Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde, milletvekili olmadan önce sosyal medyada yaptığı paylaşımlarında “terör örgütü propagandası” yaptığı gerekçesiyle ifadeye çağrıldı.

Başkan Bilgen, hakkında sosyal medyadaki paylaşımlarında “terör örgütü propagandası” yaptığı iddiasıyla ifade vermek üzere Kars Adliyesi’ne geldi.

Kars Cumhuriyet Savcılığına ifade veren Başkan Bilgen çıkışta gazetecilere açıklama yaparak, “Milletvekili olmadan önce adıma açılmış sosyal medyadaki paylaşımlar, mesajlarla ilgili ifadeye çağrılmıştım. Bu mesajlarla ilgili düşüncelerimi, yaklaşımımı ve bilgilerimi paylaştım. Bunun dışında bir şey yok, belediyeyle ilgili bir soruşturma süreci değil ya da başka bir şey yok. Sadece sosyal medya hesaplarımda yapılmış paylaşımlar.” dedi.

Bu ifadenin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Mayıs ayında verdiği talimat olduğunu kaydeden Başkan Bilgen, Kayyum ile ilgili olmadığını da sözlerine ekledi. Bilgen kendisinin de bu yönde bir beyanının olmadığını ifade ederek, “Galiba zamanlama ile ilgili bir çakışmadan kaynaklanan bir durum. Bu dosya Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda ifadeye çağırılma Mayıs ayına ait bir talep. Şimdi ifade verme imkanı bulabildik, yoksa bu dönemle veya kayyum tartışmalarıyla hiçbir ilgisi yok.” şeklinde konuştu.

“SABİT BİR SUÇ VARSA SEÇİLMİŞ OLMAK SUÇ İŞLEME HAKKI TANIMAZ”

İçişleri Bakanlığınca Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevlerinden uzaklaştırılması konusunda da açıklama yapan Belediye Başkanı Ayhan Bilgen şunları söyledi: “Biz seçilmiş olanların haklarında kesinleşmiş ve kanunun olağan dönemlerdeki tarif ettiği bir görevden alma süreci olmadığı müddetçe seçilenlerin iradesinin dikkate alınması gerektiği düşüncesindeyiz. Eğer sabit bir suç konusuysa gayet tabi seçilmiş olmak suç işleme hakkı tanımaz ama basına yansıdığı kadarıyla gördüğümüz tablo yani 2015 yılına ait bir takım fiillerle ilgili. Dolayısıyla bu şahıslar eğer bu fiilleri aday oldukları dönemde de zaten bilinen fiilleriyse, davranışlarıysa yani adaylık süreçlerinde bir engel oluşturmamışsa şuanda görev yapmalarında da bir engel olmaması gerekiyor. Bu Türkiye’nin özellikle dış politikada çok ciddi kriz yaşadığı bir dönemde, özellikle Suriye’de kritik bir eşikten geçildiği dönemde, toplumda kırılma, gerilim, kamplaşma, propagasyonlara fırsat verecek bir zemin olmaktan çıkartılması gerekiyor. Türkiye içeride de demokratikleşmesini tamamlamalı, toplumsal barışını tesis etmeli ve hukuk devleti bütün kurumlarıyla, bütün ilkeleriyle tam işlemeli.”