Lösemili Çocuklar Haftası
Lösemili Çocuklar Haftası...
02 Kasım 2012 Cuma 09:56

Kars İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Tuncer, “02-08 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası” dolayısıyla yaptığı açıklamada, Halk arasında “Kan Kanseri” olarak da bilinen löseminin, kemik iliğindeki hücrelerin kontrolsüz ve aşırı çoğalması ile ortaya çıkan, tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanan bir hastalık olduğunu söyledi.
Tuncer, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Lösemi, akut(hızlı seyirli) ve kronik (yavaş seyirli) olmak üzere iki ana gruba ayrılmaktadır. Akut lösemiler daha çocukluk çağında görülmektedir. Dünyada her yıl 1 milyon çocuk, Türkiye'de ise 1500 çocuk lösemi hastalığına yakalanmakta, ancak uygulanan modern tedavi yöntemleriyle hastaların %90'ı bu hastalığı yenmektedirler. Kronik lösemiler ise ileri yaşlarda daha sık görülmekte olup, akut türlere göre tedaviye cevapları daha iyi olmaktadır. Diğer bütün kanserlerde olduğu gibi lösemilerde de erken tanının önemi çok büyüktür. Löseminin tanısını koymak için kan incelemeleri yanında kemik iliğinden alınan örneğin incelenmesi gerekmektedir. Hastalığın tanısı konulduktan sonra vakit kaybetmeden tedavi aşamasına geçilmelidir. Son yıllarda geliştirilen tedavi yöntemleri ile lösemi hastalığı “amansız hastalık” tanımlanmasından kurtulmuştur.
BELİRTİLERİ:
Çocuklarda lösemi hastalığının belirtileri:
* İştahsızlık* Bacaklarda kemik ağrıları
* Zayıflama* Cilt altında kanamaları (kırmızı noktalar veya morarmalar)
* Burun ve dişeti kanamaları* Kansızlık* Ateş ilk gözlenen bulgulardır.Ayrıca yayıldığı organlara ait belirtiler, örneğin başağrısı, kusma, karın ağrısı, görme bozuklukları önem taşıyabilir. Bu yakınmalarla müracaat ettikleri çocuk hematoloji (kan hastalıkları) uzmanlarınca yapılan muayenede çoğunlukla karaciğer ve dalak büyümesi, lenf bezlerinde genişleme, kanama bulguları tespit edilebilir.
Yapılan kan, kemik iliği, hücre tipini belirleme ve genetik tetkikler sonucu kesin tanı konulabilir.Tanıdaki ayrıntılı testler genellikle lösemi tiplerini, tedavi prensiplerini belirlemede yardımcı olacaktır.
TEDAVİSİ: Tedavi öncelikle genel durumun düzeltilmesi yöntemleri ile başlar. Bu safhada kan veya kanın içindeki özel hücrelerini donörlerden gönüllü kan verici kişi) alınarak lösemili hastaya verilmesi, enfeksiyon mevcutsa gerekli mücadelelerin yapılması, böbreklerin, karaciğer ve kalbin kemoterapi ilaçlarının yan etkilerinden korunma önlemlerinin alınması çok önemlidir.
Ayrıca hastaların ve ailelerin hastalık hakkında bilgilendirilmesi, löseminin umutsuz değil, tersine iyi bir tedavi ve moral desteği ile lösemide %85'lere varan oranda iyileşmenin sağlandığının açıklanması tedavinin ikinci basamağıdır.
Dr.Tuncer sözlerine şöyle devam etti. “İnsanların en değerli varlıkları hiç kuşkusuz sağlıklarıdır. Sağlıklı olmayan bir çocuk ya oynayamaz, ya da oynadığı oyundan zevk alamaz. Sağlıklı olmayan bir öğrenci, derslerine çalışamaz, ödevlerini yapamaz, sınıftaki dersleri gerektiği gibi izleyemez.Bu nedenlerle daha çocukluk, öğrencilik çağlarında sağlığın değeri iyi kavranmalıdır. “Bu vesile ile tedavi görmekte olan tüm hastalarımıza acil şifalar diledi.