KARS SHP ESKİ İL BAŞKANI, İŞ İNSANI NİHAT ÖZGÜNLÜ’YÜ KAYBETTİK
ÖZGÜNLÜ’NÜN VEFATININ ARDINDAN
08 Mart 2023 Çarşamba 20:45
Araştırmacı - Yazar Sezai Yazıcı, Kars SHP eski il başkanı Nihat Özgünlü'nün vefatının ardından kaleme aldığı yazısı şöyle:
90’ların sonuydu… Türk Telekom binasının ikinci katındaki odamdan çıkmak üzereydim. Kapının kolunu aşağı bastırıp çektiğim an onunla göz göze geldik. Bir iki saniyelik şaşkınlığın ardından toparlandım. Elimle yer gösterip, içeriye buyur ettim. Gürültülü sesler çıkararak odaya girdi. Mağrur ama müeddep bir duruşu vardı. Elini uzattı. “Ben Nihat” dedi. Gıyaben tanısam da ilk kez karşılaşıyorduk onunla. Selahattin Filtekin köprüsünün hemen altında oturduğu apartmanın ankastre tesisatı olmadığı için telefonlarının bağlanamadığını söyledi. Ne yapılması gerektiğini sordu. Yardımcı olacağımızı belirttim. Rahatladı. Çay ikram ettim. Beni tanımaya çalışıyordu. Birkaç dakika sohbet ettik. Bu tanışıklık süreç içerisinde bir dostluğa evrilecekti.
Zira, yollarımız 2003’te Kars Kent Konseyi’nde, ardından da ÇYDD Kars şubesi yönetiminde yeniden kesişmişti. Oturacak, konuşacak, her konuda tartışacak, zamanımız oldu.
Nihat Ağabey, 1945 doğumlu olsa da kendisini “erken 68’li” olarak tanımlıyordu. 70’lerde sol’la, sosyalizme tanışmış, FKF’ye (Fikir Kulüpleri Federasyonu) sempati duymuş ve üye olmuştu. Ardından Ankara Belediye Başkanlığı’ndaki memuriyeti sırasında Başkan Sayın Murat Karayalçın (Devlet Bakanı ve Başbakan yard. Dışişleri Bakanı, SHP Genel Başkanı) ve yakın çevresiyle tanıştı. Arkadaşlar edindi, dostluklar kurdu. Karayalçın’ın Sosyal Demokrat Çalışma Atölyelerinde görev aldı. 2005’te Kars’ta SHP il örgütünü kurdu. Ardından Kars il başkanlığına getirildi.
Nihat Özgünlü, 18, 19 ve 20. Dönem milletvekili seçimlerinde Kars’tan aday olan arkadaşlarının kampanyalarına fiilen katıldı ve özveriyle çalıştı. O tepeden tırnağa “siyasi” bir kişilikti. Uygun yer ve zamanı, bulduğunda şehvetle “Memleketin hali”ni, CHP’nin ya da sosyal demokrasinin geleceğini konuşup tartışmaktan büyük keyif alırdı. Ama konunun kuramsal yanından çok pratiğine odaklanırdı.
Nihat Özgünlü, sözcüklerin, adların anlamlarına, kökenlerine (etimolojisine) özel bir ilgi duyardı. Şiire, edebiyata, halkbilimine tutkundu. Nazım Hikmet’in pek çok şirini ezbere okur, masadan bir nazire gelirse Ümit Yaşar, Melih Cevdet, Orhan Veli’nin dizeleriyle karşılık verirdi. O bir türkü dostuydu. Otantik seslere bayılırdı. Zaman zaman diyafram kasının “ihanetine” uğrasa da sevdiği sanatçılara eşlik etmekten çekinmezdi.
Lügatler adını (Nihad), “huy, yaratılış” olarak tanımlıyordu. Ama o, adının bu anlamının başına “iyi” sıfatını getirerek kendini “iyi huylu” olarak takdim etmekten hoşlanırdı. Belki de böylece “sert mizaçlı”, oluşunu örtmeye çalışıyordu. Ticari yaşamında kendi deyimiyle “batıp-çıktığından” görece “korkusuz” bir ruh hali vardı.
Nihat Ağabey, son bir yıldır zor günler geçirdi. Ama tebessümü yüzünden hiç eksik olmadı. Önceki gün hastalığına karşı verdiği savaşı kaybetti. Sevgili Muzaffer Koçak telefonda “Nihat Ağabeyi kaybettik” dediğinde dona kaldım. Dün (7 Mart 2023), doğduğu çok sevdiği Kağızman’da, dostları, arkadaşları ve yakınlarıyla toprağa verdik. Cemal Süreya’nın deyişiyle “HER ÖLÜM ERKEN ÖLÜMDÜR”. Allah rahmet etsin.
Yakından tanıma olanağı bulduğum çok değerli eşi Saime Hanımefendiye, çocukları; Dr. Nalan Özgünlü, Dr. Sinan Özgünlü, Ecz. Canan Özgünlü Yeşilyurt, Taylan Özgünlü ve damadı Dt. Dursun Yeşilyurt’a, yakınlarına ve sevenlerine sabırlar ve başsağlığı diliyorum.