"Kuşlar için paniğe gerek yok"
Şekercioğlu: "Toplu kuş ölümleri sıkça yaşanır ve paniğe gerek yoktur. Fakat 21. yüzyılda doğanın yokolmasının sonuçları insanları da etkileyecektir."
08 Ocak 2011 / 07:38
ABD Utah Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi ve KuzeyDoğa Derneği başkanı olan ornitolog (kuşkuş bilimci), ekolog ve doğa koruma bilimci Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu ABD toplu kuş ölümleri ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Toplu kuş ölümleri maalesef sürekli yaşanan olaylardır ve paniğe kapılacak bir durum yoktur. Son olaylarda dünya medyasının yoğun ilgisi, bu olayların sanki ilk kez olduğu gibi bir izlenim yaratmış ve korkuya yol açmıştır. Ama ABD’de sadece 2010 yılında bilinen 124 toplu kuş ölümü vakasında en az 34,520 kuş ölmüştür. Yani en ortalama her 3 günde bir kuş toplu ölüm vakası yaşanmıştır ve toplu yaban hayatı ölümlerinin çoğunu kuşlar oluşturmaktadır. En son olayda olduğu tespit edilen yaklaşık 5000 kuş, ABD Ulusal Yaban Hayatı Sağlığı Merkezi kayıtlarına göre 2010 yılında ölen kuşların sadece %14’ünü (yedide birini) oluşturmaktadır.
31 Aralik 2010 Yılbaşı gecesi saat 22 sularında, ABD Arkansas eyaletinin Beebe şehrinde gökten kuşlar düşerek öldü. O gece yaklaşık 5000 kırmızı kanatlı karakuş (Agelaius phoeniceus) ve bir miktar sığıcık (Sturnus vulgaris) öldü.
Yeni yıl sabahı kalkan halk, yerin ölü kuşlar ile kaplı olduğunu gördü. Arkansas’da ölen kuşların çoğu, kırmızı kanatlı karakuş (Agelaius phoeniceus) denilen Kuzey Amerika’ya has bir türdür. Boy, davranış ve sayı olarak Türkiye’deki en benzer tür sığıcıktır (Sturnus vulgaris). Nitekim ölen kuşların arasında, ABD’ye 19 yüzyılda getirildikten sonra hızla artıp yerleşen ve kırmızı kanatlı karakuşlarla beraber yaşayabilen sığırcıklar da vardır. Kırmızı kanatlı karakuşlar sığırcıklar gibi büyük sürüler halinde yaşar ve uyurlar. 20 milyon bireye varan sürüler tespit edilmiştir ve ABD nüfus 100 ila 200 milyon kuştan oluşmaktadır. Gece görme yetenekleri yoktur ve narin yapılı bu kuşlar paniğe kapıldıklarında saatte 40 kilometre hızla uçup cisimlere çarparak ölebilirler.
Kuşlarda böcek ilacına rastlanamamıştır. Göğüslerinde çarpma travması ve kanama belirtileri tespit edilmiştir, kanatlarının ön kısımmlarında kırıklar görülmüştür. Uyurken ani bir gürültüden korkan bu kuşların toplu halde panik içinde uçarak karanlıkta binalara, tellere ve diğer cisimlere çarparak olduğu düşünülmektedir. Yılbaşı gecesi ölen kuşları saat 22 sıralarında gece uyudukları ağaça yakın fırlatılan 10 ila 12 profesyonel ebatta havai fişeğin korkuttuğu düşünülmektedir. Yakındaki polis müdürünün evinin camlarını sarsan gürültü, on binlerce kuştan oluşan sürüyü ürkütmüş, panik içinde hızla uçuşan ve gece etraflarını neredeyse hiç göremeyen kuşlar, patlatılan diğer havai fişeklerle daha da korkarak evlere, tabelalara hatta yere çarparak ölmüşlerdir.
Maalesef dünyada her sene yüzlercesi yaşanan toplu kuş ölümlerı, açlık, böcek ilaçları, zehirleme, aşırı soğuk, dolu, fırtınalar, yıldırım, diğer kötü hava şartları, hastalık, elektrik telleri-bina-rüzgar türbünü-külelere çarpma ve hatta bozulmuş meyveleri yiyerek alkol zehirlenmesinden ölme gibi birçok sebepten olabiliyor. En son yaşanan olaylarda ölümler anı çarpma travmasından olduğundan, zehirlenme, kuş gribi ya da diğer hastalıklardan olduğu düşünülmüyor.
Kuşlar detaylı otopsi ve araştırma için Madison, Wisconsin’deki ABD Ulusal Yaban Hayatı Sağlığı Merkezi ile Georgia Üniversitesi laboratuarlarında inceleniyor. İnceleme halen devam ettiğinden ve dosya kapanmadığından, ABD İçişleri Bakanlığı Yaban Hayatı Sağlığı Merkezi, sürekli güncellenen “Toplu Yaban Hayatı Ölümleri” web sayfasında ölümlerin sebebi bölümünde “Open” (Açık)” ifadesini kullanıyor.
İlk başta tahmin edilen 3000 sayısı, eyalet yetkilileri tarafından şu an 5000 olarak güncellenmiştir. Aynı sitede, yakın zamanda ABD’de gerçekleşmiş toplu yaban hayatı ölümleri de bir harita üzerinde, sebeplerine göre ayrı renklerle gösteriliyor.
İlk incelemeler, kuşlarda çok taraflı trauma tespit etmiştir (multiple blunt trauma). Bu da kuşların yere düşmeden önce hızlı bir şekilde cisimlere çarptığını gösteriyor. Uyurken yeni yıl havai fişeklerinden korkan kuşlar, karanlıkta panik halinde kaçarken binalara, elektrik tellerine ve diger cisimlere çarpmıştır. Normalde ağaçların üzerinde uçan kuşların ev yüksekliği seviyesinde uçtuğu görülmüştür. Hatta bazıları yere doğru uçup çarparak ölmüştür. Bu tür kuşlar, Türkiye’deki sığırcıklar gibi binlerce kuştan oluşan sürüler halinde uyurlar ve genelde sürü halinde uçarlar. Korktukları zaman panik halinde aynı yöne yönelebilirler. Öte yandan, bu kuşlar bazen tarlalardaki ekinlere zarar verdikleri için, çiftçiler tarafından öldürülme ihtimalleri de vardır. Zehirlenme ihtimali düşüktür çünkü aniden binlerce kuşu öldüremez ayrıca traumaya da yol açmaz. Ayrıca dokularda böcek ilacına da rastlanmamıştır. Yeni yıl havai fişekleri olacağını bilen bir çiftçinin kuşların uyuduğu ağaçların dibinde havai fişek patlatarak kuşları öldürme ihtimali üzerinde de durulmaktadır. Her yıl doğal ve insandan kaynaklanan sebeplerden birçok toplu kuş ölüm vakası olsa da, bu sefer basın konuya odaklandığı için, sanki ilk kez oluyormuş gibi bir izlenim yaratılmış ve insanlar korkuya sevkedilmiştir.
Ama ABD’de sadece 2010 yılında bilinen 124 toplu kuş ölümü vakasında en az 34,520 kuş ölmüştür. Yani en az ortalama her 3 günde bir kuş toplu ölüm vakası yaşanmıştır. En son olayda olduğu tespit edilen yaklaşik 5000 kuş, ABD Ulusal Yaban Hayatı Sağlığı Merkezi kayıtlarına göre 2010 yılında ölen kuşların sadece %14’ünü oluşturmaktadır. Bu kuş türünde, son 20 yılda her sene ortalama bir toplu ölüm vakası gerçekleşmiştir. 2009 yılındakı 135 ayrı toplu kuş ölümü vakasında ise yaklaşık 108,200 kuş ölmüştür (Bunların 50,000 adedi bir tek botulism zehirlenme vakasında ölmüştür. Sonbahar aylarında Van Gölü’nde ölen angıtlar da botulismden ölmüş olabilir).
Ama basın şu an bu konuya odaklandığı için, daha önce dikkate değer bulmadığı her yaban hayatı toplu ölüm olayını haber yapmaktadır. İnsan, doğası gereği tesadüfi olaylara bile sürekli bir açıklama, bir sebep, bir hikaye aradığı için, birbirleriyle alakalı olmayan ve dolu, fırtına, soğuk, havai fişek, zehirlenme, tellere-binalara çarpma gibi farklı sebepleri olan toplu yaban hayatı ölüm olaylarını tek bir sebebe bağlamaya çalışmakta, bilimsel verileri dikkate almadan gereksiz yere doğaustu sebepler aramaktadır. Normalde kuş toplu ölümleri maalesef sürekli olan şeylerdir. Bunlar ABD Devleti İçişleri Bakanlığı’na bağlı ABD Ulusal Yaban Hayatı Sağlığı Merkezi tarafından takip edilip arşivlenmektedir. 3 aylık raporları şu adrestedir:
Dünya insan nüfusu bu sene 7 milyara ulaşacaktır. Ayrıca kişi başına düşen tüketim de sürekli artmaktadır. Bu yüzden doğada diğer canlılara giderek daha az yer kalmaktadır ve her sene yüzlerce yaban hayatı ölüm vakası yaşanmaktadır. Dünyadaki tüm omurgalı hayvan türlerinin beşte birinin soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır ve dünyadaki yaklaşık 10,000 kuş türünün %12’sinin de soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Her ne kadar Arkansas’taki kuş ölümleri kıyametin alameti değilse de, insanların doğayı yok etmesi, küresel ısınma ve diğer sebepler yüzünden 21. yüzyıl bir doğa kıyametine sahne olmaktadır.
ABD’de tüm yaban hayatı toplu ölümleri araştırıp arşivlendiğinden, bu konuda araştırma, ilgi, bilinç ve farkındalık vardır. Maalesef ülkemizde böyle bir merkez ve bu tip sistematik çalışmalar yoktur. Ama modern bir ülkede bunların olması şarttır. Özellikle de insan sağlığını etkileyecek H5N1 tipi kuş gribi gibi toplu ölüm sebeplerini hızlı bir şekilde tespit edebilmek ve spekülasyonla insanları gereksiz paniğe sevketmemek için, uzun vadeli ve sistematik yaban hayatı sağlığı çalışmalarının ABD’de olduğu gibi devlet tarafından desteklenmesi ve yürütülmesi gereklidir.
Canlılar, özellikle de kuşlar, çevre sağlığının çok önemli göstergeleri olduğundan, doğadaki türlerin sayılarını ve sağlıgını bu şekilde sürekli olarak araştırıp takip etmek, insan sağlığına da zarar verecek hastalık, zehir ve diğer faktorleri erkenden tespit için çok önem taşımaktadır. KuzeyDoğa Derneği de Kars, Iğdır ve Ardahan’da 2005’ten bu yana kuş halkalama ve kuş sayım çalışmalarıyla ve 2006’dan bu yana büyük memeli fotokapan projesi ile Kuzeydoğu Anadolu’nun yaban hayatını sürekli ve düzenli olarak takip etmektedir. Ama maalesef ülkemizde bu tip uzun süreli, düzenli biyolojik çalışmalara devlet desteği verilmemektedir ve Türkiye’de halen bir Yaban Hayatı Sağlığı Merkezi de yoktur.
Ülkemizde de yaban hayatı sağlığı konusunda dünya çapında çalışmaların düzenli olarak devlet desteğiyle gerçekleştirilmesi gereklidir. Ülkemizde çok iyi veterinerler vardır ama yaban hayatı sağlığı para kazandıran bir dal olmadığından ve gerekli devlet desteği olmadığından, yaban hayatı veterinerliğine ilgi yoktur. Ümidimiz, Türkiye’de yaban hayatı sağlığı ve veterinerliğine olan merak ve desteğin artması ve Türkiye yaban hayatının gereken ilgiyi görmesidir.