Koç'tan Valiler'e çağrı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, kamu görevlilerinin tarafsız olması gerektiğini belirterek, "Siyaset yapacaksanız
21 Ağustos 2010 / 07:27
bırakın kamu görevini, kamu gücünü, bırakın hükümetin eteğinde dolaşmayı gelin meydana siyaset yapın bizimle" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç başkanlığındaki CHP Doğu ve Güneydoğu Komisyonu Kars'taki sivil toplum örgütü temsilcileriyle dün (19 Ağustos) saat 200.00'de bir araya geldi. Grand Ani Otel'de düzenlenen toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcıları Haluk Koç ve Umut Oran, Genel Sekreter Yardımcısı Tekin Bingöl, MYK üyesi Mahmut Duyan, PM üyesi Mehmet Faraç ve Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt ile CHP İl Başkanı Çetin Bilgir, partililer ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Toplantıda konuşan Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, valileri ve kaymakamları eleştirdi. Partizan vali ve kaymakamlardan hesap soracaklarını belirten Koç, "Böyle bir seçim kampanyası görülmemiştir. Bunu bir kere daha Kars'tan ifade ediyorum. Devletin tüm kamu görevlilerini tarafsız olmaya çağırıyorum. Kanunda yazılı pozisyonlarına geri dönmelerini talep ediyorum. Bunun hesabı sorulur. Bu ülkede partizan valilerinden de sorulur, kaymakamlarından da sorulur. Siyaset yapacaksan serbest siyaset yap. Bak ben üniversiteden istifa ettim, geldim siyaset yapıyorum. Mertçe siyaset yapıyorum. Siyasetin ticaretini de yapmıyorum. Gel siyaset yap. Sayın valiler gelin siyaset yapın. Bırakın kamu görevini, kamu gücünü, bırakın hükümetin eteğinde dolaşmayı gelin meydana siyaset yapın bizimle. Çıkın karşımıza. Hangi Türkiye'ye doğru gidiyoruz? Yani muhalefet devlete karşı mı savaşacak, devlete karşı mı siyasi uğraş verecek? Böyle bir baskılı dönemde siyaset hiç gerçekleşmedi Türkiye'de" diye konuştu.
"BÖLGE HALKINDAN UZAK KALDIK"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, komisyonun amacının bölgeyle ilgili rapor hazırlamak olduğunu söyledi. Sorunun gerçek adının Türkiye sorunu olduğuna vurgu yapan Koç, "1989 yılında "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Sorunu" adlı Türkiye'yi bugün de aynı oranda, aynı şiddette, aynı derinlikte etkileyen temel bir konu üzerinde bir rapor hazırlamıştık. Konuyu tüm yönleriyle ele alan bu raporla kıyametler kopmuştu. Raporu hazırlayanlar hakkında soruşturmalar hazırlanmıştı. Aradan 21 yıl geçtikten sonra bugün bakıyoruz o raporda dile getirdiğimiz kişisel hak ve hürriyetler temelindeki bir çok öneri hayata geçmiş ve çok daha farklı bir boyut almış. Ama sorun devam ediyor. Bu sorun Kürt sorunudur, terör sorunudur, güneydoğu sorunudur, ne derseniz deyin, bu sorunun gerçek adı bir Türkiye sorunu olmasıdır" dedi. Koç, şunları söyledi: "Bu, tüm Türkiye'yi ilgilendiren bir sorundur. Henüz bir rapor kaleme almadık ama sorun bizce bir yönetim sorunudur, bir demokrasi sorunudur. Tüm Türkiye'yi ilgilendirmektedir ve bütün boyutlarıyla ele alıp 2010 Türkiye'sinin karşı karşıya olduğu riskleri ve sorunları siyaset mutlaka reçete olarak çözüme bağlamalıdır. Türkiye bu sorunu kimseye havale etmemek zorundadır. Bu sorunu öncelikle üstlenmesi gereken gerçek sosyal demokrat yapılardır. Yola çıkış noktamız bu. Uzun sürecek bir çalışma. Özeleştiri yapıyoruz. Çünkü uzun bir süre bölgeden uzak kaldık. Bölge halkından uzak kaldık. Sorunlarına Ankara'dan bakmaya çalıştık. Siyaset olarak da belirli bir coğrafyadan koptuk. Bu gerçeği kendimiz de görüyoruz. Bunun birden bire tamamlanması zor. Ama bugün üzülerek şunu görüyoruz: Bölge kimlik aidiyet siyaseti ile insanın en kutsal duyguları olan inanç siyaseti pençesinde kamplaşmış durumda." Toplantı daha sonra basına kapalı olarak yapıldı.