“Bireylerin, iyi niyetli ve bilinçli bir zeminde bir araya gelerek fikir üretmeleri ve bu fikirleri hayata geçirmeleriyle hayvancılık gelişebilir” dedi.

“Kars neyin merkezi olur derseniz, akla en başta hayvancılık akla gelir.” diyen Öztürkler, “Bölgemizin en önemli geçim kaynağının hayvancılık olduğu herkes tarafından kabul edilen bir gerçek olmasına rağmen, yeterince gelişememektedir. Bu durumun büyük ölçüde sebebi, yöre insanının hayvancılığa “ana geçim kaynağı” olarak bakmayışıdır.” dedi.

EN ÖNEMLİ SEBEP MORAL SEBEPTİR

Öztürkler, en önemli sebebin moral olduğunu da ifade ederek, hayvancılığın gelişmemesinde başlıca olumsuz nedenleri şöyle sıraladı:

-Kış mevsiminin uzun sürmesi ve giderlerin yüksek olması (özellikle kaliteli kaba ve kesif yem maliyeti yüksek),

-Yılın her mevsiminde yeterli miktarda hayvansal ürünün piyasaya sürülemeyişi, yılın her mevsiminde piyasa taleplerinin karşılanamayışı,

-Hayvan hastalıklarıyla ve özellikle şap hastalığı ile etkin mücadelenin her zaman yapılamayışı,

-Yetiştiricilerin yeterince bilinçli olmayışı,

-Endüstriyel hayvancılık kolunun ve yan sektörlerin yetersiz oluşu,

-Hayvansal mamüllerin standardizasyonun ve markalaşmasının olmayışı,

Öztürkler, bu olumsuz nedenleri iyice körükleyen diğer en önemli sebebin ise “Şehrin göç verme sürecinin yarattığı “buranın sonu yok” şeklindeki yaygın düşünce olduğunu vurgulayarak, “Bu düşüncenin oluşturduğu moralsizlik sürekli batıya yönelme dürtüsünü canlı tutmakta ve bu dürtünün beslediği kısır döngü bir türlü kırılamamaktadır.” diye konuştu.

Öztürkler ayrıca, daha bir çok sebep olduğunun da altını çizerek, şöyle konuştu: “Hayvancılıkla ilgili sorunlar yumağını çözmek için atılması gereken en önemli adım yöreyi büyük hayvancılık yatırımlarına uygun düzeye getirmektir. Bunun için ise atılacak ara adımlardan biri bölgeye özgü bir hayvancılık stratejisi uygulamaktır. Çünkü, Trakya’da uygulanan stratejilerle Kars bölgesindeki hayvancılığı geliştirmek olanaksız gözükmektedir. Uygulanacak stratejilerin etkili olması için ise günü birlik beklentilerden uzak, orta vadeli planları olan bilinçli ve güçlü yetiştirici örgütlerine ihtiyaç vardır. Örneğin, Hayvancılığı Geliştirme Platformu bir an önce oluşturulmalı, hayvancılıkla ilgili kişi, kurum ve kuruluşlar arasında etkin bir eşgüdüm sağlanmalıdır. Ancak bireylerin, iyi niyetli ve bilinçli bir zeminde bir araya gelerek fikir üretmeleri ve bu fikirleri hayata geçirmeleriyle hayvancılık gelişebilir. Aksi takdirde kısır döngü sürer gider.”