Çelik, hayvancılığın bitme noktasına geldiğini de belirterek, gerekli tedbirler alınsın diye diye dilimizde tüy bitti. Hayvan sayısında büyük azalma var, fiyatlar artı-yor, yetkililer ne yazık ki izlemekle yetiniyor, dedi.

Başkan Çelik sözlerini şöyle sürdürdü :

2004 - 2009 yılları arasında her sektörde belli bir fiyat artışına rağmen hayvancılık sektöründe et fiyatları beş yıl aynı seyretmiş, buna rağmen girdi fi-yatları hızla artmıştır. Bu süre içinde besiciler, üreticiler zarar etmiş ve mesleği bırakmıştır.

Türkiye'de işletme sayısı hızla düşmüştür. Üretici büyükşehirlere göçmüş doğu ve güneydoğuda nüfus azalmıştır.

Süt fiyatlarındaki düşüş üreticiyi damızlık hayvanlarını kesmeye zorlamıştır.

1980'li yıllardan sonra uygulanan yanlış politikalarla zaten bitirilen hayvancılık doğuda mecburiyetten yapıldığından çöküş yavaşlamıştır.

Doğuda yapılan geçim hayvancılığı bile göçten, hayvanın sütün para etmemesinden % 40 azalmış meralar boş kalmıştır.

Bu sorunları son yıllarda sık sık dile getirdik. Geçtiğimiz yıl kurban bayramı öncesi haykırdık sayı azaldı tedbir tedbir diye herhalde sesimiz Kars'tan duyulmadı.

Yeni çıkarılan hayvancılık hibe desteği ile sevinirken, doğuya yatırım gelecek, hayvan sayımız artacak yeniden hayvan ihraç eder duruma geleceğiz diye beklerken, son günlerde Sayın Başbakanımızın ve Tarım Bakanımızın et ithalatı olabilir sözleriyle yıkıldık.

Etçilerin iddiasına göre besiciler elindeki hayvanı kestirmiyor oysa etçiler ve kesime ara veren EBK kombinaları bilmiyor ki o besiciler yok artık son beş yılda bittiler. O işletmeler bir bir kapandı. Et marketlerinde 16-16.5 tl den kesilen eti 30 tl ye kadar satmaya başladılar kar sarhoşu oldular.

2009  Kurban Bayramı'ndan sonra et fiyatlarındaki artışın sebebi budur.

Şimdi alınacak et ithali kararıyla; birkaç aylığına tüketiciye ucuz et sunulabilir. ya sonra? Sektör biter, üretici biter göç hızlanır kaş yapalım derken göz çıkar.

Et ithalatı yerine damızlık işletmeleri desteklenmeli, işletme sayıları ve işletmedeki hayvan sayısı hızla artırılmalıdır.

Damızlık süt işetmeleri desteklenmelidir. Avrupa'da etin tüketiciye ucuz yansımasının sebebi üreticiye farkın sübvanse edilmesidir.

Türkiye'de de bu sübvansiyon sağlanabilir, üretim besicilik cazip hale getirilebilir.

Bu işin çözümü et ithalatı yaparak ne olduğu belirsiz at eşek ve domuz etlerini tüketiciye sunmak değildir. Geçmiş ithalat dönemlerinde bufalo etlerini endüstriyel yağ adı altında domuz etlerini tüketiciye sunan hükümetler, üreticiyi de bitirmiştir. Sorunu da büyütmüştür kalıcı tedbirler almamıştır.

Üretimi ve üreticiyi destekleyen hükümetimizin bu gibi yanlış kararlardan uzak duracağı, sektörleşmeye başlayan hayvancılığımıza ve bölgemize bu darbeyi vurmayacağı inancındayız.