Tarih, yaşanan olayları sebepleri ve sonuçlarıyla birlikte yazar.

Çarlık Rusya’sı 1807 den beri defalarca savaşarak almaya çalıştığı KARS’ı Batıdan İstanbul’u kuşatarak Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde bulunduğu mali krizi de fırsat bilerek savaşmadan masa başında almayı başarmıştır.

3  MART 1878 pazar günü Osmanlı adına Murahhas Hariçiye Nazırı Erzurulu Saffet Paşa ağlayarak savaş tazminatı olarak KARS’ı bir daha geri almamak kaydı ile Ayestefanos Antlaşmasıyla Ruslar’a vermek zorunda kaldı.

Bu olay yıllarca Harp Akademisinde öğrenciler arasında anlatılıp üzüntüleri paylaşıldı. Yıllar geçti akademide genç bir öğrenci olan Kazım Karabekir’i bu olay çok etkilemiştir. Geceleri yatağına yatarken: “ALLAHIM SEN BANA KARS’I ALMAYI NASİP ET” diyerek dua ederdi. Okul bitti. Günler geçti kader onu Karsla buluşturdu.

29 EKİM 1920 de Cumhuriyet ilan edildi. Sıra cumhuriyete kaybedilmiş vatan  parçalarından ilk hediyeyi vermeye gelmişti. 30 EKİM 1918 de Mondros Mütarekesi ile terk ettiği Kars’ı aynı tarih de almanın tam zamanı olduğuna karar verdi. Kurmayları ile harekete geçti 30 EKİM 1920’de Halit Paşa birlikleriyle Kars’a girdi.

Demir Köprü’nün üzerinde düşman güçlerinin komutanı Mazmanof ile karşılaştı “DAYAN GELDİM”  dedi. Mazmanof köprünün sağında ve solunda (Belediye Lojmanları) bulunan arazideki askerlerine seslendi. Fakat panik başlamıştı. Askerler canlarını kurtarmak için Dereiçi mevkiine kaçmaya başladılar. Mazmanof bunu görünce belinden beylik tabancasını çıkararak şakağına dayayıp tetiği çekti. Çok geçmeden Kazım Karabekir Paşa geldi. Yanında taşıdığı  Cumhuriyet Bayrağını Göreşkenli Akif Çavuşa vererek “BUNU KALEYE ÇEKİN” emrini verdi. Çok geçmeden 40 yıl 5 ay 25 gün çarlık Rusyası yönetiminde kalan KARS KALESİ’nde bir daha inmemek üzere ay yıldızlı bayrak dalgalanmaya başladı. Kazım Karabekir Paşa’nın rüyaları gerçek olmuştu mutluydu.

Aradan yıllar geçti 26 OCAK 1948’de Paşa hayat gözlerini yumarak hakkın rahmetine kavuştu. Bir vasiyeti vardı cenazesinde tabutuna Kars Kalesi’ne çekilen o bayrağın serilmesiydi. Nitekim öyle oldu. Törene katılanlar yadırgayarak neden böyle bir eski ve solmuş bayrağa sarılı bulamadılar mı yeni bir bayrak diye söylendiler. Vasiyeti olduğunu ve nedenini anlayınca sessizlik oluştu.

Yolunuz İstanbul’a düşerse Harbiye Askeri Müzesi’nde bulunan Kazım Karabekir Salonu’nda hemin o bayrak sergilenmektedir.

Bu vatan ve bayrak uğruna canın veren şehitlerimizi rahmet şükran ve saygı ile anıyorum.

Saygılarımla…