Koç’a AVM’leri şikayet ettiler
Oda Başkanları CHP’li Koç’a AVM’leri şikayet ettiler...
20 Nisan 2013 Cumartesi 12:50

Kars’ta CHP’liler, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, meslek örgütleri ve esnafı ziyaret ederek fikir alışverişinde bulunmak ve bölgenin sorunlarını yerinde tespit etmek için Kars’a gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç Kars Esnaf ve Sanatkarlar Odasını ziyaret etti.
Ziyaret sırasında Haluk Koç’a CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Rasim Bölücek ve CHP Kars İl Başkanı Mustafa Aras da eşlik etti.
Ziyaret sırasında Haluk Koç Başkanlığı’nda ki CHP heyetini, Kars Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Adem Burulday ve bazı oda başkanları karşıladı.
Koç daha sonra Burulday ve bazı oda başkanları ile bir süre görüştü. Koç burada yaptığı konuşmada yine çözüm süreci kapsamında Başbakan Erdoğan’ı ve süreci eleştirdi. Ziyaret sırasında bazı oda başkanları Kars’ta mantar gibi çoğalan AVM’leri şikayet ettiler.
Koç yaptığı konuşmada: “İki günlük Kars-Ardahan turumuz vardı. Daha çok sivil toplum kuruluşlarının işte borsa ticaret odası, ziraat odası gibi hem sizleri dinlemek hem sizlerle konuşmak üzere buradayım. Hassas bir siyaset döneminden geçmekteyiz. Herkesin Chp’ye yüklendiği bir dönemdeyiz. Çok net bir duruşumuz var, çelişkiye yer yok. Evet çözüm, kardeşlik, barış bunlara evet ama hukuk kuralları çerçevesinde onlar dışına çıkılmadan. Gizli kapaklı pazarlıklarla değil. Siyasal toplumsal bir uzlaşma sağlamak adına. Milletin önünde açık şeffaf bu işleri tartışarak. Birileri bir şey talep edecek sende onları vereceksin. Ne oluyor ne bitiyor denildiği zaman sus konuşma, sorgulama konuşma deniliyor. Kürt kardeşlerim içinde bu geçerli. Türkiye daha önce bu süreçten geçti. Oslo da geçti seçim geçene kadar sürdü sonra seçim oldubitti masa devrildi, iş karakolda bitti. Benzer süreç olmasın. Artık bizim canımızın yanmasına takatimiz yok kalmadı. Türkiye’de milletin yüzde yüzü barış istiyor kardeşlik istiyor. Herkes çözüm istiyor ama ikili bir pazarlıkla bir şeyler yapılırsa orda neler oluyor gibi bir soru aklımızda kalır. Bunu biz sizin adınıza sormak en doğal hakkımız. İnşallah Türkiye bu süreci sağlıklı bir şekilde geçirir. Uyarılarımız dikkate alınır.
Esnafçının sorunu, emekçinin sorunu emekçinin durumu, tarım, hayvancılık bu konular siyasetin gündemi dışına çıkmıştır. Siz söyleseniz dahi haber olmuyor. Öcalan ve diğer sorunlardan. Büyük yayın organlarının mutfağında yemek pişmiyor. Varsa yoksa demin ki tartışma. Ama ciddi bir sorun var Türkiye’de. Maliye bakanı, ekonomiden sorumlu bakanlar çok pembe tablolar da çizilse esnafında köylünün de emeklinin de çalışanın da çok ciddi sorunları var. bizim esnaf odalarıyla 2000-2005 yılına kadar CHP olarak bir mesafemiz vardı. 2006 yılında bir kanun teklifi getirdiler. Teskin ve Yeniden yapılandırma kanunu ortaya konuldu. Teskin gurupları ile siz grup üyeleriyle iyi bir hazırlık yaptık. Anayasaya kadar gittik 11 üyeden 7-4 yada 6-5 şekilde oylar aldık. Ali çoşkun zamanında bu konuda çalışmalar yapacaktı ama büyük zincirler tarafından engellendi. Kars son birkaç yılda böyle işgale uğradı. Kantarın topusunu çok kaçırmamak lazım seçimlerde. Seçimlerde bir tarafta 30 diğer tarafta 325 olan her istediğini yapıyor. Birçok üyeniz vardır, daha önce emekli olmuşlardır. Ama emekli maaşı yetmiyordur eli ayağı tutuyordur. Evde oturacağına kahvede oyun oynayacağına ben bir bakkal açayım der ve bakar maaşından yüzde 15 kesiliyor. Bu bir cezalandırmadır. Cumhuriyet halk partisinin açık sözlerinden bir tanesidir. Çok net 41 tane açık sözümüz var. esnafla ilgili üç dört tanesinden bir tanesidir. Demokrasilerde anamın babamın partisi diye bir şey yoktur. Çok yüksek oyda alınır ama topluma bazı sözler verilir. Uygulama sonrasında eğer o sözler yerine gelmediyse futbol takımı tutarsın o yenilir yine tutarsın ona bir şey demiyorum. Ama burada verilen söz senin hayatını etkileyecek bir söz. Desteklenilmemişse buna tekrar devam edilmesi yanlıştır. Yani birazda iğneyi kendimize batırmamız lazımdır.
Bu sürecin ne olacağını AK parti de bilmiyor bunu Cumhuriyet halk partisi de bilmiyor. Sayın Kılıçdaroğlu başbakana gitti bir uzlaşma sağlayalım, siyasal uzlaşma şu şekilde sağlanır. Her partiden 3 er kişi tıpkı anaysa komisyonu gibi mecliste eşit oranda bir komisyon kuralım. Akil adamlar belirleyeceksek bu komisyon belirlesin. Bugünkü gibi senin torbadan tavşan çıkardığın gibi çıkardığın akil adamlar değil, eğer PKK ile görüşülecekse devlet hukujk dışına çıkartılmadan bu akil adamlar görüşsün silah bıraktırma amaçlı. Ondan sonra bu işin demokrasi boyutunu, hukuk devleti boyutunu, ekonomik, sosyal, kültürel boyutunu mecliste halkın gözünde konuşalım tartışalım. Ama biz eşit olsun dedik onlar AKP den 10 Chp den 2 MHP 1, BDP 1 kişi parmak sayısı kimde fazla, başbakan ne derse komisyon raporu o olacak. akil adamın çoğu kendi görüşünü belirtmiş, yok milletin bayrağı böyle olmaz demiş yok bu cumhuriyet yıkılmalı demiş işte bunlardan akil olmaz. Bunlar sadece bir dönemliğine kendilerini sayın başbakana kiraya vermiş kişilerdir. Sana bir iki basamak çıkma fırsatı vereyim, gözünü seveyim ben meclisten çıkartamıyorum sen bana 6 milyon Kürt halkımın oyunu tahmin et işaret ver bende başkan olayım böyle bir şey var mı yok mu? cevap yok bana güvenin diyor. Kardeşlik barış olsun mu yüzde yüz olsun anket yapılsın aynen çıkar. Kan aksın mı hayır kesinlikle. Ama ne koşullarda yapılıyor. Bu soruyu sormak bizim hakkımızdır. Hukuk devleti dışına çıkmış bir devlet hiçbir zaman kılıcını yukarı sallayamaz.