Kars Valisi Ziya Polat : Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz
Sarıkamış Harekatı'nın 109. yılı anma etkinlikleri kapsamında tören alanında konuşan Kars Valisi ve Belediye Başkan Vekili Ziya Polat, önemli mesajlar verdi.
07 Ocak 2024 Pazar 15:50
Kars Valisi ve Belediye Başkan Vekili Ziya Polat, konuşmasında şu görüşlere yer verdi.
Şanlı tarihimizin hüzünlü sayfalarından biri olarak hafızalarımızda yer alan Sarıkamış Harekâtının 109’uncu yılında, kutsal vatan topraklarını müdafaa etmek uğruna şehadet şerbeti içen Aziz Şehitlerimizi yâd etmek üzere düzenlediğimiz anma programımıza katılarak bizleri onurlandırmanızdan dolayı sizlere şahsım ve Karslı hemşehrilerim adına şükranlarımı sunuyor, saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
Sarıkamış şehitlerimiz ile birlikte, vatanımızın ve milletimizin bölünmez bütünlüğü uğruna şehadet şerbeti içen tüm şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden Kahraman Gazilerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükran duygularımla anıyorum.
Değerli konuklar,
Şüphesiz ki aziz Milletimizin tarihi, kahramanlık destanlarıyla ve zaferlerle doludur. Anadolu’ya ilk giriş zaferimiz olan Ani’nin Fethi, Malazgirt Zaferi, İstanbul’un Fethi, Çanakkale ve İstiklal Savaşı bunlardan sadece bir kaçıdır. Ancak; Sarıkamış bunlardan apayrı bir destandır. Sarıkamış, bu milletin beyaz destanıdır.
“Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” dizesinde de ifade edildiği gibi vatanına kastedenlere karşı çelikten sinesini siper eden, vatanın her karışını mübarek kanıyla sulayan şehitlerimizin, Sarıkamış Harekâtı’ndaki fedakârlıkları da vatana adanmışlık destanı olarak tarihe geçmiştir. Bu açıdan baktığımızda Sarıkamış harekâtı, Türk milletinin vatanı ve kutsal değerleri uğruna, olumsuz şartlara rağmen neleri göze alabileceğinin en güzel örneğidir.
Sarıkamış, Türk harp tarihinin önemli muharebelerine sahne olmuş, ordumuz, çok ağır şartlar altında yapılan bu muharebede hem düşmanla hem salgın hastalıklarla hem de soğuk kış şartlarına karşı kahramanca savaşmıştır.
109 yıl önce, tarihin yazdığı en soğuk günlerde, ellerinde bayrak, dillerinde dua, yüreklerinde vatan aşkıyla yanan binlerce can, şahadete erdi. Sarıkamış’ta adını tarihe buzdan harflerle kazıdığı bir öykü yazdılar. Ama hüzünlü ama yürekleri dağlayan ama trajik... Ama onlar yitip gitmediler. Yüzleri, sesleri, sözleri bizimle…
Sarıkamış; karın kurşun olup yağdığı, ayazın keskin bir bıçak gibi sineleri parçaladığı, anaların yüreğine ateş, yiğitlerin kaderine buz düştüğü yerdir. Sarıkamış; çam ormanlarının can ormanlarına dönüştüğü yerdir.
Sarıkamış; bir yenilgi, bir geri çekiliş ve asla bir pes ediş değildir. Ecdadımız, tüm olumsuzluklara rağmen gösterdiği üstün cesaret, sabır ve metanetle, muharebe ettiği düşmanın bile takdirini kazanarak harp tarihinde eşine az rastlanır bir mücadele örneği sergilemiştir.
Sarıkamış'ta gazi, Rusya'da esir olan bir dedemiz, Sarıkamış’ın hüzünlü hikâyesini torununa bakın nasıl anlatmış:
“Oğul… Sarıkamış neredir bilir misin?
Ölüm kalım savaşı nicedir bilir misin?
Yıl, 1914, 22 Aralık,
Sırtımızda bir yazlık, ayağımızda çarık.
Tahin yok… Taam yok… Ot bulsak, ot yiyeceğiz.
Her dudakta bir tevhit… İnandık… Öleceğiz.
120 bin Mehmet, 120 bin çıplak nefer,
Karşıda Rus askeri, arkada Ermeniler.
Acımasız bir kış bu, dünya dondu donacak,
Ne bilsin Mehmet, bu yer ona mezar olacak.
Kelime-i şahadet dudaklarda son hece…
Akıl dondu, fikir dondu, bu nasıl bir gece?
O gece sabaha kadar kar, yağdı da yağdı.
120 bin Mehmet'ten 30 bini ancak sağdı.
Sabah ezanı... O gün, bir Harputlu okudu
Tabiat ilmik ilmik kardan kefen dokudu.
Kalanlar hep bir ağızdan getirdiler tekbir…
Kar altında kaldı doksan bin kimsesiz kabir…”
İşte; zihninizde hüzünle canlandıracağımız bu manzara, Türk Milletinin, vatan söz konusu olduğunda neleri göze aldığını göstermesi açısından dramatik ama bir o kadar da asil ve ilahi bir teslimiyettir.
Evet, işte böylesine zorlu mücadelelerle kazanılan, her karış toprağı ecdadımızın mukaddes emaneti olan bu kutsal vatan toprakları üzerinde birlik-beraberlik içerisinde, hoşgörü, barış ve kardeşliğin hüküm sürdüğü cumhuriyetimizi ilelebet yaşatmak ve gelecek nesillere taşımak Asil Türk Milletinin şehit ve gazilerine olan borcudur.
Bizler, Sarıkamış’ta düşmana göğsünü siper eden, birbirlerine sarılarak donan, kefenleri bembeyaz karlar olan ecdadımızı asla unutmayacağız. Millet olarak, ecdadımızdan miras aldığımız bu cennet vatanın ebedi bekçisi olacağız.
Bu vesile ile programlarımıza desteklerini esirgemeyen başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımıza, Gençlik ve Spor Bakanlığımıza, emeği geçen ve destek veren diğer kurum-kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle; ülkemizin bağımsızlığı, bütünlüğü, birlik-beraberliği ve bekası uğruna Malazgirt’ten Sarıkamış’a, Çanakkale’den Sakarya’ya, Kıbrıs’tan 15 Temmuz’a, Zeytin Dalı’ndan Barış Pınarı’na, Pençe Kilit’e kadar, yurtiçi ve yurtdışı tüm harekatlarda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, hepinize saygılar sunuyorum.