Kalkınmada Pilot Bölge Olmalıyız
Kars Ticaret Borsası (KTB) Başkanı İsmet Çelik, “Bölgemizi kırsal kalkınmada pilot bölge olarak düşünüyoruz” dedi.
14 Ağustos 2012 Salı 07:49
Çelik, yaptığı açıklamada, Bölgemizde öncelikle tarım çeşitliliğinin, yem bitkilerinin DSİ yatırımlara bağlı olduğunu söyledi.
DSİ yatırımlarının ilimizde yeterli derecede olmadığını belirten Çelik, “Tarımımız hava şartlarına bağlı olup yağmur yağarsa köylümüz yem bitkileri ve gıda maddelerini temin edebiliyorlar, yağmur yağmadığı zaman barajların yeterli olmadığından köylümüz yetersiz kalıyor. Hayvancılık bölgenin ekonomisini canlandırıyor; yem bitkilerinin olmayışı köylümüzü göçe zorluyor ve hayvancılığı bitiriyor. İlimizde temeli atılan barajlar bulunmaktadır. Bu barajların biran evvel bitirilmesi gerekmektedir. Bu barajların bitirilmesiyle ilimizde göç duracak ve istihdam sağlanacaktır. Hükümetimizin 6. bölgeye uyguladığı teşvikler sevindirici olup; ancak arazinin parçalanması köylünün bankalara, kooperatiflere, olan borçlarından dolayı şehirde verecek mülkiyeti olmadığından teşvikleri uygulama zorluğu içerisindeler. Havanın yağmursuz oluşu hayvan yeminin, hayvanın beslenmesinin sıkıntıya düşmesine sebep olmaktadır. Kurak mevsimlerde hayvan yemini temin etmekte zorlanmaktayız saman Anadolu’dan kamyon ve Tırlarla 600 liraya alınmaktadır. Belki yarın 700 liraya alınacaktır” diye konuştu.
Hayvan beslenmesinde 6-7 ay kış göz önüne alındığında bir hayvanın beslenme maliyeti nerdeyse hayvanın maliyetine karşılık geldiğini ifade eden Çelik, şunları kaydetti: “Buda şunu gösteriyor ki besicinin karı yoktur. Hükümetimizin ithal et ve kasaplık hayvan getirmesi ile besiciler ilimiz pazarından hayvan almıyor. Et ithalatının durdurulmasında yarar görürüz. Hayvan fiyatları gün be gün dibe vuruyor. Doğu insanının batıya göçünün durdurulabilmesi için, elindeki hayvanını satabilmesi, damızlık hayvanını elinde tutabilmesi için işletmelerde mevcut olan hayvanlara yem desteği verilmeli. Taşra illerden gelecek olan saman taşımasında Devlet Demir Yollarının tren vagonlarında tenzilat olması gerekir. Tarım ve Kırsal kalkınma Programının temel amacı; AB Ortak Tarım Politikası ile müktesebatın uygulanmasına ve aday ülkelerde tarım sektörü ve kırsal alanların sürdürülebilir biçimde adaptasyonu için bazı önceliklere ulaşmaya ve sorunların çözümüne katkıda bulunmaktadır. IPARD Programının stratejik amaçları;
Hedeflenen yatırımlar vasıtasıyla tarım sektörünün ( işleme dahil ) sürdürülebilir modernizasyonuna katkı sağlanması,
Genişleme paketinde belirtildiği üzere; gıda güvenliği, veterinerlik, bitki sağlığı, çevre ve diğer standartlara ilişkin AB müktesebatının üstlenilmesinin teşvik edilmesi,
Yerel kırsal kalkınma stratejileri ve tarım-çevre tedbirlerinin uygulanması için hazırlık faaliyetlerinin yapılmasıdır.
Kırsal alanların geliştirilmesi konusu elbette programımıza dahil ettiğimizi önemli bir konudur kırsal alanların geliştirilmesine yönelik çalışmalarımız da daima göz önünde bulundurduğumuz ilkelerimiz ise şunlardır;
Kırsal ve tarımsal kalkınmayı bir bütün olarak ele alınmalıdır.
AB’nin tarım ve kırsal kalkınma politikasına uyumunun sağlanması gerekmektedir.
Ulusal kalkınma planları ile uyumlu kırsal kalkınma projelerinin hayata geçirilmesi.
Kırsal kalkınmaya yönelik tüm projelerin yürütülmesinde ilgili kuruluşlar arasında koordinasyon sağlanması gerekmektedir.
Yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve yararlanıcıların karar alma ve uygulama süreçlerine katılımı sağlanmalıdır.
Kırsal alanlara yönelik etkili bir finansman sisteminin oluşturulması.
Doğal kaynaklarımızın sürdürülebilir bir şekilde kullanılması gerekmektedir.
“Kırsal kalkınma politikalarının en önemli amaçlarından birisi de kırsal alanlarda göçün azaltılması ve kırsal alanlarda yaşam standartlarının yükseltilmesidir. Bu sebeple uygulamakta olduğumuz program vasıtasıyla kırsal alanlarda ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi ve mevcut işletme yapılarının güçlendirilmesi, kırsalda yaşayan insanlarımızın gelir ve refah seviyelerinin artırılması önceliklerimizin arasında yer almaktadır.
1-Türkiye’mizde ve bölgemizde iki yıl evvel var olan hayvan sayısı ikiye katlanmış hava şartları tarımı etkilemektedir. Saman, ot ve yem önceki yıllara göre daha pahalı hale gelmiştir. Köylü elindeki mevcut hayvanı besleyemiyor ve giderek borçlanmaktadır. Saman ve ot alacak hayvanı da satamamaktadır. Buna bağlı olarak şehir esnafı da perişan haldedir.
2-Ekonomimizin tamamen hayvancılığa bağlı. Şehre sıcak para girmiyor yedi ay boyunca hayvanımıza içeride bakma zorundayız masrafını nasıl karşılayacağız.? Geçen yıl ile. Bu yıl ki hayvan sayısı kıyaslaması aşağıdaki gibidir.
2011-420.000 Büyük baş,
2011-330.000 Küçük baş,
2012-780.000 Büyük baş,
2012-450.000 Küçük baş olarak gözlenmiştir.
3-Hükümetimizden beklentimiz et ithalatının durdurulması veya ithal et formunun yükseltilmesidir. Kombinalar 15 TL’ye kesim yaparsa besici pazarlardan hayvan alır ve denge düzelir.”