Kars VHO Ardahan’da
Kars-Ardahan-Iğdır Veteriner Hekimleri Odası’nın (VHO) 2006 yılından beridir “Hayvancılıkta Verimi Artırmak” amacıyla düzenlediği “1000 Köyde 1000 Seminer” programı kar kış demeden, hız kesmeden devam ediyor.
25 Şubat 2011 Cuma 07:49
Ardahan’ın Hanak, Posof, Damal ve Çıldır İlçelerinden sonra Ardahan merkezde köy muhtarlarına çok önemli bilgilerin aktarıldığı “1000 Köyde 1000 Seminer”e yaklaşık 50 köy muhtarı, Kars-Ardahan-Iğdır Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Prof. Dr. Yavuz Öztürkler, Yrd. Doç. Dr. Necdet Cankat Lehimcioğlu, Ardahan Tarım İl Müdürü Fevzi Karakoç, Hayvan Sağlığı Şube Müdürü Atila Beşkaya, Kars VHO Ardahan Temsilcisi Veteriner Hekim Levent Yıldırım, Ardahan Tarım İl Müdürlüğü’nde çalışan Veteriner Hekimleri ve Ziraat Mühendisleri katıldı.
Prof. Dr. Yavuz Öztürkler hayvancılıkta verimi artırmanın püf noktaları üzerine bir sunum yaptı. Az emekle çok verim almadan hayvancılıkta ilerleme sağlanamayacağını vurguladı. Yrd. Doç. Dr. Necdet Cankat Lehimcioğlu ineklerde suni tohumlamadan verim alabilmek için nelerin yapılması gerektiği hususunda bilgiler verdi. Ardahan Tarım İl Müdürü Fevzi Karakoç Tarım ve Hayvancılık desteklemeleri ile ilgili yeni çıkan Bakanlar Kurulu Kararı hakkında bilgi verdi.
Muhtarların çeşitli sorular sorarak ilgiyle izlediği ve çok faydalandıklarını ifade ettikleri seminer oldukça verimli geçti.
Daha sonra basın mensuplarıyla yemekte bir araya gelen VHO Başkanı Prof. Dr. Yavuz Öztürkler şunları söyledi:
“2006 yılından beridir, bölge illerimizin il ve ilçe merkezlerinde ve köylerde sürdürdüğümüz 1000 Köyde 1000 Seminer’i bugün Serhat Şehrimiz Ardahan’da yaptık, ve soğuk bir havada Ardahan’ın sıcak ilgisiyle karşılaştık. Bu ilgi sevindirici bir durumdur. Her yerde olduğu gibi Ardahan’da bu sıcak ilgiyi görmek oda olarak bizleri çok sevindirmiş ve SOS veren hayvancılığımızın kurtuluşu adına bizleri umutlandırmıştır. Yörenin %80’i umudunu hayvancılığa bağlamıştır. Hayvancılıktan başka ana çıkış noktamız var mı? Bu yörenin bir çocuğu olarak bir buzağı hastalandığı zaman, bir inek ölü veya kasaba verilerek ahırdan çıktığı zaman o hanenin ne kadar umut kırıcı ve ne kadar hüzün dolu bir havaya büründüğünü iyi bilirim. Hayvancılık zor iştir, eğer bilinçli yapılmazsa daha da zorlaşır, eğer çok verim alınmazsa bıktırıcı olur ve zamanla terk edilir. İşte bu terk ediş noktasında hayvansal üretim biter ve yörenin ekonomisi daha da çıkmaza girer. Biz istiyoruz ki, bu seminerlerle bir nebze olsun hayvancılığımıza katkı sunalım, hayvancılığın makus gidişatını birazcık olumlu yöne çevirelim. Hayvancılık bu yörede hak ettiği ölçüde, bilinçli ve verimli bir şekilde yapılırsa, insanlarımızın doğdukları yerde doyacaklarına ve yöre ekonomisinin her geçen gün iyiye gideceğine inanıyorum.
Seminerimiz her zaman olduğu gibi oldukça fazla ilgi görmüş ve kötü hava şartlarına rağmen muhtarlarımızın çoğu katılmışlardır. Ayrıca Tarım ve Hayvancılıkla ilgili bürokratlarımız, çalışanlarımız ve meslektaşlarımız da seminere katılarak hayvancılığımıza katkı sunmuşlardır. Kendilerine teşekkür ediyorum.
Eğitimin hayvancılığımızın olumsuz gidişatına önemli katkılar sunacağı inancıyla yaptığımız seminerlere önümüzdeki günlerde yeşil ilimiz Iğdır ve şirin ilçemiz Göle’de devam edeceğiz.
Seminere destek veren herkese teşekkür eder saygılarımı sunarım.”