilleri Ayhan Bilgen ve Şafak Özanli, mazbatalarını aldı. Bilgen ve Özanli aldıkları mazbataların tüm Kars halkının mazbatası olduğunu söylediler.
17 Haziran 2015 Çarşamba 14:05
HDP Milletvekilleri, milletvekili adayı Önder Fidanboy, DBP Kars İl Eşbaşkanı Şengül Mehmetoğlu, HDP il genel ve belediye meclis üyeleri ve bazı partililer ile birlikte Kars Adliyesinde bulunan İl Seçim Kuruluna gelerek mazbatalarını, İl Seçim Kurulu Başkanı Hakim Mehmet Necati Orat’tan aldılar. Bilgen ve Özanli’ye düzenlenen mini törenle mazbatalarını veren İl Seçim Kurulu Başkanı Hakim Mehmet Necati Orat, kendilerini tebrik ederek Kars ve ülkemiz için hayırlı olması dileklerinde bulundu ve bu ülkede dostluğu, barışa ve kardeşliğe ihtiyaç olduğunu söyledi. Mazbatasını Hakim Orat’tan alan HDP Kars Milletvekili Şafak Özenli aldıkları mazbataların Kars halkına ait olduğuna dikkat çekerek, mazbataların ve seçim sonuçlarının tüm halkların kardeşliğine hizmet etmesi dileklerinde bulunarak, hep birlikte barış ve kardeşlik içerisinde hizmet vereceklerini söyledi.
Mazbatasını alan Ayhan Bilgen de mazbatalarını temsili olarak aldıklarına dikkat çekerek seçim sürecinin barış ve güven içerisinde gerçekleşmesine katkıda bulunan her kese teşekkür etti. Şu an itibariyle sadece hizmet etmeyi taahhüt etmekle kalmayıp aynı zamanda şehre hesap vermeği ve şehrin de kendilerinden hesap sormasını istediklerini de ifade eden Bilgen, demokrasinin hesap verme ve hesap sorma kültürü olduğunun altını çizerek,”Eksikliklerimizi azaltarak ve yanlışlarımızı düzelterek birlikte çalışabileceğimizi umut ediyoruz” dedi.
Mazbatalarını aldıktan sonra Adliye önünde basına açıklamada bulunan HDP Kars Milletvekilleri Bilgen ve Özanlı şu açıklamalarda bulundular.
HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen: “Öncelikle Karsla ilgili birkaç şeyi ifade etmemiz gerekiyor; biz kamu kurumlarının tarafsızlığını ve seçimin adil biçimde güven içinde yapılmasını önemsiyoruz. Sonuçta bugüne kadar partilerimiz adına çalışma yaptık. Elbette bir rekabet ortamıdır bir yarış ortamıdır ve herkes kendi eteğindeki taşı ortaya koydu. Kendi iddiasını ortaya koydu ama seçim geçtikten sonra karsa hizmet konusunda hiçbir partizan yaklaşımı içerisine girmeden sonuç itibarıyla sorumlu olduğumuz halka görev ve hükümlülüğümüz bulunan halka nasıl hizmet edeceğimizi konuşmak tartışmak durumundayız. Dolayısıyla oy veren vermeyen ayrımını biz yapmayacağımız gibi bir iktidar partisinin de bürokrasisinin de asla yapmamasının ısrarla altını çiziyoruz.
Eğer hizmette bir ayrımcılık söz konusu olursa ki buna dair kaygı ve endişelerimiz olduğu için böyle ifade ediyoruz; seçimden önce başlamış bazı çalışmaların yarıda bırakıldığına dair mesajlar alıyoruz. Bunlarında takipçisi olmak ve bu şehri birlikte yönetmek istiyoruz. Sivil toplumumuzla, yerel medyamızla, halkımızla birebir, doğrudan, meclis üyelerimizle, muhtarlarımızla hiçbir siyasi parti ayrımı yapmaksızın bu şekilde halkımıza hizmet etmeyi hedefliyoruz.
Ülke siyasetiyle ilgilide iddiamız çok net biçimde halkın iradesine saygı duyulmasıdır. Yeniden seçim diye bir kavram siyasi literatürde yoktur. Erken seçim diye bir kavram vardır sayın Cumhurbaşkanı halkın iradesine saygı duyması ve en çok oy alan partilere takvimi gevşek işletmeden zamanı doldurma gibi yada transfer gibi küçük yöntemlere tenezzül etmeden işletmesi gerektiğini düşünüyoruz.
İktidar partisine verilen mesajın bir sebebi de Cumhurbaşkanının taraf olmasıdır, müdahil olmasıdır. Bu şehirde de iki kez seçim kampanyasında da doğrudan doğruya rol oynamasıdır. Artık buradan bir mesaj almak, bir ders almak ve hiç olmasa Türkiye’nin istikrarsızlığa, kaosa sürüklenmesine, partizan çıkarlarla yada kişisel hırslarla sebebiyet vermemek gerekiyor.
Biz Türkiye’yi nasıl yönetmek gerektiğine, halkın sandıkta karar verdiğini düşünüyoruz. Bize de parlamento içerisinde barış çabalarımızı, demokrasi mücadelemizi yürütme görevi verilmiştir.
Yapıcı bir muhalefeti bu anlamda sergileyeceğiz. Avrupa’da 20’nin üzerindeki ülke koalisyonla yönetiliyor. Hiç birinde istikrarsızlık yoktur yani eğer siyasetçiler halkın verdiği mesajı okuyamıyorlar ve uzlaşarak ülkeyi yönetemiyorlarsa sorun koalisyon yönteminde değil sorun siyasetçilerin kendi ahlaki zaaflarındadır kendi, yeteneksizliklerindedir, beceriksizliklerindedir. Bunun faturasını halka ödetmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Bir kere bizim için en önemlisi Kars’ın sosyolojik gerçekliğini bir siyasi iradeye dönüşmesini sağlamaktır. Bizim görevimiz yani farklılıkların birlikte yaşaması, farklı inançların, farklı kültürlerin, kimliklerin birlikteliği bizim için vazgeçilmez varlık sebebimizdir. Dolayısıyla burada bir çatışmayı, bir gerilimi doğuracak, ayrımcılığı, haksızlığı devam ettirecek yani bir tutumdan herkesin kaçınması gerekiyor. Seçim atmosferindeki iddiamız, söylemimiz birlikte yaşam üzerine kurduysak şimdi de birlikte yönetmek, birlikte siyaset yapmak üzerine yeniden bir yapılanmayı hedefleyeceğiz.”
HDP Kars Milletvekili Şafak Özanli: “Şuan aldığım mazbatam Kars halkının iradesinin mazbatasıdır ve onların isteğiyle, onların, bu halkın çalışmalarıyla alınan bir irade, bir mazbatadır. Herkese buradan teşekkür ediyoruz. Şunu da söylemek istiyoruz; Kars kozmopolitlik bir ilimiz yani her renkte, her dilde, her kültürde bir arada yaşayan bir ilimiz. Bizde bu yönüyle bütünleştirici olarak zaten HDP’nin amacı da bütünleştiricidir, ötekileştirmek değildir. Bize oy verenin de vermeyenin de yani herkesin iradesi olacağız. Hizmeti herkese getireceğiz, herkesle bu süreci götüreceğiz. Çalışmaları da beraber yürüteceğiz. Kars halkına teşekkür ediyorum.”
HDP Kars milletvekili adayı olan ancak meclise giremeyen Önder Fidan Boy ise yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
“Öncelikle Kars, Türkiye’nin bir minyatür şehri demiştik. Aynen Kars tercihini, halkların kardeşliğinden, tüm halkların birlikte huzur ve barış içerisinde yönetebileceğini, yaşayabileceğinin göstergesi olmuştur. Türkiye genelinde 13.1’le biz barajları yıktık ama Kars’ta iktidar olduğumuzun düşüncesindeyiz. İktidar HDP olarak biziz diyoruz. Bizde bu inancımızı Kars’ın yapısına uygun, etnik kimliğine uygun, küçük bir minyatür şehir olmasına rağmen uygun şekilde çalışmalarımıza devam edeceğimizi söylüyor. Bu daha başlangıç diyoruz.”