Kars’a Gel

Hani Mevlana derya, kim olursan ol.

İşte öyle, nerede olursan ol; Kars’a gel.

Aras sana yol gösterir.

Seni Karakurt’ta, yem yeşil duygularla kucaklar bu şehir.

Sarıkamış’ta şüheda karşılar, güvendesin.

Alla hu Ekber dağları, bembeyaz örtüsüyle sana temizlik vadeder.

Kars’a gel;

Selime doğru geldiğinde,

İnsanlığı doyuracak kadar bereketli topraklar sana el uzatır.

Her köy senin köyün, her ev senin evin.

Bizde misafir, Tanrının emanetidir, binlerce yıldır böyledir.

Kars’a gel;

Paslı yokuşunu süzüle süzüle inersin,

Kağızman’ın bereketli vadisi sana ikramlarda bulunmaya başlar.

Bostanında sebzeler, dallarında meyveler,

Seni yalancı bir Cennet bekler.

Kağızmanlı Hıfzının dağlarda yankılanan sesi sana eşlik edecektir.

Kars’a gel;

Digor’a uğra,

Bin yıllık kardeşliğin sarsılmaz izlerini göreceksin.

Bozkırlarında meleşen kuzular, her dilden hoş geldin demekteler.

Kars’a gel;

Akyaka seni bekler,

Kulaklarında şamilin sesi çınlayacak,

Küçük bir ilçede, büyük bir coğrafyanın hazzını yaşayacaksın.

Boy boy ekinler arasında huzur bulacaksın.

Kars’a gel;

Arpaçay’da, yağız atların toynak sesleri,

Seni, tarihin derinliklerine taşıyacaktır.

Çıldır gölü, sana mavi gözlü bir kız gibi bakacak,

Göz kırpacak.

Sırtını Kafkaslara dayamış bu topraklar,

Seni en berrak havasıyla ödüllendirecektir.

Kars’a gel;

Susuzda nefeslen,

Çay iç, ayran, iç huzura doy.

Aldanma küçüklüğüne, oraya Cilavuz derler.

Küçük bir Kars gibidir,

Erdemli, medeni.

Kars’a gel;

Harakani huzur verecek,

Ani harabeleri ders.

Kalesinden şehri seyre daldığında,

Sağında dere içi, karşında millet bahçesi,

Solunda; bütün güzellikleriyle senin şehrin; Karsı göreceksin.

Yahni tepesinde kurumamış kan,

Tabyalarda yaralı askerlerin çığlık sesleri,

Bir resim, bir melodi gibi, sana tarih yaşatacak.

Sen Kars’a geldiğinde;

Sütün, bereketli ellerde peynire dönüşen yolculuğuna şahit olacaksın.

Arıların kanatlarındaki ilahi ritim, bal olarak sofrana konulacak.

Senin için donatılan sofra bedenini doyururken,

Ruhunda doyacak bu muhteşem şehirde.

Ayrılırken;

Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşayı duyacaksın.

Ve bir daha geleceksin Mustafa Kemalin şehrine.

Gel;

Kim olursan ol, Kars’a gel.