İşte Mahmut ALINAK’ın o paylaşımı ;

BELEDİYELER HALKIN KENDİ KENDİNİ YÖNETTİĞİ PARLAMENTOLAR OLARAK ÇALIŞMALI ve KAYYUM ATAMALARINA DÜZENİN ÇARKLARINI DURDURACAK SİVİL DİRENİŞLERLE CEVAP VERİLMELİDİR.

İşte yerel parlamentolar olarak çalışacak bir devrimci belediyeler projesi:

1- Belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine KAYYUM atanması halinde ilk yapılacak şey, ALTERNATİF BELEDİYELER KURMAKTIR. Bu apaçık bir restleşmedir ve  ağır siyasi sonuçları olacaktır. Arkasından da düzenin çarklarını durduracak sivil itaatsizlikler ve direnişler de devreye sokulmalıdır. Böyle olunca en çılgın hükümetler bile kayyum macerasını göze alamazlar.

2- Belediye başkanları ve encümenler halkın belediye hizmetlerine katılımını sağlamak ve teşvik etmek için günde iki saat (üstlerinde işçi tulumlarıyla) yol ve diğer hizmetlerde belediye işçileriyle birlikte çalışmalıdırlar.

3- Belediye başkanları ve encümenler maaş olarak asgari ücret almalıdırlar.

4- Belediyeler faaliyetlerinde seçimle gelen Halk Temsilciler Meclisi’ne karşı sorumlu olmalıdır. Halk Temsilciler Meclisi altı ayda bir belediyenin tüm hesap ve işlerini inceleme yetkisine sahip olmalı ve belediyelerin aldığı kararları veto yetkisine sahip olmalıdır.

5- Çoğunluğu ilgilendiren hizmetlerde halkın görüşünü almak üzere sıklıkla referandumlar yapılmalıdır. Halkın onayını almayan kararlar geçersiz olmalıdır. Böylece halk kendi kendini yönetme kültürünü edinmelidir. 

6- Seçmenin belli bir kesimi (örneğin yüzde yirmisi) ya da Halk Temsilciler Meclisi, belediye başkanı hakkında güvensizlik önergesi verdiğinde, belediye başkanı hakkında halk oylaması yapılmalı, oy kaybına uğrayan belediye başkanı derhal istifa etmelidir. Böylece belediyeler üzerinde tam bir halk otoritesi kurulmalıdır. 

7- Şehir halkını ve esnafları MİGROS, BİM, ŞOK VE A 101 gibi süpermarketlerin pençesinden kurtaracak ekonomik tedbirler alınmalı, belediye imkânları ve esnafların da katılımı ile halka daha ucuz ve kaliteli satış yapacak HALK MAĞAZALARI kurulmalıdır.  

8- Belediyelerin gücünü aşan ağır işlerin dışındaki tüm hizmetler belediye imkânlarıyla yapılmalı ve ihale sistemine son verilmelidir.

9- Sinema ve tiyatro gibi kültürel faaliyetlere ağırlık verilmeli, farklı dil, din ve kültürlerin kendilerini özgürce ifade edecekleri kurumlar oluşturulmalıdır.

10- Toplumda bilinç seviyesini yükseltmek, iyi günde ve kötü günde el ele veren ve paylaşan bir aile ruhu yaratmak, huzur ve sükûneti yaymak için sık sık konferanslar, paneller ve festivaller düzenlenmelidir.

11- Şehirde şiddete başvuranları ve mafya yöntemleriyle korku yayan çevreleri toplumda mahkûm ve tecrit edecek sosyal projeler geliştirilmelidir.

12- İşsiz gençleri kahvehane köşelerinden çekip alacak iş alanları, üretim atölyeleri ve spor tesisleri açılmalıdır. İşsizlikle mücadele etmek belediyelerin temel görevi olmalıdır.

13- Ev kadınlarının halı, dikiş nakış ve ev yemeklerini değerlendirecek kooperatifler kurulmalı ve kendilerine yer tahsis edilmelidir.

14- Mahallelerde ücretsiz hizmet veren belediye düğün salonları kurulmalı, yoksul yeni evlilere nakdi yardım yapılmalıdır.

15- Yoksul ailelerin taziye masrafları karşılanmalıdır.

16- Her mahallede bir kütüphane açılmalı ve haftanın cumartesi günü sohbet toplantıları düzenlenmelidir. Ve her mahallede halkın piknik yapacağı alanlar açılmalı, bahçeler ve çocuk parkları yapılmalıdır.

17- Evlerde tüketilen su bedava olmalıdır.

18- Yoksullara ulaşım ücretsiz olmalıdır.

19- Belediye ile halk arasında irtibat sağlamak ve sorunların çözümünü çabuklaştırmak için her mahallede bir belediye temsilciliği kurulmalıdır.

20- Belediye başkanlarının görevlerine devam edip etmeyeceğine iki yılın sonunda referandumla halk karar vermelidir. Kurulan sandıklarda halktan güvenoyu alamayan belediye başkanının görevi sona ermelidir. 

SONUÇ OLARAK, BU ŞARTLARA “EVET” DEYİP, HALKA HİZMETKÂRLIK YAPACAK FEDAİ RUHLU ADAYLARI BELEDİYE BAŞKANI SEÇMELİYİZ.