Hocalı’da Nazi Katliamı
19 Yıl Önce Hocalı’da Nazi Katliamı Yaşandı...
24 Şubat 2011 Perşembe 07:24
Öğr.Gör.Nurhan AYDIN / Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Tarih 25 şubat 1992 gecesi, medeni dünyanın gözleri önünde, 19 yıl önce Ermeni ve Rus birliklerinin marifeti ile Hocalı’da Nazi katliamının benzeri yaşandı.
Hocalı katliamını yerinde inceleyen ingiliz gazeteci Anatol Leven, olayın vahşetini belirterek cesetlerin sokakları doldurduğu, öldürülenlerin sivil halk olduğu, yaptığı haber ve çektiği fotoğraflarla dünya kamuoyuna duyurmaya çalışmıştır.Bir başka İngiliz gazeteci, Hocalı katliamının dünya kamuoyu gözü önünde işlendiği, hiçbir gerekçenin bu vahşete bahane gösterilemeyeceğini, Ermenilerce katledilenlerin cesetlerinin tanınmaz halde olduğunu yazılarından belirtmiştir.
Fransız Jan Iv Yunet katliam yerini gezdikten sonra şunları ifade etmiştir. “Hocalı faciasına şahit olduk.Yüzlerce sivil insanın cesedini gördük.Onların içerisinde çocuklar, yaşlı, genç, erkek, kadın ve askerler vardı.Ben II.Dünya savaşı ve orada Nazilerin yaptıkları soykırım hakkında çok şey işittim.Ancak Ermeniler 5-6 yaşında çocukları, sivil insanları öldürerek onları bir adım geride bıraktılar”.
Hocalı 26 Şubat 1992 elleri bir ağaca arkadan bağlanan hamile bir kadının başına dikilmiş olan iki ermeni yazı tura atıyordu.Bu kanlı kumarı yaklaşık yüz yıl önce Anadolu toprağında Kars’ta, Erzurum’da, Van’da, Bitlis’de, Ağrı’da ataları oynamıştı.Onlardan duymuşlardı.Karnı burnunda zavallı bir Azerbaycanlı kadınının doğumu yakın görünüyordu.Çaresiz kadın bir hazan yaprağı gibi titriyordu.Elbiseleri yırtık, ayakları çıplaktı.Ermenilerin uzun boylu olanı elindeki AK-47 model Rus yapımı otomatik tüfeğinin namlusuna monte edilen seyyar kasaturayı çıkartırken diğeri elindeki demir parayı havaya attı.Kız mı, oğlan mı ? Bu cevap üzerine, oğlan diyerek bahse giren ermeni elindeki kasatura ile hamile kadının karnını bir hamlede yarıp çocuğu çıkarttı.Kan bürülü gözleri bebeğin kasıklarına kilitlendi.Sen kazandın yoldaş. Ben kazandım ama bu bebek nasıl beslenecek.Annesi besleyecek elbette.Bunun üzerine daha kısa boylu ermeni bir hamlede kasaturayı geçirdiği bebeğin annesinin göğsüne yapıştırdı.Çocuğa meme ver.Aynı dakikalarda hocalının başka bir semtinde tek kale futbol maçı hazırlığı vardı.İki kesik azeri kadın başını kale direği yapmışlar, top arayışına girmişlerdi.Başı traşlı bir çocuk bulup getirdiklerinde ise ermeni çeteci seviçle bağırdı. Bu hem saçsız hemde küçük, iyi yuvarlanır.Kopartın.Aynı anda çocuğun gövdesi bir tarafa, başı’da orta yere düşmüştü.Ermeniler zafer haraları atarak, kanlı postalları ile kesik çocuk başına vurarak kanlı bir kaleye gol atmaya çalışıyordu.Bu iki olay Hocalı da bundan çok değil yalnızca 19 yıl önce yaşandı.Her iki olayda ermeni çetecilerin katliamlarına bizzat şahit olan görgü tanıklarının anlatımlarıdır.
Ne yazık ki 26 Şubat 1992 günü binlerce Azerbaycan Türk’ü türlü yöntemlerle vahşice katledilmiştir.Ajanslar katliam haberini bütün dünyaya hızla geçerken arşı titreten ağır bir vahşet yaşayan hocalı halkından geri kalanlar ise çaresizlik içinde kıvranıyorlardı.Türkiyede büyük bir dehşet uyandıran katliama ilişkin ilk görüntüler ise TRT aracılığı ile duyurulmuştu.Bütün olanları batılı gazeteciler özelliklede New York Times belgeledi.26 Şubatta güçlü silahlarla donatılmış ermenistan silahlı kuvvetleri ile Hankentinde konuşlanmış bulunan albay Zarvigarov komutasındaki 366. Rus motorize alayı, Hocalıya saldırarak tarihin en vahşi katliamlarından birini yaptılar.26Şubat gecesi Rus motorize alayının tanklarından açılan top ve roket saldırıları ile hocalı havaalanı kullanılamaz hale getirilerek kentin dış dünya ile ilişkisi tamamen kesildi.Savunmasız kente giren Rus destekli ermeni askerleri çocuk, yaşlı, kadın, bebek demeden birçok Türk’ü katlettiler.
Ermenilerin işgal ettikleri Hocalı da dehşet verici olaylar yaşandı.Canlı canlı insanların kafa derilerini yüzdüler.Sağ olarak ele geçirdiklerini ise sistematik bir işkence ile ve tıbbi deneylere tabi tutarak insanlık dışı muamelelere maruz bıraktılar.Hızar ve testereler ile diri diri insanların kol ve bacaklarını kestiler.Genç kızların önce saçlarını, sonrada kafa derilerini yüzdüler. Babanın gözü önünde evladını, evladın gözü önünde babayı kurşuna dizdiler.Kesik kafaları sepetlere doldurdular.Peki neydi bu düşmanlık? Ermenistandaki okul duvarlarında asılan haritalarda Türkiyenin on iki ili yer almakta iken, Ermenistanın bayrağında Türkiyenin misakı milli sınırları içindeki ağrı dağının resmi varken, Ermenistan milli marşında “Topraklarımız işgal altında bu toprakları kurtarmak için ölün, öldürün, denmekte iken başka bir neden aramaya gerek yok.”
Peki 26 Şubat 1992 günü yaşanan bu katliamın emrini kim vermişti?Ermenistan devlet başkanı sıfatını taşıyan Robert Koçeryan denilen katilden başkası değildir.Yaptığı terror faaliyetlerinin oranı nisbetinde terfi eden taşnaksutyun örgütü liderlerinden Robert Koçeryan, 20 Mart 1996 da Ermenistan başbakanı oldu.
Karabağ da barış istendiği için aşırı milliyetçilerin tepkisine daha fazla direnemeyen Levon Ter Petrusyan istifa edincede 30 Mart 1998 yılında ondan boşalan devlet başkanlığı koltuğuna “Hocalı Katliamı” baş sorumlusu olan azılı terrorist Robert Koçeryan oturdu.
Evet,Ermenilerin işgali altında bulunan dağlık Karabağ bölgesinde bulunan 26 Şubat 1992 de, Azerbaycan Türkleri tarafından “Kafkasların Miloseviç’i”,Ermeniler tarafından “Karabağ kahramanı” olarak nitelenen Koçeryanın direktifi ile Ermeni silahlı güçleri tarafından hem de uluslararası basının gözleri önünde büyük bir Türk katliamı yaşandı.Azerbaycanın Hocalı kentinde sivil halka karşı Ermeniler tam anlamıyla bir katliam yapmışlardır.
Hocalının işgali sonucu sivil, eli silahsız Azerbaycan Türkleri çocuk, kadın, ihtiyar ve genç ayrımı yapılmadan Ermeniler tarafından katledilmiştir.Resmi verilere göre 613 kişi hunharca katledilmiş, bunlardan 83 çocuk, 106 kadın acımasız yöntemlerle işkence yapılarak öldürülmüştür.Ayrıca 487 kişi ağır yaralanmış 1275 kişi ise rehin alınmış, geri kalan nüfusta binbir zorlukla canını kurtarmıştır.
Ermeniler şehitleri, acımasızlıkla gözlerini oyarak kafa taslarının derisini yüzerek ve vücutlarının farklı organlarını keserek katletmişlerdir.Küçük çocukların gözleri oyulmuş, hamile kadınların karınları yarılmış ve Türk insanları diri diri toprağa gömülmüştür.
Hatta birçok şehidin cesetleri yakılmıştır.Bu tablo açıkca gösteriyor ki ermeni güçlerinin asıl amacı bir toprağı işgal etmek değil, bir halkı sırf Türk oldukları için işkence yapmak, acı çektirmektir.Ermeniler bu katliamda adeta intikam aldıklarını düşünmektedirler.Bu ermeniler arasında yüz yılı aşkın bir süredir derin bir kinin yaşandığını göstermesinin yanında derin bir korkunun kök salmış olduğunu da gösterir.Çünkü insan korkmadığı kişiye karşı böylesine büyük bir vahşet sergileyemez.Bu nedenle batılı ve diğer basın yayın organlarınca Hocalı katliamı bir intikam ve nefret saldırısı olarak yansıtılmıştır.Hocalıda ki ermeni vahşeti normal savaş koşullarıyla anlatılmaz.Burada yani Hocalı da meydana gelen Türk katliamı batılı meyda kuruluşlarınca belgelenmiştir.
Ermenistan Hocalı katliamında belkide derin bir korku ve paranoya içine girmiştir.Ne yazık ki bu paranoya hayatın hemen her alanın da olduğu gibi dış politikayı da etkilemiştir.Gelişmelere seyirci kalan BM ve batılı devletler, Ermenilerin yaptıkları katliamlara ve işgal hareketlerine ciddi bir tepki göstermemişlerdir.Ermenilerin Mayıs 1992 de Nahçivan’a saldırmalarından sonra Türkiye 13 Ekim 1921 Kars Anlaşması çerçevesinde bölgeyi korumak için askeri müdehalede bulunacağını açıklamıştır.Uluslararası toplum ancak ermenilerin Kelbecer’e saldırmalarıyla harekete geçti.BM GK,822 sayılı kararı ile Ermeni kuvvetlerinin işgal altındaki topraklardan çekilmesini istedi.Ancak Hocalıyı ne BM, ne de Uluslararası İnsan Hakları ve diğer Batılı Devletler ne gördüler, ne de görmek istediler.
Hocalı katliamının duyulmasından sonra ilk tepki Türkiye den gelmiştir.Ankara, İzmir, İstanbul, Kars, Iğdır ve birçok kentlerde mitingler düzenlenmiş, olaylar telin edilerek hükümetten dağlık karabağda uygulanan soykırımı müdahalesi istenmiştir.Türkiyedeki tüm siyasi partiler, dernek ve kuruluşlar olaylar karşısında Türkiyenin tarafsız olamayacağını ve kardeş Azerbaycanın yanında yer almasını istemiştir.Türk hükümeti de Ermenistana bir takım ekonomik yaptırım uygulama kararı almıştır.
Sonuç olarak Ermenistan bir taraftan Hocalı katliamı yanında Azerbaycanın 5/1 toprağını ve bu topraklardan sürülen 1 milyon Azerbaycanlının kendi topraklarına dönmelerini kabul etmesinin yanında arkasında Rus desteğini bir tarafa bırakarak gerçekleri kabul etmesi, Türkiye den toprak talebi ve sahte soykırım iddalarından vazgeçip Türkiyede, Anadolu da isyan ve terörü başlatanların ve soykırımı yapanların kendileri olduklarını kabul etmeleri halinde, Türkiye de, Türk Milleti de geçmişi bir tarafa bırakıp insanca yaklaşımla karşılık verecektir.
Bizler“Hocalı Katliamı”nın 19-cu yıldönümünde insanlığa karşı yapılan cinayet ve vahşiliklerin dünyada duyrulmasına sessiz kalamayız. Bunun için sizleri, Kars'ta, Anadolu'da ve Türkiye'nin her yerinde yaşayan vatandaşlarımızı “Hocalı Katliamı”nı dünyaya duyurarak kimin soykırım yaptığını kanıtlamaya, www.justiceforkhojaly.orginternet sayfası aracılığıyla başlatılmış olan “Hocalıya Adalet” uluslararası kampanyasını desteklemeye ve uluslararası kuruluşlara bununla ilgili müracaatlar göndermeye davet ediyorum. Yukarıda belirtilen internet adresini ziyaret eden herkesin dünya liderlerinin ve uluslararası kuruluşların başkanlarının e-mail ve faks adreslerine müracaat etme imkanı bulunmaktadır. Gönderilecek her bir müracaat Hocalı'da insanlığa karşı yapılmış cinayetin suçlularının cezalandırılmasına ve Adaletin yerini bulmasına hizmet edecektir.