Kars Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Karadeniz, hayvancılığın ayağa kaldırılması için herkese görev düştüğünü söyleyerek, “Ama devamlı olarak çiftçiye damızlık hayvan verirlerse, erkek hayvan ete, dişi hayvan da damızlığa ayrılırsa üç-beş sene de düzelir.” dedi.

“Bir zamanlar, bilhassa doktorlar, “aman kırmızı et yenilmesin” diye diye hayvancılığı bu hale soktular.” diyen Karadeniz, “Tabi şimdi de “nereden ne et gelirse gelsin, et olsun” diyorlar. “İsmi et olsun da ithal olsun” diyorlar. Sovyetler Birliği dağılmadan önce Sovyetlerin tüm etini düzenli olarak Kars veriyordu. Türkiye’de de her yere et veriyordu. Şimdi küçükbaş hayvan hemen hemen bitti. Büyükbaş hayvan da yarı yarıya düştü. Yem pahalı ve bir hayvanın tedavisi için en az hayvanın yarı parası gidiyor. Bunun için hayvanlar azaldı.” diye konuştu.

Karadeniz ayrıca, “İthal edilen hayvanları getirip et için burada kestirmek isteyip de “eti ucuzlattım” demek yanlıştır. Ziraat Odası olarak bunu yanlış olarak değerlendiriyorum. Çünkü hem döviz dışarıya gidiyor, çiftçiye de bir hayrı olmuyor. Dışarıdan getirdiğin hayvanı damızlık olarak getirip de 20-30 hayvandan aşağı olan çitçilere 5 seneliğine vermiyorsun? “Arkadaş 10 sene sen bu damızlığı satmayacaksın, erkek hayvanlar kesime vereceksin” demen gerek.” şeklinde konuştu.

Dişi hayvanların Türkiye’de yetişmesi gerektiğini de ifade eden Karadeniz, şöyle konuştu:

“Kars’ın; eğer dışarıdan hayvan ithal edilmezse, kurbanlık ithal edilmezse Türkiye’ye değil çok yere yetecek et kesim hayvanı var. Bölgemize göre kurbanlıklar yeterlidir. Ama eğer dışarıya giderse tabi ki yetersizdir. Ama Erzurum, Kars, Muş, Ağrı buralardan da giderse yeterli olur tabi. Sadece Kars’tan giderse yeterli olmaz. Devamlı olarak çiftçiye damızlık hayvan verirlerse, erkek hayvan ete, dişi hayvan da damızlığa ayrılırsa üç-beş sene de düzelir.”